Uluslararası koalisyon yetkililerini kabul eden Irak Başbakanı Kazımi: DEAŞ Irak’ın batısında canlanıyor

Kazımi ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’yı kabul etti (INA)
Kazımi ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’yı kabul etti (INA)
TT

Uluslararası koalisyon yetkililerini kabul eden Irak Başbakanı Kazımi: DEAŞ Irak’ın batısında canlanıyor

Kazımi ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’yı kabul etti (INA)
Kazımi ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’yı kabul etti (INA)

Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Komutanı Mustafa el-Kazımi, ABD ve uluslararası koalisyona, Irak’ın batısındaki çeşitli bölgelerde canlanan DEAŞ ile mücadelede daha büyük bir rol üstlenme çağrısında bulundu.
Kazımi önceki gün ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’yı ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Başbakanlık Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada, iki tarafın “Irak ve ABD arasındaki güvenlik ve askeri işbirliği, teröre yönelik savaşın seyri, yenilgiye uğratılan DEAŞ örgütü kalıntılarının takibi ve Irak Silahlı Kuvvetlerinin bu konudaki son operasyonları” görüştüğü bildirildi.
Açıklamada, “Özellikle uluslararası koalisyonun rolünün terörle mücadeleden Irak’ın askeri kapasitesini inşa etme, danışmanlık, destek ve imkan sunma aşamasına geçmesi sonrasında ortak güvenlik koordinasyonunun güçlendirilmesi ele alındı. Görüşme sırasında terör örgütlerinin faaliyetlerini ve bölge güvenliği ile istikrarı için oluşturduğu tehdidi sınırlandırmak için bölgesel düzeydeki güvenlik ve askeri durumuna ve ortak koordinasyona değinildi” ifadeleri kullanıldı.
Kazımi görüşmede “teröre yönelik savaşta yakalanan ivmenin sürdürülmesi ve DEAŞ hücrelerinin ikinci kez büyümesinin veya kendisine tutunacak bir zemin inşa ederek Iraklıları ve bölgeyi tehdit etmesinin engellenmesinin önemini” vurguladı.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla da “Irak güvenlik güçlerinin savaş becerisini, yeni saha görevlerini yerine getirme kapasitesini ve Irak Hava Kuvvetlerinin modern uçaklarının sağladığı hava potansiyelinden yararlanmasını” takdir ettiğini belirtti.
Danimarka Savunma Bakanı Morten Bodskov Bağdat ziyareti sırasında, uluslararası koalisyonun, teröre karşı verdiği savaşta Irak Silahlı Kuvvetlerine sağladığı desteğe bağlı kalacağını bildirdi.
Irak Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Savunma Bakanı Cuma İnad Sadun, Bağdat'taki bakanlık binasında Danimarkalı mevkidaşı Morten Bodskov ile ikili ilişkileri ve iki ülkenin çıkarlarını sağlayacak şekilde bir dizi askeri, teknik ve diğer alanlarda işbirliği yollarını ele aldı” ifadeleri kullanıldı.
Danimarkalı Bakan Bodskov, “Irak’ın evlatlarının teröre karşı savaşlarında yaptıkları fedakarlıkları takdir ediyorum. Uluslararası koalisyon, teröre karşı savaşında Irak Silahlı Kuvvetlerine verdiği desteğe ve sadece Irak değil aynı zamanda tüm dünya için tehlike oluşturan terörün karşısında durmak için yapılan işbirliğin sürdürülmesine bağlıdır” diye konuştu.
Irak Başbakanı’na güvenlik kurumu reformu konusunda danışmanlık yapan Dr. Hüseyin Allavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Irak ile uluslararası toplumun savunma alanındaki ilişkileri mevcut Başbakan Mustafa el-Kazımi hükümeti döneminde büyük bir ilerleme ve gelişme kaydetti. Bu ilerleme ve gelişmenin arkasında, Irak Silahlı Kuvvetleri ile onun partneri olan silahlı kuvvetler arasında terörle mücadele alanında bilgi alışverişinde kurulan ikili ve çok taraflı işbirliği ve ortak eğitimlerin yanı sıra şehir savaşlarında ve kentsel bölgelerdeki terör gruplarıyla mücadelede yapılan istihbarat alışverişi bulunuyor. ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon ile Irak arasındaki işbirliği, DEAŞ terör örgütünün birinci ve ikinci halifelerinin öldürülmesiyle sonuçlanan ayrıcalıklı bir ilişkinin bağlarının oluşturulmasını başardı. Bu da uluslararası koalisyon ışığındaki Irak-ABD ilişkilerinin askeri görevlerden danışmanlık ve kapasite oluşturma görevlerine geçiş yapmasını sağladı. Bu, Irak devletinin istikrarının ve Irak Silahlı Kuvvetlerinin yeteneklerinin artmasının bir sonucudur. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) yeni Komutanı Michael Kurilla son ziyaretini, Stratejik Çerçeve Anlaşması ve uluslararası koalisyon içindeki ABD’li danışmanların görevlerinin danışmanlık hizmeti verme, kapasite oluşturma ve kurumların inşasıyla ilgili program geliştirme şeklinde değişmesinin ışığında Irak Silahlı Kuvvetler Komutanı Mustafa el-Kazımi ile ABD-Irak savunma işbirliği yollarına ilişkin görüş alışverişinde bulunmak için düzenledi. Kazımi, bir tarafta devletin egemenliğinin ve ulusal güvenliğinin korunmasına diğer tarafta vatandaşların güvenliğinin ve kalkınma hamlesinin korunmasına katkı sağlayacak şekilde Irak ordusu ve güvenlik kurumlarının yeteneklerinin geliştirilmesi için çabalıyor.”



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24