Yemen’deki ailelere 100 milyon doların üzerinde ek destek

Yemen’deki ailelere 100 milyon doların üzerinde ek destek
TT

Yemen’deki ailelere 100 milyon doların üzerinde ek destek

Yemen’deki ailelere 100 milyon doların üzerinde ek destek

Yemen, Dünya Bankası'nın alt kuruluşu Uluslararası Kalkınma Birliği’nden (IDA) sosyal korumayı artırmaya, yeni tip koronavirüs pandemisi ve iklim değişikliğinden etkilenen Yemenli aileleri desteklemeye yönelik ek destek aldı. Yapılan açıklamalar Yemen’de beş yaş altı iki milyondan fazla çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle acil tedavi görmesi gerektiği yönünde.  
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Yemen Ofisi, IDA’nın gıda güvenliği, çatışma, koronavirüs ve iklimle ilgili sorunlardan etkilenen Yemenli ailelere sosyal korumayı ve desteği artırmak için 108 milyon dolar ek destek sağladığını bildirdi.
UNDP tarafından yapılan açıklamada, IDA’nın Aralık 2020 de başlatılan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın Acil Sosyal Korumayı Güçlendirme Projesi'ne yönelik 169,4 milyon dolarlık destek paketinden bir milyon Yemenli yararlanacağı kaydedildi.
Yemen'de yüksek düzeyde akut gıda güvensizliğinden mustarip 17 milyonu aşkın kişi bulunuyor. Yedi yıldan fazla süredir devam eden çatışma, yoksulluk ve yerinden edilme, önemli kamu sektörlerinde hizmetleri ciddi şekilde engelledi ve ekonominin çökmesine neden oldu. Açıklamada, Yemen'de çocukların yetersiz gelişimine dikkat çekilerek tükenmişlik oranının dünyanın en yüksek seviyeleri arasında yer aldığı vurgulandı. Yaklaşık 2,2 milyon çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle acil tedaviye ihtiyacı olmasının Yemen’in gelişimi için uzun vadeli bir risk olduğu anlamına geldiği kaydedildi.
UNDP Yemen Mukim Temsilcisi Auke Lottsman açıklamasında “Yemenli çocukların güçlü sağlığı, uzun vadeli refah ve on yıllar boyunca daha parlak bir gelecek demek” ifadelerini kullanarak UNDP’nin beslenme için nakit destekte bulunarak sağlık ve beslenme eğitimi yoluyla Yemen'deki akut yetersiz beslenmedeki endişe verici artışa verilen yanıtın etkisini korumayı ve genişletmeyi amaçladığını belirtti. Lottsman ayrıca 153 binin üzerindeki yetersin beslenen kadın  ve çocuğun projenin gıda programından yararlanacağını söyledi.
Programda tarım arazisi, sulama sistemleri, kırsal bölgelerdeki yolların onarımı, su ve sanitasyon başlıklarda rehabilitasyona odaklanacak.
Program gıda güvencesi olmayan ailelerin geçim kaynaklarını destekleyerek, gıda masraflarını ve diğer temel ihtiyaçları karşılamak için yaklaşık 122 bin Yemenliye nakit para sağlayacak. Proje aynı zamanda selleri önleme, arazileri koruma, sulama kanalları ve su koruma alanlarındaki toplumsal yatırımlar yoluyla iklim değişikliğinin etkilerini azaltmayı da amaçlıyor.
Dünya Bankası Fonu ayrıca hibeler ve teknik yardım yoluyla finansmana erişimin artırılmasına ek olarak Yemen genelindeki yaklaşık 8 bin küçük işletmeye de ekonomik destek sağlayacak. Bu adım, yerel işletmelerin faaliyetlerine devam etmelerine, mal ve hizmetlerini sunmayı sürdürmelerine ve istihdam yaratmalarına yardımcı olacak.
Dünya Bankası’nın Uluslararası Kalkınma Birliği için 400 milyon dolarlık Yemen Acil Kriz Müdahale Projesi'nin başarısının üzerine BM’den yapılan açıklamada, IDA ile Dünya  Bankası'nın Yemen'de sosyal yaşamı korumaya, koronavirüs salgınına müdahale etmeye ve gıda güvenliğini güçlendirmeye yönelik bir projeye imza attığı belirtildi. Açıklamada ayrıca acil durum müdahalelerini artırmak ve sosyal yaşamı koruma çalışmalarında, nakit transferler yoluyla gıda güvenliği direnci, geçim kaynaklarının geri kazanılması ve temel hizmetlerin sağlanmasını desteklemek için mücadele ve dayanıklılık için yürütülen projelere değinildi.
BM Kalkınma Programı ile Yemen'deki Dünya Bankası arasındaki stratejik ortaklık, milyonlarca Yemenlinin savaş, iklim değişikliği ve Kovid-19 pandemisinin neden olduğu krizlerin üstesinden gelinmesine de yardımcı oluyor.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.