Mısır’daki El-Ezher'den İsrail güçlerinin Filistinli bir kadını öldürmesine tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Mısır’daki El-Ezher'den İsrail güçlerinin Filistinli bir kadını öldürmesine tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Mısır'daki El-Ezher Kurumu, İsrail askerlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinli bir kadını öldürmesine tepki gösterdi.
Kurumdan yapılan yazılı açıklamada "İsrail askerlerinin vahşice ve kasıtlı olarak Filistinli Gade Sebatin'i öldürmesini kınıyoruz" ifadesi kullanıldı.
"Sabıkaları zulüm ve ihlalle dolu askerlerin ramazanın kutsallığına saygı göstermediği" ifade edilen açıklamada, uluslararası topluma, tekrar eden bu suçları durdurmak için müdahale etme çağrısı yapıldı.
El-Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi yakınında dün, İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu Filistinli bir kadın hayatını kaybetmişti.
Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin Filistinli kadına gerçek mermilerle ateş açtığını ve ağır yaralanan kadını kanlar içinde olay yerinde bıraktığını söylemişti.
İsrail güçlerinin ayrıca bölgeyi 'kapalı askeri bölge' ilan ederek olay yerine sağlık ekiplerinin girmesini engellediği aktarılmıştı.
Filistin medyasında yer alan haberlere göre ise eşi vefat eden Filistinli kadının 6 çocuğu vardı.
İsrail'in Haaretz gazetesinde de kadının askerler için bir tehdit oluşturmadığı, elinde bıçak ya da silah bulunmadığı haberi yer almıştı.



Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
TT

Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi dün yaptığı açıklamada, Esed ailesinin iktidarı ve iç savaş sırasında kaybolanların sayısının 300 bini aşabileceğini söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre geçtiğimiz mayıs ayında kurulan Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun Başkanı Celhi komisyonun görev süresinin 1970'ten günümüze kadar uzandığını ve çalışmalarını tamamlamak için herhangi bir zaman sınırlaması olmadığını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, kayıp sayısının 120 bin ile 300 bin arasında olduğunu tahmin ettiklerini, ancak bu rakamları belirlemenin zorluğu nedeniyle bu oranın daha da fazla olabileceğini ekledi.

Sadece 2011 yılında, geçtiğimiz aralık ayında düşen Beşşar Esed rejimine karşı protestoları acımasızca bastırmasının ardından patlak veren Suriye iç savaşında on binlerce kişi gözaltına alındı ve kayboldu.

Savaş sırasında, tüm taraflar zulümlerle suçlandı. Bunlar arasında, Suriye ve komşusu Irak'ın geniş bölgelerini ele geçiren ve yargısız infazlar da dahil olmak üzere geniş çaplı ihlaller gerçekleştiren DEAŞ terör örgütü de vardı.

CDFRGT
Tutukluların ve diğer kayıpların akıbeti, Suriye'deki çatışmanın en korkunç sonuçlarından biri olmaya devam ediyor (AFP)

Beşşar Esed, tıpkı 1971 yılında beyaz bir askeri darbeyle iktidara gelen babası Hafız Esed gibi demir yumrukla hüküm sürdü.

Suriye'de 63'ten fazla toplu mezarın yer aldığı bir haritaya sahip olduklarını söyleyen Celhi, ancak mezarların yerleri, kimler tarafından yapıldığı veya mezarlara gömülen cesetler hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Yetkili, kayıp kişiler için bir veri bankası oluşturulması üzerinde çalışıldığını açıkladı.

SDEFRTY6
Suriye'de kayıp kişilerle ilgilenen bağımsız kuruluşun başkanı Karla Irasema Quintana Osuna (sağda, beyaz palto giyen) kayıp ailelerinden Suriyeli kadınlarla görüşürken (BM)

Yeni Suriye yönetiminden yetkililer, Esed ailesinin yönetimi altında işlenen zulümlerin kurbanlarına adalet sağlanacağına dair söz verdiler.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Mirjana Spoljaric Egger ocak ayında savaş sırasında kaybolanların akıbetinin belirlenmesi işinin muhtemelen yıllar sürecek devasa bir görev olacağını söyledi.

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun çalışmalarının ‘geçiş dönemi adaleti ve sivil barış için temel bir ihtiyaç’ olduğunu söyleyen Celhi, kayıp kişilerin davasını ‘Suriye'deki en karmaşık ve en acı verici dosyalardan biri’ olarak nitelendirdi.