Kanlı infazların hatırası Kaddafi rejiminin peşini bırakmıyor

Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi. (Reuters arşiv)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi. (Reuters arşiv)
TT

Kanlı infazların hatırası Kaddafi rejiminin peşini bırakmıyor

Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi. (Reuters arşiv)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi. (Reuters arşiv)

Libyalılar bugünlerde ülkenin son on yılda tanık olduğu acı olaylardan birini anıyor. Söz konusu olay eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin iktidarı sırasında, 1977 yılında gerçekleşti ve tarihe kanlı bir hikaye olarak geçti. Yaşananları aktaranlara göre olaylar, Libya üniversitelerinin meydanlarında çok sayıda üniversite öğrencisi ve muhalifinin asılmasıyla sona erdi.
Kaddafi rejiminin ‘muhaliflerinin’ şu an tekrar gündeme getirdiği asıl olay ise 46 yıl önce 7 Nisan'da yaşandı. Ancak destekçileri ve gerçekliği konusunda şüpheler mevcut olduğu iddiası nedeniyle insanlar ikiye bölünmüş durumda.
Yaşananların tanıkları, güvenlik güçlerinin ve ‘devrimci komiteleri’ olarak adlandırılan unsurların rejimin muhaliflerini yoğun bir şekilde hedef aldığını bildirdi. Trablus ve Bingazi üniversitelerine baskınlar düzenlendi. Çok sayıda öğrenci üniversite kampüslerine ve sokaklara kurulan platformlarda asıldı ve vatandaşlar da infazları izlemeye zorlandı.
Libya Siyasi Diyalog Forumu üyesi Zehra Lenaki olaylara dair şu açıklamada bulundu:
“Bazıları, ulusal uzlaşı adına ‘Kan İçiyoruz’ sloganı ile çılgın cinayet ve tasfiye kampanyalarının başlatıldığı 7 Nisan'ın unutulması çağrısında bulunuyor. Bu, Ramazan Ayı boyunca üniversite bahçelerinde öğrencilerin infazına tanık olunan ve aiyasi hafızadan silinen bir olay. Ancak bugün Ulusal Halk Hareketi Yürütme Komitesi Sekreteri Mustafa ez-Zaidi, bize 7 Nisan'ın şiddet olayları olmadığını, sivil bir öğrenci hareketi olduğunu ve aksine üniversiteyi partizan çekişmelerinden uzak tutmak için yaşandığını söylüyor. ‘Fakat ajanlar tarihi olayları şeytanlaştırmaya çalışıyorlar. Unutmanın özgürlük savaşını kaybetmek anlamına geldiğini ve hafızanın halkların mücadelesinin anahtarı olduğunu göz önünde bulundurmak gerek.”
Gözlemciler, söz konusu olayların kıvılcımının Kaddafi'nin 7 Nisan 1976'da eğitim kurumlarını  amacından saptıran ve üniversitelerin duvarlarına rejimine karşı sözler yazan öğrenciler hakkında yaptığı konuşmadan sonra alev aldığı görüşündeler.  Kaddafi söz konusu konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bunlar devrimin düşmanlarıdır ve tasfiye edilmelidirler. Savaşı ben başlattım ve Allah'a yemin ederim ki kan akıp devrimin düşmanlarıyla sokaklarda dolaşana kadar geri çekilmeyeceğim.”
Libya televizyonu söz konusu dönemde bazı muhaliflerin ölüme götürülmelerine ve arkadan kelepçelenmelerine ilişkin korkunç sahneleri yayınladı. Bir kısmı Libyalı yazar ve tarihçi Şukri es-Senki tarafından şu şekilde aktarıldı:
"7 Nisan, Kaddafi'nin uzun ve nefret dolu iktidar yılları boyunca her yıl bugün düzenlediği infaz törenlerinin yıldönümüdür."
Şenki olayalrın üniversitelerde, meydanlarda ve ülkenin farklı bölgelerinde gerçekleştiğini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Trablus ve Bingazi üniversitelerindeki öğrenciler, Ocak 1976 Gösterileri olarak bilinen olayda özgürlüklerin bastırılmasına, kanunsuzluğa, öğrenci birliklerinin çalışmalarına yetkililerce müdahale edilmesine karşı geldiler ve onların borazanı olmaya karşı çıkmalarının cezası olarak üniversite bahçelerinde asılarak arkadaşlarının infazına tanık oldular. Üniversitelerde, sokaklarda, meydanlarda halka açık infazların başlangıcı Bingazi'deydi. O gün Kaddafi hükümeti, Muhammed et-Tayyib bin Suud ve Ali Debub, Sosyalist Birlik Meydanı olarak da bilinen ‘Katedraiyyeti Meydanı’nda idam etti.  Aynı gün ‘Mutrib’ Ömer Sadık el-Varfali el-Mahzumi ve Bingazi limanında çalışan Mısırlı bir işçi olan Ahmed Fuad Fethullah infaz edildi. Limanda ve katedral meydanının eteklerinde bulunan vatandaşlar, korkunç infaz sahnelerine tanık oldular. Bu masum insanların darağaçlarında sallandıklarını gördüler.”
Senki açıklamasında Mustafa Arhumi en-Nuri’nin 1984 yılında Bingazi Üniversitesi’nde asılarak idam edildiğini, darağacına götürülüp asılı bir şekilde bırakıldığını aktardı. Ayrıca Raşid Mansur Kaabbar’ın da aynı ayda Trablus Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bahçesinde zırhlı bir askeri araçtan indirilerek haksız yere asıldığını kaydetti. Senki ayrıca infazların televizyonda canlı yayınlandığını söyledi.
İnsanlar bu törenlere katılmaya zorlanmıştı. Şarkılar, ıslıklar ve alkışlar eşliğinde gerçekleştirilen infazlarda zamanının ünlü sloganları “Ey yarasa, 7 Nisan geldi çık dışarı” ve “Ey Komutan, kanlarını akıt” atılmıştı.



