COP27 zirvesine hazırlık kapsamında Mısır-Avrupa görüşmeleri başladı

Şukri, Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri, Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

COP27 zirvesine hazırlık kapsamında Mısır-Avrupa görüşmeleri başladı

Şukri, Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri, Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı ile görüştü (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Kahire’de dün, Kasım ayında Kızıldeniz tatil beldesi Şarm Eş-Şeyh’te düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nın 27. oturumuna (COP27) hazırlık için Mısır-Avrupa görüşmeleri başladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Bakanlık ve COP27 oturumuna başkanlık yapacak olan Samih Şukri dün Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı’nın iklim değişikliği konuları ile ilgilenen yardımcısı Frans Timmermans ile görüştü. Açıklamada, söz konusu görüşmenin Mısır cumhurbaşkanlığının uluslararası iklim eylemiyle ilgili olarak tüm taraflarla istişare etme konusundaki kararlılığı çerçevesinde geldiği belirtildi.
Timmermans iki günlük Mısır ziyareti sırasında, Başbakan Mustafa Medbuli, Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Muhammed Şakir, Çevre Bakanı Yasmin Fuad, Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Tarık el-Mala ve Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Hala el-Said ile görüşecek.
Timmermans görüşmelerde COP27’in yanı sıra, temiz enerjiye geçiş, enerji verimliliği, yeşil kalkınma modelleri, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, sürdürülebilir finanslarının sağlanması, karbon piyasaları ve bunlara uyum gibi ortak ilgi alanlarındaki iletişimi güçlendirmek için yeşil hidrojen Akdeniz Yeşil Hidrojen Ortaklığı’nı da ele alacak.
Diğer yandan, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, Şarm Eş-Şeyh’te bir dizi turizm yatırımcısının karşılaştığı sorunları ele almak için sarf edilen çabaları takip etmek üzere dün bir toplantı düzenledi. Toplantıya Turizim ve Tarihi Eserler Bakanı Halid el-Anani, İskan ve Altyapı Bakanı Asım el-Cezzar, Güney Sina Valisi General Halid Fuda, İskan Bakanı’nın Turizm Geliştirme Kurumu işleri ile ilgilenen yardımcısı Siraceddin Saad ve ilgili makamlardan bir dizi yetkili katıldı.
Başbakan Medbuli, bu toplantının otelcilik sektöründeki projelerinin hayata geçirilmesine engel olan sorunları çözüme ulaştırmak ve Şarm el-Şeyh’te sıkıntı yaşayan turizm yatırımcılarının sorunlarını ele almak için sarf edilen çabaları takip etmeyi amaçladığını açıkladı. Medbuli bu konudaki adımlara dikkat çekti ve bu adımların şehirde her düzeydeki turizm faaliyetlerinin büyütülmesine katkı sağlayacak projelerin tamamlanmasını ve işletilmesini hızlandırmak amacıyla, yüksek başarı oranlarına sahip yatırımcıların projelerine destek olarak geldiğini belirtti. Başbakana göre atılan adımlar aynı zamanda, Kasım ayında Şarm Eş-Şeyh’te düzenlenecek olan COP27 oturumunun hazırlıklarını da destekliyor.
Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı Resmi Sözcüsü Nadir Saad toplantı sırasında, Şarm Eş-Şeyh’te sekteye uğrayan turizm projelerinin durumunun gözden geçirildiğini ayrıca şehrinde arazilerinde turizm projelerinin hayata geçirilmesinde karşılaşılan engelleri belirlemek ve bu engelleri aşmak üzere çözüm önerilerinde bulunmak için ilgili yetkililer ve turizm yatırımcıları ile toplantı ve görüşmelerin gerçekleştirildiğini söyledi.



Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
TT

Suriye'de 1970'li yıllardan bu yana kaybolanların sayısı 300 bini aşmış olabilir

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)
Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi (SANA)

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Celhi dün yaptığı açıklamada, Esed ailesinin iktidarı ve iç savaş sırasında kaybolanların sayısının 300 bini aşabileceğini söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre geçtiğimiz mayıs ayında kurulan Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun Başkanı Celhi komisyonun görev süresinin 1970'ten günümüze kadar uzandığını ve çalışmalarını tamamlamak için herhangi bir zaman sınırlaması olmadığını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, kayıp sayısının 120 bin ile 300 bin arasında olduğunu tahmin ettiklerini, ancak bu rakamları belirlemenin zorluğu nedeniyle bu oranın daha da fazla olabileceğini ekledi.

Sadece 2011 yılında, geçtiğimiz aralık ayında düşen Beşşar Esed rejimine karşı protestoları acımasızca bastırmasının ardından patlak veren Suriye iç savaşında on binlerce kişi gözaltına alındı ve kayboldu.

Savaş sırasında, tüm taraflar zulümlerle suçlandı. Bunlar arasında, Suriye ve komşusu Irak'ın geniş bölgelerini ele geçiren ve yargısız infazlar da dahil olmak üzere geniş çaplı ihlaller gerçekleştiren DEAŞ terör örgütü de vardı.

CDFRGT
Tutukluların ve diğer kayıpların akıbeti, Suriye'deki çatışmanın en korkunç sonuçlarından biri olmaya devam ediyor (AFP)

Beşşar Esed, tıpkı 1971 yılında beyaz bir askeri darbeyle iktidara gelen babası Hafız Esed gibi demir yumrukla hüküm sürdü.

Suriye'de 63'ten fazla toplu mezarın yer aldığı bir haritaya sahip olduklarını söyleyen Celhi, ancak mezarların yerleri, kimler tarafından yapıldığı veya mezarlara gömülen cesetler hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Yetkili, kayıp kişiler için bir veri bankası oluşturulması üzerinde çalışıldığını açıkladı.

SDEFRTY6
Suriye'de kayıp kişilerle ilgilenen bağımsız kuruluşun başkanı Karla Irasema Quintana Osuna (sağda, beyaz palto giyen) kayıp ailelerinden Suriyeli kadınlarla görüşürken (BM)

Yeni Suriye yönetiminden yetkililer, Esed ailesinin yönetimi altında işlenen zulümlerin kurbanlarına adalet sağlanacağına dair söz verdiler.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Mirjana Spoljaric Egger ocak ayında savaş sırasında kaybolanların akıbetinin belirlenmesi işinin muhtemelen yıllar sürecek devasa bir görev olacağını söyledi.

Suriye Ulusal Kayıp Kişiler Komisyonu’nun çalışmalarının ‘geçiş dönemi adaleti ve sivil barış için temel bir ihtiyaç’ olduğunu söyleyen Celhi, kayıp kişilerin davasını ‘Suriye'deki en karmaşık ve en acı verici dosyalardan biri’ olarak nitelendirdi.