Mısır’da bir ekonomi araştırmacısının gözaltındayken ölümü tartışma yarattı

Mısırlı araştırmacı Eymen Hudhud (HudHud’un Facebook hesabından alınan bir fotoğraf)
Mısırlı araştırmacı Eymen Hudhud (HudHud’un Facebook hesabından alınan bir fotoğraf)
TT

Mısır’da bir ekonomi araştırmacısının gözaltındayken ölümü tartışma yarattı

Mısırlı araştırmacı Eymen Hudhud (HudHud’un Facebook hesabından alınan bir fotoğraf)
Mısırlı araştırmacı Eymen Hudhud (HudHud’un Facebook hesabından alınan bir fotoğraf)

Mısırlı ekonomi araştırmacısı Eymen Hudhud'un ölümüyle ilgili yapılan resmi açıklamalar ve aile üyelerinin ifadeleri, Hudhud’un hangi şartlar altında öldüğü konusunda çelişki olduğunu gösterdi.
Mısır İçişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılan resmi açıklamada, Hudhud’un geçtiğimiz Şubat ayından bu yana yargı kararıyla bir psikiyatri kurumunda gözaltında tutulduğu belirtilirken ailesinin bir takım şüpheleri vardı. Hudhud’un erkek kardeşi, yaklaşık iki ay önce ağabeyi kaybolduğu için ilgili kurumlara başvurduğunu, ancak bir sonuç alamadığını söyledi. Mısır İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kahire'nin merkezindeki Zamalek bölgesinde bulunan bir sitenin güvenlik görevlisinin 6 Şubat'ta bir şahsın (Hudhud) evlerden birinin kapısını kırmaya çalıştığı ve sorumsuz davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle polisi aradığı, olay yerine gelen polisin söz konusu şahıs hakkında yasal işlemler yaptığı, daha sonra Cumhuriyet Savcılığı kararıyla şahsın akıl ve ruh sağlığı hastanesine yatırıldığı kaydedildi.
Mısır basını olayı haber olarak geçti ve İçişleri Bakanlığı’nın olayla ilgili açıklamasını aktardı. Mısır İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Hudhud’un ölümüne değinilmedi, ancak (Mısır’da terör örgütü olarak kabul edilen) Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) bağlı bazı sayfaların sosyal medyada Hudhud’un ortadan kaldırıldığına dair dolaşan iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Eymen Hudhud’un avukat olan kardeşi Ömer Hudhud, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz Cumartesi günü, cesedini Abbasiye Akıl Sağlığı Hastanesi’nden almamız için bir telefon aldık. Resmi soruşturma belgelerine göre kardeşim 5 Mart'ta ölmüş” ifadelerini kullandı. Avukat Hudhud, İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasıyla ilgili olarak ise “Neredeydi? Eğer bir daireye girdiyse, bu, bir davada suçlandığı ve gözaltı yerinin bilindiği anlamına gelir” dedi. Hudhud ailesinin, Eymen Hudhud’un ölüm nedenini öğrenmek için cenazenin adli tıp doktoru tarafından incelenmesini talep ettiğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Mısır İnsan Hakları Örgütü, Mısır Cumhuriyet Savcısına Hudhud'un ölümünü araştırma çağrısında bulundu. Hudhud'un ölümü hakkında ‘ciddi endişeleri’ olduğunu ifade eden örgüt, Hudhud’un gözaltına alınmasına veya ölümüne yol açan bir hata veya ihmalin olduğunun kanıtlanması durumunda ‘gerekli cezai tedbirlerin alınması’ gerektiğini vurguladı.  Mısır basınının aktardığı bilgilere göre Hudhud, Kahire Amerikan Üniversitesi'nden mezun oldu ve liberal çizgideki Reform ve Kalkınma Partisi'nin (RDP) bir üyesiydi.  Ayrıca, RDP’nin Başkanı, eski milletvekili ve şu an İnsan Hakları Konseyi Ulusal üyesi olan Muhammed Enver Sedat için ekonomi politikası danışmanı olarak çalıştı.



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”