Azalan iyimserliğe rağmen... Gazze Şeridi'nde ateşkes için ABD destekli öneri tartışılıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AP)
TT

Azalan iyimserliğe rağmen... Gazze Şeridi'nde ateşkes için ABD destekli öneri tartışılıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AP)

İsrail ve Hamas’tan müzakereciler, 6 Temmuz'dan bu yana Doha'da devam eden ateşkes görüşmelerinin son turunda, esirlerin aşamalı olarak serbest bırakılmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinden çekilmesini ve çatışmanın sona erdirilmesine ilişkin görüşmeleri içeren 60 günlük ateşkes için ABD destekli bir öneriyi tartışıyorlar.

ABD'li, Katarlı ve Mısırlı arabulucular bir anlaşmaya varmak için çalışıyor, ancak bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserlik azaldı.

İşte Reuters'a isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bir yetkilinin özetlediği ateşkes önerilerinin ayrıntıları ve ilgili bazı siyasi hesaplara bir bakış:

İsrailli esirler ve Filistinli mahkûmlar

Gazze Şeridi'nde tutulan 10 esir, 18 cesetle birlikte 60 günlük bir süre içinde iade edilecek. Takaslar tören olmadan gerçekleşecek. Buna karşılık İsrail de sayısı henüz belli olmayan Filistinli mahkûmları serbest bırakacak. İsrail, Hamas ve müttefikleri tarafından tutulan 50 esirden yaklaşık 20'sinin hayatta olduğuna inanıldığını söylüyor.

Filistinlilere yardım

19 Ocak'ta varılan bir anlaşmaya göre, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) katılımıyla Gazze Şeridi'ne yeterli miktarda yardım derhal ulaştırılacak.

İsrail’in geri çekilmesi

İlk gün, ilk 8 esirin serbest bırakılmasının ardından İsrail ordusu, üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı bölgelerden çekilecek. Yedinci gün, 5 ceset alındıktan sonra, İsrail haritalara göre Gazze Şeridi'nin güneyindeki bazı bölgelerinden çekilecek.

ABD Başkanı Donald Trump, Maryland eyaletindeki Andrews Ortak Üssü'nde gazetecilere el sallarken (AFP)ABD Başkanı Donald Trump, Maryland eyaletindeki Andrews Ortak Üssü'nde gazetecilere el sallarken (Arşiv-AFP)

Teknik bir ekip, teklifin çerçevesi üzerinde mutabakata varıldıktan sonra yapılacak hızlı müzakereler sırasında çekilme kılavuzunun oluşturulması için çalışacak.

Kalıcı ateşkes müzakereleri

Anlaşmanın ilk gününde kalıcı ateşkes müzakereleri başlayacak. Bir anlaşmaya varılması halinde, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan tüm esirler ve Filistinli mahkûmlar serbest bırakılacak.

Garantiler

Teklif, ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşmaya bağlılığını garanti ediyor. Arabulucular, ara verilen süre boyunca ciddi müzakerelerin yapılmasını sağlayacak ve daha fazla zamana ihtiyaç duyulması halinde bu süreyi uzatabilecekler.

İsrail'de siyasi hesaplar

İsrail hükümetinin iki aşırı sağcı üyesi, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ateşkes çabalarını eleştirerek bunun yerine Hamas'ın tamamen yok edilmesi çağrısında bulundu.

İki ismin bir anlaşma imzalanması halinde istifa edip etmeyeceği belli değil. Netanyahu onları kendi tarafında tutmak için İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde ocak ayında yürürlüğe giren son ateşkesten çok daha geniş bir alanı kontrol etmesi için bastırıyor ve ordunun güneyde Han Yunus ile Refah arasındaki bölgeyi kontrol etmesine izin veriyor. Hükümet bu bölgede yaklaşık 600 bin kişi için bir ‘insani yardım şehri’ inşa etmeyi planladığını ve bunun Gazzeliler için güvenli bir alan olacağını belirtti. Muhalifler bu kenti bir toplama kampına benzetti.

Eleştirmenler, Netanyahu'nun müzakereleri Knesset'in yaz tatiline gireceği 27 Temmuz'a kadar uzatmaya çalıştığını söylüyor. Zira Knesset açık değilken bir hükümeti devirmek çok zordur.

Hamas'ın siyasi hesapları

Hamas, bu kadar çok toprağın doğrudan İsrail'in kontrolüne bırakılmasına ya da kıyı şeridi üzerindeki zaten kırılgan olan kontrolünü azaltacak kapalı bir ‘insani yardım şehri’ kurulmasına temelden karşı. Bu nedenle Hamas, İsrail güçlerinin ocak ayındaki ateşkesten önce belirlenen hatlara çekilmesini talep ediyor.

Hamas ayrıca, İsraillilerin ateşkesi uzatma niyetinde olmadıklarından endişe duyduğundan, çatışmaların durdurulmasının savaşın sona ermesine yol açacağına dair daha güçlü garantiler verilmesi için bastırıyor.