Fas Meclisi’nde yüksek fiyat gerginliği

Fas Tarım Bakanı Muhamed Sıddiki dün parlamenterlerin sorularını yanıtladı (Şark’ul Avsat)
Fas Tarım Bakanı Muhamed Sıddiki dün parlamenterlerin sorularını yanıtladı (Şark’ul Avsat)
TT

Fas Meclisi’nde yüksek fiyat gerginliği

Fas Tarım Bakanı Muhamed Sıddiki dün parlamenterlerin sorularını yanıtladı (Şark’ul Avsat)
Fas Tarım Bakanı Muhamed Sıddiki dün parlamenterlerin sorularını yanıtladı (Şark’ul Avsat)

Fas Temsilciler Meclisi dün, ülkeyi kasıp kavuran pahalılık dalgası ile ilgili bir tartışmaya tanık oldu. Muhalefet milletvekilleri, Aziz Ahnuş başkanlığındaki hükümeti pahalılığın şiddetini azaltmak için önlem almamakla suçladılar.
Muhalefet hareketinin meclis grubu Halk Hareketi Partisi lideri İdris es-Sentisi, Tarım Bakanı Muhammed es-Sıddiki'ye hitaben şunları söyledi: “Hükümet, fiyatların düşmesine katkıda bulunmak için gıda maddelerine uygulanan vergileri kaldırmaya başvurmalıydı. Ekonomi ve Maliye Bakanı Nadya Fettah'ın daha önce gıda fiyatlarındaki artışla ilgili 'Bakanlığın, bir dizi gıda maddesinin tüketiciye uygun fiyata ulaşmasını sağlamak için ithalat vergilerini ve yurt içi vergileri dondurmaya çalıştığını’ söyledi. Ücretleri ve vergileri dondurmak mümkünse, neden akaryakıt vergilerini dondurmuyorsunuz?" Vatandaşlar akaryakıt fiyatlarından yandı.”
Ukrayna'daki savaşın yansımaları nedeniyle Fas'ta benzin ve gazolin fiyatları benzeri görülmemiş bir şekilde arttı. İki maddenin de litre fiyatı yaklaşık 14 dirheme (1,4 dolar) ulaştı.
Biber gibi bazı sebzelerin fiyatlarının çok yüksek olması konusunu da gündeme getiren Sentisi, Tarım Bakanı'na hitaben şunları söyledi: “Ukrayna'daki savaş, biber fiyatlarının kilo başına 25 dirheme (2,5 dolar) yükselmesinin nedeni değil. Geçtiğimiz yıllarda tarım programlarına büyük meblağlar harcandı, ancak sonuç alınamadı.”
Fas muhalefetinin önde gelen partilerinden Fas İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin meclis grubu başkanı milletvekili Raşid Hamuni ise şunları söyledi: “Domates, biber ve diğerlerinin fiyatları olağanüstü hale geldi. Faslılar için gıda güvenliğini garanti etmiyorlarsa, tarımsal planların uygulanabilirliğini sorgulamak gerek. Makul fiyatlarla yiyecek sağlamazsa bu planlar ne işe yarar!”
Tarım Bakanı, Fas pazarında bir sıkıntı olmadığını söyleyerek eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Başta geçtiğimiz yıllarda benimsenen "Yeşil Plan" olmak üzere tarımsal programlar olmasaydı, durum felaket olurdu. Dünya ülkeleri de gıda kıtlığı yaşıyor.”
Tarım Bakanı'nın gıda maddelerinin mevcut olduğuna ilişkin açıklaması muhalefet milletvekilleri tarafından eleştirildi. Muhalefet milletvekilleri fiyatlarda büyük bir artış olduğunu söylediler. Tarım Bakanı ise buna yanıt olarak fiyatların “uluslararası nedenlerle” yükseldiğini söyledi.
Fas Meclisi, ülke tarihinde ilk kez oturumların Berbericeye (Amazig dili) anlık olarak tercüme edilmesi ile bir emsal oluşturdu. Böylece, diğer vatandaşlar gibi Berberilerin de mecliste tartışılan ulusal, bölgesel veya yerel nitelikteki çeşitli konulardan haberdar olmaları sağlanacak.
Meclis Başkanı Reşit el-Alemi, yeni yasama döneminin açılışında yaptığı konuşmada, Meclis oturumlarında Berbericeye simultane çeviri yapılacağını belirtmişti.
Bu adım ile Berberi dili konuşanlar, üç Berberi lehçesinde (Teshhit, Tarifit ve Tamazight) oturumları canlı olarak takip edebilecek. Aynı zamanda sözlü sorulara ayrılan haftalık Genel Kurul oturumlarında Arapça ve Berberice dillerinde simultane tercüme yapılacak. Ayrıca Başbakan'ın (Aziz Ahnuş) kurul üyelerinin sorularını yanıtladığı aylık oturum da aynı şekilde tercüme edilecek.
Bazı milletvekillerinin yaptıkları konuşmalarda ya da bakanlara veya başbakana yöneltilen sorularda Berberi dilini kullanmaları sonucu oturumların Berbericeye (Amaziğ dili) anlık olarak tercüme edilmesi kararı alındı. Oturumların Berberice’ye çevrilmesi kararı anayasa hükümlerinin etkinleştirilmesi kapsamında geldi.



