Lübnan’da seçim rekabeti kampanyalara yansıyor

Eski Lübnan Başbakanı Sinyora: Lübnan, Arap kimliğini değiştirmek için yükselen bir kampanyayla karşı karşıya

 İlerici Sosyalist Partisi’nin Meclis’teki temsilcisi Teymur Canbolat, partisinin seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitap ediyor
İlerici Sosyalist Partisi’nin Meclis’teki temsilcisi Teymur Canbolat, partisinin seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitap ediyor
TT

Lübnan’da seçim rekabeti kampanyalara yansıyor

 İlerici Sosyalist Partisi’nin Meclis’teki temsilcisi Teymur Canbolat, partisinin seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitap ediyor
İlerici Sosyalist Partisi’nin Meclis’teki temsilcisi Teymur Canbolat, partisinin seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitap ediyor

Lübnan siyaseti, 15 Mayıs’ta yapılacak genel seçimler ile ilgili listeler ve ittifaklar oluşturma sürecinden geçiyor. Seçim rüzgarlarının estiği ülkede karşılıklı suçlamalarla karakterize edilen seçim kampanyaları dikkat çekiyor.
(Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil, isim vermeden rakibi (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi’ne şu sözlerle yüklendi: “Hedefe ulaşıncaya kadar omuzlarımıza binenlerden, bize ihanet edenlerden, gemiden ayrılanlardan ve ülkeyi batırma suçuna ortak olanlardan hesap soracağız.”
(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti’nin (İSP) Meclis’teki temsilcisi Milletvekili Teymur Canbolat, Lübnan’ın “egemenlik savaşı, Arap kimliğinin pekiştirilmesi, Lübnan'ın Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmesi ve özgür ve bağımsız milli kararlar alınabilmesi” için çalışma sözü verdi.
Birden fazla ilçede seçim listeleri açıklanmaya devam ederken, Eski Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, katıldığı bir sahur etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Lübnan, ülkenin kurtuluşu için hep birlikte ortak çaba göstermemiz gereken zor bir dönemden geçiyor” dedi.
Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari'yi ve Kuveyt’in, Beyrut Büyükelçisi Abdulal Süleyman el-Kinai’yi yeniden Lübnan'a göndermesi ile ilgili konuşan Eski Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, “Bu dönüş, Lübnan'ın Arap ortamında oynaması gereken ulusal ve Arap rolünün öneminin bir teyididir. Bu, onu canlılık ve doğru başlangıçla güvence altına alır. Aynı zamanda Arapların Lübnan'a, ekonomisine ve geleceğine olan güveninin yeniden tesis edildiğinin de büyük bir göstergesidir. Lübnan, Arap kimliğini değiştirmek ve devletini köleleştirmek amacıyla yükselen bir kampanyayla karşı karşıya. Beyrut bunu reddediyor. Lübnanlılar da bunu reddediyor” ifadelerini kullandı.
Seçimler ili ilgili konuşan Eski Lübnan Başbakanı, “Bugün milletvekilliği seçimlerinin eşiğindeyiz. Beyrut'un veya Lübnan'ın kararına kimse el koymasın diye bu seçimlerde seçme hakkımızı ve görevimizi yerine getirmemiz için büyük bir zorunluluk var. Bu karar, açgözlü ve maceraperest bir grup insanın eline geçmez” dedi.
Seçimlere yoğun katılım ve "Beyrut Yüzleşiyor" listesine oy verme çağrısında bulunan Sinyora, “Hareketsizliğimiz bizi sadece mutlak bir başarısızlığa götürür. Bu listeyi kitlesel olarak desteklememiz ve bu liste lehine oy vermemiz egemen bir çizgiyi temsil edecektir. Böylece atalarımızdan bize kalan bu büyük mirası koruyup çocuklarımıza güzel bir yaşam sürmeleri için aktarabilecek egemen bir topluluk olabiliriz” dedi.
Cebel-i Lübnan seçim bölgesinde, İlerici Sosyalist Partisi’nin bir seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitap eden Demokratik Buluşma bloğu lideri Teymur Canbolat, “Bizim inancımız şu ki, saçmalık karşısında bu aşamada yalnızca aklın sesine ihtiyaç var. Savaşımız bir adalet savaşıdır, bir haysiyet ve yaşam savaşıdır, her şeyi alan ve bize bir vatan bırakmayan bir grup tarafından çalınan bir insan hakları savaşıdır” ifadelerini kullandı.
Canbolat, “Bugün derin bir krizde olduğumuz doğru ve bunun büyük bir kısmı siyasi sistemimizin yapısından kaynaklanıyor olabilir, ancak pes edemeyiz. Bu krizi bilinçli bir iradeyle karşılamak istiyoruz. İlerici Sosyalist Partisi tüm reformlar, IMF ile ekonomik toparlanma planı ve adil bir vergi sistemi için baskı yapacak. Ülkenin kurumlarını, ülke kimliğini, özgürlüğünü, çeşitliliğini ve istikrarını koruyoruz. Lübnan konusunda konumumuzu ve vizyonumuzu belirlemek için seçimleri beklemiyoruz. Bağımsız yargıdan elektrik, çevre, sağlık, üretimin teşvik edilmesi ve ülkemizin ileri bir tıp ve eğitim merkezi olarak korunmasına kadar konumumuz net. Değişimin bir günde olmayacağını biliyoruz ve bir sonraki aşamada işlerin daha zor olacağını da biliyoruz. Bu nedenle, ülkesine düşkün her gerçek ortağa elimiz uzanmaktadır” dedi.
Paralel bir çizgide, (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil, “muhaliflerinin kendilerini öldürdüklerine ve seçimlerin gelmesiyle defin zamanının geldiğine inandıklarını” söyledi. Basil, “Bizi kuşattılar, yaptırımlarla, parayla, medyayla, ittifaklarla boğdular ve etrafımızı sarmaya çalıştılar. Ama karşılığında, Lübnan'ın tamamında aday gösterdik, ittifak kurduk, listeler yaptık ve tüm Lübnan'da Milletvekillerimiz olacak.” diye konuştu.
Basil, isim vermeden Lübnan Kuvvetleri Partisi’ne şu sözlerle yüklendi: “Hedefe ulaşıncaya kadar omuzlarımıza binenlerden, bize ihanet edenlerden, gemiden ayrılanlardan ve ülkeyi batırma suçuna ortak olanlardan hesap soracağız. Kendilerine af kapısını açtığımız ve barıştığımız kimselerden hesap sormak istiyoruz. Onlar, yüzüstü bırakmak ve devirmek için cumhurbaşkanı seçtiler ve bu konuda övünüyorlar.”
(Maruni Hristiyan) Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel, seçim kampanyası sırasında destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Savaş büyük ama kazanacağız. Girdiğimiz onca mücadeleden sonra özgür, egemen ve bağımsız Lübnan'a sadık kalacağız. Hiçbir koşulda teslim olmadık ve bugün de teslim olmayacağımız kesindir. Seçimler, bizim yaklaşımımız ile yolsuzluk yaklaşımı arasında bir referandum olacak. 15 Mayıs'ta değişimin mümkün olup olmadığına karar vermesi gerekenler sizlersiniz.”



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24