Prof. Dr. Zekeriya Beyaz hayatını kaybetti

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında hayatını kaybetti / Fotoğraf: Facebook
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında hayatını kaybetti / Fotoğraf: Facebook
TT

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz hayatını kaybetti

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında hayatını kaybetti / Fotoğraf: Facebook
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında hayatını kaybetti / Fotoğraf: Facebook

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bir süredir tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında hayatını kaybetti.
Beyaz, Esenler'deki Özel Güney Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde aspirasyon pnömonisi nedeniyle 18 Mart'ta tedavi altına alındı.
Alzaymır hastası da olan Beyaz, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Zekeriya Beyaz'ın cenazesi, yarın öğle namazını müteakip Esenler Merkez Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Kozlu Mezarlığı'na defnedilecek.

Zekeriya Beyaz kimdir?
Gaziantep'te 1 Mart 1938'de dünyaya gelen Beyaz, ilkokulu burada, ortaokulu ise Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi'nde okudu.
Nizip Ulu Camisi'nde imam hatip olarak 1 Mart 1963'te memurluk görevine başlayan Beyaz, 1972'de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden mezun oldu. Beyaz, Diyanet İşleri Başkanlığında 14 yıl imam-hatiplik, vaizlik ve müftülük yaptı.
Beyaz, "İslam Hukuku ve Türk Medeni Hukukuna Göre Evlenme" konulu teziyle yüksek lisans ve "İslam Hukukuna ve Türk Medeni Hukukuna Göre Aile Hayatı" konulu teziyle doktora diploması aldı.
Yazarlık ve köşe yazarlığı yapan Zekeriya Beyaz, 1991'de sosyoloji alanında doçent, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Bölümünde profesör unvanı aldı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde 2000-2003'te dekanlık yapan Beyaz, o dönemin ünlü ekran yüzlerinden biriydi.
2005'te yaş haddinden emekli olan Prof. Dr. Beyaz, evli ve 5 çocuk babasıydı.



Uzmanlara göre annelerin mental yükünü azaltmanın yolları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlara göre annelerin mental yükünü azaltmanın yolları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmalar, annelerin ev işlerinden kaynaklanan zihinsel yükün çok büyük bir kısmını üstlendiğini gösteriyor ancak bu yükü hafifletmenin yolları var.

Her aile farklı olsa da araştırmalara göre yemek planlamak, öğretmenlerin adlarını akılda tutmak ve çocukları futbol antrenmanına götürmek gibi görevler çoğunlukla kadınlara düşüyor.

CBS Mornings'in yakın zamandaki bir bölümde atıfta bulunduğu, Aralık 2024'te Journal of Marriage and Family adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, annelerin ev işlerini yürütmenin getirdiği zihinsel yükün yüzde 71'ini üstlendiğini ortaya koydu.

Kurul sertifikalı psikiyatrist Dr. Sue Varma, CBS Mornings'e "Bence bu rakam daha yüksek olmalı" diye konuştu.

Araştırmacılar, annelerin "aile refahıyla ilgili" temel günlük görevlerin çoğunu üstlenirken, babaların "bakım ve finansla ilgili ara sıra ortaya çıkan görevleri" üstlendiğini buldu.

Varma, çiftlerle çalışırken annelerden duyduklarını anlattı.

Kadınlar şöyle diyor: 'Sadece organize etmek, planlamak ve yönetmekle kalmıyorum, aynı zamanda ters gidebilecek her şeyi önceden tahmin ediyorum çünkü bunların sonuçlarıyla bilin bakalım kim uğraşacak. Ben.'

Varma, kadınların "duygusal aşırı yük" de yaşayabileceğini söyledi.

Çoğu durumda, heteroseksüel bir çift olduğunu varsayarsak, çocuk genellikle rahatlamak için annesini ister, çocuk hastalandığında okul annesini arar ve işten kim izin alır? Yani her şey genellikle kadına geri döner.

Peki, annelerin zihinsel yükünü hafifletmek için ne yapılabilir? Her şey eşlerinden başlıyor.

Varma, annelerin zihniyetini şöyle açıkladı:

Sana görevleri delege etmek için bir liste vermek istemiyorum, senin de bu konuşmanın bir parçası olmanı istiyorum. Örneğin okul yılı başladığında, düzenli olarak yapılması gereken şeyler neler?

CBS Mornings'in haberine göre, zihinsel yükü paylaşmak için babalar bu yükü kabul etmeli, ev işlerine başlamalı, düzenli ve açık iletişime katkıda bulunmalı, planlama ve karar verme süreçlerine katılmalı.

Varma, "Bu yüzden [annelerle] iletişim halinde olduğumuzdan emin olmak istiyoruz ve sadece 'Sana nasıl yardımcı olabilirim? Bana yaşadıklarınızı anlatın ve bunu bir ekip olarak nasıl önleyebiliriz?' demek bile bu, benimle birliktesin, benim tarafımdasın hissi veriyor. Kadınlar bana sık sık 'Bir partnerim olduğunu hissetmiyorum' diyor" diye konuştu.

Varma, kadınlara zihinsel yükleri hakkında partnerleriyle iletişim kurmaya dair tavsiyelerde bulundu.

Eşinizden daha fazla yardım isteyecekseniz, ona mutfak lavabosunu fırlatamazsınız.

Psikiyatrist, kadınların eşlerine şöyle demelerini önerdi:

Tüm bunları yaptığında, bana nasıl hissettiğimi sorduğunda, günümün nasıl geçtiğini sorduğunda, oraya gidip kolları sıvadığında ve bulaşıkları yıkadığında, 'Biliyor musun, bugün ben çocukları okuldan alacağım' dediğinde çok mutlu oluyorum.

Independent Türkçe