5+5 Ortak Askeri Komite’den Hafter’e petrol ihracatını durdurması talebi

5+5 Ortak Askeri Komite’de yer alan Libya Ulusal Ordusu heyeti (LUO Genel Komutanlığı)
5+5 Ortak Askeri Komite’de yer alan Libya Ulusal Ordusu heyeti (LUO Genel Komutanlığı)
TT

5+5 Ortak Askeri Komite’den Hafter’e petrol ihracatını durdurması talebi

5+5 Ortak Askeri Komite’de yer alan Libya Ulusal Ordusu heyeti (LUO Genel Komutanlığı)
5+5 Ortak Askeri Komite’de yer alan Libya Ulusal Ordusu heyeti (LUO Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanlığı’nın 5 + 5 Ortak Askeri Komite’de yer alan heyeti, Mareşal Halife Hafter'den petrol ve doğalgaz ihracatını durdurmasını ve Libya'nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan sahil yolunu kapatmasını istedi. Heyet bu taleplerini, Abdulhamid ed-Dibeybe’nin başbakanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) meşru kararlara riayet etmemesi ve iktidarı Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan Fethi Başağa hükümetine devretmeyi reddetmesi ile gerekçelendirdi.
Dün akşam bir toplantı yapan Genel Komutanlığa bağlı 5+5 Ortak Askeri Komite heyeti, Ekim 2020'de Cenevre'de ateşkes anlaşmasının imzalanmasından bu yana Komite'nin yaptığı çalışmalardan bahsetti. UBH’nin ‘Libya’nın fonlarını, bu fonların sistematik olarak yağmalanması, hükümet kurumları ve bakanlarda yaşanan yolsuzluklar ve adam kayırmacılıkla çarçur ettiğini’ söyleyen heyet, Dibeybe hükümetini 5+5 Ortak Askeri Komite’nin çalışmalarını engellemek ve Libya'nın ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturmakla suçladı.
Başbakan Dibeybe’nin sözünden dönerek daha önce düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu, kişisel amaçlar ve kazanımlar için bir savunma bakanı atamayı reddettiğini belirten 5+5 Ortak Askeri Komite’nin LUO Heyeti, Dibeybe’nin ordu mensuplarının maaşlarını birçok kez kesintiye uğrattığını ve son dört aydır maaşların ödenmediğini söyledi. Dibeybe’nin, ordunun terörle mücadelede ve organize suçların yuvası haline gelen petrol sahalarını ve ülke sınırlarını güvence altına almadaki önemli milli rolünü görmezden geldiğini öne süren heyet, “Tüm bu suistimaller, siyasi anlaşmanın yanı sıra uluslararası ve ulusal ilkeler ve tüzükler çerçevesinde insan haklarının açıkça ihlal edilmesidir” ifadelerini kullandı.
Heyet, ayrıca LUO lideri Mareşal Halife Hafter’i, talepleri karşılanana kadar Libya’nın doğu ile batısı arasındaki uçak seferlerini askıya almaya ve tüm faaliyetleri durdurmaya çağırdı.
Libya'nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan sahil yolu, LUO’nun Nisan 2019'da başkent Trablus'a karşı başlattığı savaş nedeniyle kapatıldıktan iki yıl sonra geçtiğimiz yıl Haziran ayında yeniden açılmıştı.
Libya'da daha önce bir ateşkes anlaşması imzalandı. Anlaşmada, tüm paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından kara, deniz ve hava yoluyla çıkarılmalarının yanı sıra askeri birliklerin ve silahlı grupların ateşkesin imzalandığı tarihten itibaren en fazla 3 ay içinde kışlalarına dönmeleri dahil olmak üzere beş madde yer aldı.
5+5 Ortak Askeri Komite’nin LUO heyeti ayrıca, komite tarafından oluşturulacak bir hücreye bağlı, sınırlı sayıda askerden oluşan bir askeri birlik kurulması, olası ihlallerin sınırlandırılmasına ve Libya'da basında yer alan haberlerdeki gerginliğin ve nefret söyleminin daha fazla yaygınlaşmasının durdurulmasına katkı sağlayacak bir güç olarak çalışması kararı aldı. Heyet, söz konusu askeri gücün ihtiyaç duyduğu malzemelerin tüm taraflar ve yetkililer tarafından temin edilmesini şart koştu.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.