Sudan ordusu, devrik lider Ömer el-Beşir'in destekçilerini devlet kurumlarına iade etmekle suçlanıyor

6 Nisan'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
6 Nisan'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
TT

Sudan ordusu, devrik lider Ömer el-Beşir'in destekçilerini devlet kurumlarına iade etmekle suçlanıyor

6 Nisan'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)
6 Nisan'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolardan bir kare (AFP)

Müslüman Kardeşler (İhvan), Sudan'da siyaset sahnesine dönüş konusunda aktif olarak boy gösteriyor. Örgüt, ordunun ülkede iktidarı ele geçirmek için 25 Ekim'de aldığı tedbirlerin ardından geri dönüş adımlarını hızlandırıyor.
 Geçtiğimiz birkaç hafta içinde Ulusal Kongre Partisi'nin (eski adıyla İslami Cephe) yüzlerce üyesi kamu hizmetine, çeşitli devlet dairelerine, yargı ve bankacılık kurumlarına iade edildi. Göreve iade edilen kişiler Abdullah Hamduk hükümeti döneminde bulundukları makamları yasadışı yollarla elde ettikleri gerekçesiyle ‘Eski Rejimin İzlerini Ortadan Kaldırma Komitesi’ tarafından görevden alınmışlardı.
Hamduk hükümetinin devrilmesinden sonra, ordunun liderliği, devrik cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in destekçilerinin birçoğunu orduya geri aldı. Ömer el-Beşir ülkeyi otuz yıl boyunca yönettikten sonra 11 Nisan 2019'da kitlesel bir halk ayaklanmasıyla iktidardan uzaklaştırılmıştı.
 Devrik Ulusal Kongre Partisi'nin devrik başkanı İbrahim Gandur, önceki gün serbest bırakılmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın aldığı önlemleri siyasi bir darbe olarak değil, düzeltici bir adım olarak gördüğünü söyledi.
 ‘Eski Rejimin İzlerini Ortadan Kaldırma Komitesi’ Aralık 2019'da devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir başkanlığındaki Ulusal Kongre Partisi'ni feshetme ve siyasi faaliyetlerini yasaklama kararı aldı. Komite ayrıca partiye bağlı sendikaların faaliyetlerini de yasakladı. Diğer yandan Hartum’da ve Sudan'ın tüm eyaletlerinde partinin mal varlığına el konuldu.
 Sudan mahkemesi, anayasal düzeni bozmak ve terörü finanse etmekle suçlanan devrik rejimin önde gelen liderleri hakkında beraat kararı verdi. ‘Terörizm ve Devlete Karşı İşlenen Suçlar Mahkemesi’nin duruşması başkent Hartum'daki Adli ve Hukuk Bilimleri Enstitüsü'nde yapıldı. Hakim, sanıkların beraatına ve derhal serbest bırakılmasına karar verdi.
 Parti kaynakları ve sivil aktivistler, ordunun ve Hızlı Destek Güçlerinin, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’ni (ÖDBG) iktidardan indirip tüm kontrolü ele geçirmesinden beri, geçiş döneminde ordunun hükümeti tam olarak kontrol etmesini sağlayacak yeni bir sahne oluşturmak için "Özgürlük ve Değişim" ittifakına alternatif olarak sivil bir siyasi referans bulmaya çalışıyor.
Sudan’da son dönem, İslami eğilimli eski rejimin yüzlerce yardımcısı ve destekçisinin tüm kademelerde kamu hizmeti kurumlarına geri dönmesini sağlayan çeşitli yasal ve idari kararların yayınlanmasına tanık oldu. Ordu, seçilmiş bir hükümet kurma veya feshedilen Ulusal Kongre Partisi dışındaki siyasi güçler arasında ulusal bir konsensüs kurma çabası, hükmetme konusundaki isteksizliğini gösteriyor.
 Diğer yandan sivil unsurlar, önceki sivil hükümetin feshedilmesi ve bazı bakan ve yetkililerin tutuklanmasının ardından kendilerine olan güvenin kaybolması nedeniyle orduyla yeni bir ortaklık fikrini reddediyor.
25 Ekim'de ordu tarafından feshedilen Eski Rejimin İzlerini Ortadan Kaldırma Komitesi dün yaptığı açıklamada, askeri bileşeni, devrik rejime bağlı liderlerin ve sembol isimlerinin mal varlıklarını iade etmekle suçladı.
Komite, askeri yetkililerin devrik rejime bağlı liderlerin ve sembol isimlerin mal varlıklarını iade etme kararı almasından birkaç gün sonra, mal varlıklarını yeniden dondurulma karar almasını kınadı. Komite, bu adımın, Enes Ömer ve İbrahim Gandur başkanlığındaki eski rejime bağlı liderleri serbest bırakma kararının önüne geçtiğini söyledi.
Komite kaynakları, yetkililerin devrik rejimin liderlerini serbest bırakmadan önce mal varlıkları üzerindeki yasağı kaldırma kararı aldıklarını belirtti. Prosedür, "bu hesaplardaki tüm tutarların çekilmesine izin verdiği için, bu adım hedefi bilinen açık bir adım" olarak kabul edildi. Devrik rejimdeki nüfuzlu kişiler, yeniden mal varlıklarını dondurma yönünde karar çıkmadan önce hesaplarından trilyonlarca lirayı çekebildiler.
ÖDGB koalisyonu, daha önce askeri bileşeni, devrik rejimin çok sayıda "İslamcı" çalışanını kamu hizmetine iade etmekle ve bazılarını bazı eyaletlerin valilik pozisyonlarına atamakla açıkça suçlamıştı.



Lübnan medyası: Güney Lübnan'da İsrail'in düzenlediği İHA saldırısında bir kişi öldü

Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
TT

Lübnan medyası: Güney Lübnan'da İsrail'in düzenlediği İHA saldırısında bir kişi öldü

Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)

İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kifa kasabasında bir aracı hedef alması sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail'e ait bir İHA’nın Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kifa kasabasında bir aracı hedef aldığını ve bir kişinin öldüğünü bildirdi.

Halk Sağlığı Bakanlığı Halk Sağlığı Acil Operasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada, “İsrail'in Tire bölgesindeki Deyr Kifa kasabasında bir araca düzenlediği saldırı bir kişinin şehit olmasıyla sonuçlandı” denildi.

İsrail'e ait bir İHA, dün öğleden sonra Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Dıheyra'nın eteklerine bir ses bombası bıraktı.

Dün öğleden sonra İsrail'e ait bir İHA, Lübnan'ın güneyindeki Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesine şok bombası attı.

İsrail'in ülkenin güneyindeki Beyt Liv kasabasını hedef alan hava saldırısında da çok sayıda kişi yaralandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım'da yürürlüğe giren çatışmaların durdurulması anlaşmasının şartlarına uymayan İsrail kuvvetleri, güney Lübnan'da buldozer ve bombalama operasyonları düzenlemeye ve neredeyse her gün baskınlar yapmaya devam ediyor. Anlaşmaya rağmen, Güney Lübnan'da beş noktada hala İsrail kuvvetleri bulunmakta.