Suudi Arabistan ve BAE'den yapılan mali destek Yemen para biriminin değerini artırıyor

Suudi Arabistan ve BAE'den yapılan mali destek Yemen para biriminin değerini artırıyor
TT

Suudi Arabistan ve BAE'den yapılan mali destek Yemen para biriminin değerini artırıyor

Suudi Arabistan ve BAE'den yapılan mali destek Yemen para biriminin değerini artırıyor

Yemen riyali, Suudi Arabistan ve BAE'nin 3 milyar dolar mali destek açıklamasının ardından büyük değer kazandı. Geçtiğimiz yıllarda önemli bir düşüşe tanık olan Yemen para birminin bu yıl yabancı paralar karşısındaki kazanımlarının devam etmesi bekleniyor. Uzmanların tahminlerine göre önümüzdeki günlerde, Suudi hükümeti tarafından sübvanse edilen petrol türevlerinin fiyatlarında yaşanacak düşüşle birlikte Yemen riyali daha da değer kazanacak.
Yemen Petrol ve Maden Bakanı Abdusselam Babud, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte döviz kurundaki iyileşmenin, Yemen ekonomisinde büyük bir değişimi beraberinde getirecek olan ‘bu cömert desteğin’ en belirgin sonuçlarından biri olduğunu söyledi. Söz konusu desteğin yüksek enflasyon oranlarına karşı etkili olacağına işaret eden Yemenli Bakan, “Türev Ürünler Fonu'nu desteklemek için ayrılan pay, petrol türevlerinin Yemen'in tüm bölgelerine makul fiyatlarla verilmesine katkıda bulunacak” dedi.
Bakan Babud sözlerine şöyle devam etti:
“Petrol türevleri Yemen para birimi üzerinde büyük baskı oluşturuyor. Petrol türevleri toplam ithalat faturasının yüzde 60'ını kapsıyor. Bu destek, ithalat faturasını azaltacak. Bunun genel olarak ekonomik döngü üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır. Haliyle vatandaşın yaşamında da.”
Yemen Merkez Bankası Eski Başkanı Muhammed Zemmam da Şarku'l-Avsat'a şu açıklamada bulundu:
“Herhangi bir para biriminin gücü, döviz rezervlerinin gücü ile yakından ilişkili olduğu için bu büyük mali destek, Yemen riyalinin değerini artırdı. Bu destek, Merkez Bankası'nın para politikasını yönetmesini ve gerekli yola yönlendirmesini sağlayacak. Bu cömert desteğin ardından Merkez Bankası para basımına son vermeli.”
Ekonomik sürecin başarılı olması için Merkez Bankası ile Sana'daki şubesi arasında bir koordinasyon mekanizması kurulması ve siyasetten uzak, tek bir Yemen ekonomisinin olması gerektiğini belirten Zemmam, aksi takdirde sürecin karmaşık olacağını vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Vatandaşı etkisi olması beklenen geri dönüşler var. Yemen riyalinin değeri düştüğünde, bildiğimiz gibi yurtiçinde ve yurt dışında her Yemenli vatandaş bundan etkilenecektir. Yerel para birimi için herhangi bir doğrudan destek, her vatandaş için yararlıdır. Ülkede enflasyon sürecinde yaşanan çöküşün sebebi Yemen parasının değerinin düşmesiydi. Kısa vadede fayda elde edilmesi için mevduat olması gerektiği gibi kullanılmalı. Dünyadaki her merkez bankasının gücü dış rezervlerinde yatmaktadır. Bu, Yemen Merkez Bankası için de geçerlidir. Bu nedenle mali destek (Suudi Arabistan ve BAE’den gelen) Yemen ekonomisini desteklemek için kullanılmalıdır. Suudi Arabistan 2012 ve 2018 yıllarında da Yemen’e toplam 3 milyar dolarlık iki mevduat destek sağlamıştı.”
Diğer yandan, finansal analist Abdullah er-Rabedi, Şarku'l-Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yemen riyalinde kaydedilen iyileşme ve dolar dahil yabancı para birimleri karşısında Yemen parasının değerinin artması, Suudi Arabistan-BAE mali desteğinin bir sonucudur. Bu normal kabul edilen bir durumdur ve Yemen ekonomisinin desteklenmesinden sonraki işgücünü yansıtır. Ayrıca enflasyonun Yemen üzerindeki etkilerini de hafifletir. Yemenlilerin yabancı madde alımlarının faturası oldukça yüksek. Riyalin kur karşısındaki değeri arttığında bu fatura da düşecektir. Dolayısıyla vatandaş bu gelişmeyi gıda maddelerinin veya tüketim malzemelerinin alımında hissedecektir. İyileşme, riyalin değerini artıran bu desteğe bağlı. Mali destek Yemen vatandaşının yaşadığı zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olacak ve hükümeti, vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirmek ve ekonomik çarkı desteklemeye yönelik programlar ve planlar başlatmak için teşvik edecektir.”



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.