Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3587486/suriyenin-kuzeydo%C4%9Fusunda-ortak-devriyeler-devam-ediyor
Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor
Ankara/Said Abdurrazzık
TT
TT
Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor
Türkiye Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Rus askeri polisi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) koalisyonunun mevzilerini hedef alan ‘Barış Pınarı’ askeri operasyonunun durdurulmasıyla, Ekim 2019'da Ankara ile Moskova arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde uzlaşılan ortak devriyelere yeniden başladı.
Taraflar dün Aynel Arab (Kobani) kırsalında iki Rus helikopteri ve 8 Rus ve Türk askeri aracıyla yeni bir ortak devriye gerçekleştirdi. Aynel Arab’ın doğusundaki Garib köyünden yola çıkan devriye, başlangıç noktasına dönmeden önce bazı köylerden geçerek Tel Abyad’ın batı kırsalındaki Hana köyüne ulaştı.
Bu, Suriye'nin kuzeydoğusunda 22 Ekim 2019'da yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana bölgedeki Türk ve Rus tarafları arasındaki 95’inci devriye oldu.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde SDG güçlerinin 2 üyesinin etkisiz hale geldiğini duyuruldu. Açıklamada, Türk güçlerinin teröristlere yönelik operasyonlarının sürdüğü vurgulandı.
Türkiye son haftalarda Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki SDG bölgelerini hedef alıyor. Yapılan açıklamalar Türk kuvvetlerinin, Rakka'nın kuzeyindeki Ayn el-İsa ve Halep kırsalına kadar uzanan Haseke'nin diğer bölgelerinde SDG’nin mevzilerine yönelik operasyonlara hız verdiği yönünde. Silahlı insansız hava araçları (SİHA) ayrıca Ayn İsa'daki SDG mevzilerini de hedef aldı. Geçtiğimiz hafta SDG oluşumlarından Süryani Askeri Konseyi’nin önde gelen liderlerinden Orm Maruki düzenlenen saldırıda yaralandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre geçtiğimiz pazar akşamı Rakka'nın kuzeyindeki el Hişa kasabasında seyir halinde bir araç mayın nedeniyle patladı. SDG’ye mensup iki kişi öldü, üç kişi de yaralandı. SOHR, 2022 yılı başından itibaren Özerk Yönetim'in etki alanı içindeki silahlı gruplar ve DEAŞ hücreleri tarafından silahlı saldırı, hedef ve bombalama yoluyla gerçekleştirilen 56 eylem kaydedildiğini bildirdi.
Gözlemevi, Suriye rejiminin güvenlik güçlerinin Humus'un doğu kırsalındaki el Sukhna kasabasından üç yeni Ulusal Savunma Kuvvetleri üyesinin DEAŞ hücreleriyle iletişim kurmak suçlamasıyla tutukladığını aktardı.
Söz konusu gelişme, Rus savaş uçaklarının Humus'un doğu kırsalındaki Sukhna çölünde ve Rakka kırsalındaki Rusafa çölünde DEAŞ hücrelerinin hareketlerini hedef alan yaklaşık 10 hava saldırısı düzenlediği bir zamanda geldi. Böylece nisan ayının başından bu yana Rus savaş uçaklarının Suriye çölüne düzenlediği operasyon sayısı 182'ye ulaştı.
Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5163015-filistin-y%C3%B6netimi-netanyahu-ve-trump%C4%B1n-a%C3%A7%C4%B1klamalar%C4%B1ndan-sonra-gazze-%C5%9Feridinin
Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.
Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.
Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”
Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)
Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.
‘Ertesi gün’ meselesi
Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.
Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)
Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”
Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.
Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”
Üçüncü görüşme
Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.
Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)
Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.
Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.
Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.
Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.
Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.
Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”