Gazze ateşkesi... Arabulucular, Gazze Şeridi'ni işgal planına karşı ne gibi seçeneklere sahip?

Gazze şehrinin kuzeyindeki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezine düzenlenen hava saldırısının yol açtığı yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AFP)
Gazze şehrinin kuzeyindeki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezine düzenlenen hava saldırısının yol açtığı yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AFP)
TT

Gazze ateşkesi... Arabulucular, Gazze Şeridi'ni işgal planına karşı ne gibi seçeneklere sahip?

Gazze şehrinin kuzeyindeki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezine düzenlenen hava saldırısının yol açtığı yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AFP)
Gazze şehrinin kuzeyindeki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezine düzenlenen hava saldırısının yol açtığı yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AFP)

Gazze Şeridi'nin kademeli veya tamamen işgali, Gazze ateşkes müzakerelerinin yaklaşık iki hafta önce çıkmaza girmesinin ardından İsrail'in bir seçeneği haline geldi. Bu seçenek, ABD ile İsrail'in istişarelerde bulunmak üzere müzakerelerden çekilmesinin ve ardından Hamas'ın müzakerelerin yeniden başlamasından önce Gazze Şeridi'ndeki insani krizin çözülmesini talep etmesi sonrası geldi.

İsrail'in 1967 ile 2005 yılları arasında 38 yıl boyunca uyguladığı bu olası seçenek, arabulucular tarafından yorumlanmadı. Ancak Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, İsrail'e yönelik sert açıklamalarda bulundu. İkili, İsrail’i Gazze Şeridi'ne karşı ‘sistematik soykırım’ yapmakla suçladı.

Bu gelişmeler ışığında Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in Gazze Şeridi'ni kademeli veya tamamen işgal etme eğiliminin arabulucuların seçeneklerini oldukça sınırlı hale getirdiğini düşünüyor. Uzmanlar, ‘İsrail'in bu senaryonun kendisine getireceği kayıpları hissedip müzakerelere geri dönene kadar müzakerelerin durgunluğunun devam etmesi ya da yeni bir gerilimi önlemek ve yeni bir diyaloga gitmek için yoğun temaslarda bulunulması’ arasında bir seçim yapılacağını tahmin ediyor.

İsrail medyasına göre, güvenlik kabinesi bugün Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanarak işgal planını görüşecek. Salı günkü toplantıda, iç anlaşmazlıklar ve Aralık 2023 ve Ocak 2025'te yapılan iki ateşkesin ardından üçüncü bir ateşkes için yürütülen müzakerelerin çıkmaza girmesi nedeniyle bu konu karara bağlanamamıştı.

Haaretz gazetesi, “Netanyahu bu planla bir kumarbaz gibi akıntıya karşı yüzüyor ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin ve askerlerin hayatlarını feda ediyor” diye yazdı. Gazete, bir hükümet yetkilisinin “Birçok kişi, Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidinin sadece bir taktik ve baskı girişimi olduğunu düşünüyor” dediğini aktardı. Netanyahu'nun Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'i görevden almayacağı ve bugünkü toplantıda kararlılık göstermek için sınırlı bir askeri operasyon üzerinde anlaşabilecekleri tahmin ediliyor.

İsrail ordusu şu anda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol ettiğini söylese de, üç İsrailli yetkili dün Reuters'a verdikleri demeçte, Zamir'in Netanyahu'nun geri kalan bölümü işgal etme önerisine karşı çıktığını söyledi. Dördüncü bir yetkili ise Netanyahu'nun ‘Hamas'a baskı yapmak’ amacıyla Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları genişletmeyi planladığını söyledi.

Toplantının sonuçlarına ilişkin tartışma, ABD Başkanı Donald Trump'ın gazetecilere, İsrail'in planlarından haberi olmadığını, ancak Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeye ilişkin herhangi bir kararın ‘İsrail'e ait’ olduğunu söylemesinin ardından geldi. Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD'nin Gazze Şeridi'nin işgaline yeşil ışık yaktığını bildirdi.

