Fethi Başağa, UBH’ye bağlı milisleri kendi tarafına çekmek için gizli temaslarda bulunuyor

Fethi Başağa (Arşiv - AFP)
Fethi Başağa (Arşiv - AFP)
TT

Fethi Başağa, UBH’ye bağlı milisleri kendi tarafına çekmek için gizli temaslarda bulunuyor

Fethi Başağa (Arşiv - AFP)
Fethi Başağa (Arşiv - AFP)

Libya basınında, Temsilciler Meclisi'nin (TM) başbakan adayı Fethi Başağa’nın, rakibi Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile arasındaki çekişmenin yoğunlaşması çerçevesinde UBH’ye bağlı bazı milis grupların liderleriyle onları kendi tarafına çekmek için gizli temaslar kurmaya başladığına dair haberler yer aldı. Yine Libya basınında yer alan haberlere göre Zaviye’deki milis grup lideri 'el-Fe'r (fare) lakaplı Muhammed Bahrun, geçtiğimiz hafta Dibeybe’yi terk etmesi ve Başağa'yı desteklemesi karşılığında birkaç şart öne sürdü.
Güvenlik konusunda dikkati çeken bir diğer gelişmede ise UBH İçişleri Bakanlığı'na bağlı Kolluk Kuvvetleri, Cuma akşamı itibarıyla başkent Trablus'ta güvenlik devriyelerinin konuşlandırıldığını duyurdu. Açıklamada, kamu güvenliğinin sağlanması ve sokak devriyelerinin gerçekleşmesi çerçevesinde es-Serrac bölgesine kadar tüm Vadi er-Rabi’de güvenlik noktalarının kurulmasının ve Trablus Emniyet Müdürlüğü'nün güvenlik planının uygulanmasının kararlaştırıldığı belirtildi.
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland'ı, TM’nin kararlarına dışarıdan herhangi bir müdahaleyi reddettiğini belirterek Devlet Yüksek Konseyi (DYK) temsilcileri arasında yakında bir toplantı yapılmasının planladığı konusunda bilgilendirdi.
Salih, Cuma akşamı Norland ile yaptığı telefon görüşmesinde Anayasa değişikliği taslağının 30'uncu maddesinin 12’nci fıkrasındaki değişikliğe ve anayasal sürece destek vereceğine söz verdiği TM kararlarına müdahale edilmesini kabul etmediğini vurguladı. TM Başkanlığı ofisinden yapılan açıklamaya göre Salih, kararın ancak Libyalılar arasında alınacağının altını çizdi. Açıklamada, Büyükelçi Norland’ın ise ülkesinin Libyalıların iradesine saygı duyduğunu teyit ettiği ve Salih'in ülkeyi istikrara kavuşturma çabalarını övdüğü kaydedildi.
TM ve DYK arasında, ertelenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin nasıl yapılacağı konusunda anlaşmaya varılmasını engelleyen anlaşmazlıkların giderilmesi amacıyla kurulan ortak komisyonunun birkaç gün içinde Mısır'da ilk toplantısını yapması bekleniyor. TM, söz konusu toplantının tarihini ve yerini resmi olarak açıklamazken, TM kaynakları bu toplantının, daha önce TM ve DYK arasındaki birçok toplantıya ev sahipliği yapan Mısır'da yapılacağını söyledi.
İtalyan haber ajansı Nova’nın kaynaklarından aktardığına göre Mısır'da gerçekleşmesi beklenen toplantıya Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams da katılacak.
TM, tamamlanan anayasa taslağında gerekli değişiklikleri yapmak amacıyla anayasa taslağında yer alan maddeleri ve ihtilaflı noktaları gözden geçirmek üzere DYK ile 12 üyeli ortak bir komisyonun kurulduğunu duyurdu.
TM Sözcüsü Abdullah Bilhak tarafından yapılan açıklamaya göre ortak komisyonun Anayasa değişikliği taslağındaki  belirtilenlere uyması, hükümlerini dikkate alması ve görevlerini tamamlaması için belirlenen sürelere riayet etmesi şart koşuldu.Anayasa değişikliği taslağındaki değişiklikte şekil veya amaç bakımından bir anlaşmazlık olduğunda, komisyonun çalışmalarının sonuçlarını TM’ye sunması gerektiği belirtilen açıklamada, komisyonun Anayasa değişikliği taslağının 30'uncu maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen görevi dışında herhangi bir yükümlülük düzenleme yetkisi olmadığı vurgulandı.
Diğer taraftan BM Genel Sekreteri’nin Libya Özel Temsilcisi Williams, Libya'nın farklı bölgelerinden yaklaşık 40 gençle telekonferans aracılığıyla yaptığı görüşme sırasında Libyalıların sağlam bir anayasal temele ve seçim çerçevesine dayalı olarak ilk fırsatta güvenilir seçimler düzenlemelerine yardımcı olmak için BM'nin mevcut çabalarını ve önceliklerini gözden geçirdiğini söyledi. Williams, gençlerin temsilcilerinin, yasama ve yürütme organlarının neden olduğu seçimlerin yapılmasını engelleyen siyasi tıkanıklıktan bir çıkış yolu bulunmasının önemini vurguladıklarını belirtti.
Bir başka gelişmede, Libya hükümetine bağlı Kayıpları Arama ve Tespit Etme Kurumu, Sirte şehrinde kimliği belirsiz 11 cesedin bulunduğunu duyurdu. Başkent Trablus'un 450 kilometre doğusunda yer alan Sirte, bir yılı aşkın bir süre boyunca DEAŞ’ın kontrolünde kaldı. Bu süre zarfında şehirde çok sayıda sivil ve asker ya infaz edildi ya da tutuklandı.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.