Siyasi intihar

Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, ‘Netanyahu'nun bu planı onaylamasının, kuvvetlerinde ve esirlerde yaşayacağı kayıpların yanı sıra siyasi intihar olacağını ve bunun da iç baskıları artıracağını’ düşünüyor. El-Arabi, “Bu tür bir karar, İsrail Başbakanı’nın daha önce aldığı Refah'ı işgal etme kararı gibi, hiçbir mantıklı gerekçeye dayanmayan ve sadece siyasi ve kişisel hesaplarla bağlantılı bir karardır” dedi.

El-Arabi, arabulucuların seçeneklerinin ‘bu plana karşı sınırlı olduğunu ve Netanyahu'nun uğradığı kayıpların boyutunu hissedip müzakerelere geri dönene kadar harekete geçmekte tereddüt edeceklerini’ düşünüyor.

edrff
Bir Filistinli kadının, Zikim Sınır Kapısı’nda yardım bekleyen akrabalarından birinin öldürülmesine verdiği tepki (AFP)

Filistin'in eski Mısır Büyükelçisi Berekat el-Ferra, “Gazze Şeridi'ni işgal etme planı, Hamas üzerinde yeni baskılar oluşturma girişimlerinden ibaret. Gerçekte İsrail, bölgenin çoğunu kontrolü altında tutuyor. Bu nedenle İsrail'in söylediklerinin gerçek bir etkisi yok” ifadelerini kullandı.

El-Ferra, ‘arabulucuların çabalarının durmayacağını ve değiştirilmiş öneriler olabileceğini’ düşünüyor. El-Ferra, “Mısır bu yıkıcı savaşı durdurmaya çalışıyor, ancak Netanyahu açık bir şekilde ABD'nin desteğiyle bunu reddediyor. Eğer geri adım atarsa, o zaman bir ateşkes anlaşması yapılabileceğini söyleyebiliriz” dedi.

Arabulucular, tartışmaya ve uygulamaya sunulan bu İsrail planına ilişkin açık bir tutum sergilemediler. Ancak Mısır iki gün boyunca İsrail'e karşı sert bir üslup kullandı ve Gazze Şeridi'nde yaptıklarını ‘sistematik soykırım ve aç bırakma’ olarak nitelendirerek, uluslararası toplumu savaşı ve bölgedeki açlığı durdurmak için acil müdahaleye çağırdı.

Sisi salı günü yaptığı açıklamada, “Bölgede sistematik bir soykırım var” diyerek, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının “Filistinlileri aç bırakmak ve Filistin meselesini ortadan kaldırmak” amacıyla yapıldığını vurguladı. Dün yaptığı açıklamada da bunu yineleyerek, ‘Gazze Şeridi'ndeki mevcut yıkımın eşi benzeri görülmemiş olduğunu’ belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Mısır devleti, Mısır'ın merkezi rolünü hedef alan karalama ve yanıltma kampanyalarına rağmen, savaşı durdurmak, insani yardım ulaştırmak ve esirlerin serbest bırakılması için iş birliği yapmak üzere çalışmaya devam ediyor” denildi.

Abdulati de dün Atina'da düzenlediği basın toplantısında, uluslararası toplumun Gazze Şeridi'ndeki açlık ve sistematik imha politikalarını durdurmak için acil müdahale etmesinin önemini vurguladı.

Bu gelişmeler ışığında el-Arabi, Mısır'ın İsrail'e yönelik resmi siyasi üslubundaki değişikliği, ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki krizin uzamasına ve açlığın devam etmesine duyduğu öfkenin bir ifadesi’ olarak görüyor ve ‘özellikle Netanyahu'nun kimseyi dinlememesi ve her türlü çözüm fırsatını engellemesi nedeniyle daha net ve sert bir tutum sergilendiğini’ vurguluyor. El-Arabi, ‘Mısır'ın şu anda siyasi üslubu ne kadar sert olursa olsun, Gazze Şeridi'nde gelecekteki herhangi bir çözümde önemli ve vazgeçilmez bir rolü olduğunu’ vurguladı.

El-Ferra, “Mısır, başta İsrail olmak üzere herkese, barış sürecini geciktirmekten vazgeçmeleri için açık mesajlar gönderiyor… Washington, müttefiki İsrail'e gerçek tavizler vermesi ve savaşı sona erdirmesi için baskı yaparsa, müzakereler yeniden rayına oturacak” dedi.