Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen Başkanlık Konseyi görevlerini ülke içerisinden icra edecek

Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen Başkanlık Konseyi görevlerini ülke içerisinden icra edecek
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen Başkanlık Konseyi görevlerini ülke içerisinden icra edecek

Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih Şarku'l Avsat'a konuştu: Yemen Başkanlık Konseyi görevlerini ülke içerisinden icra edecek

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (KİK) ev sahipliğinde yapılan ve yetki devriyle sona eren istişarelerin sonuçlanmasından bu yana, siyasi ve aşiret bileşenlerinin temsilcilerinin, birliği vurgulamak ve ortak zorluklarla yüzleşmek üzere Yemen Başkanlık Konseyi'nin bir dizi lideriyle yaptıkları müzakerelere tanık oluyor.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Yemen Başkanlık Konseyi, hükümet ve parlamentonun tüm üyelerinin Yemen’e dönüş için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Yeni kurul, Meclis'te anayasa yemini edecek ve çalışmalarını içeriden yürütecek.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, dönüş için hazırlıkların sürdüğünü ifade ederek, “Cumhurbaşkanının, Yemen Başkanlık Konseyi, parlamentonun ve danışma organının dönüşü ve evde yemin etmesi için hazırlıklar var” dedi.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih, hükümetin ve Başkanlık Konseyinin kurtarılan illerde çalışmaya ve sahadaki gelişmeleri yakından izleme kararına ilişkin bir fikir birliğinden söz etti.
Salih, Ulusal Direniş Siyasi Bürosu liderliğiyle yaptığı toplantıya başkanlık ederken, tüm Yemenlilerin Konsey'e güvendiğini açıkça belirtti. Salih, özellikle Konsey'in oluşumu, darbeyi sona erdirmek ve dağıtılan devlet kurumlarını yeniden inşa etmek olan tek bir hedefte birleşmiş uyumlu ve anlayışlı ulusal liderleri içerdiğinden, iktidarın yumuşak geçişinin Yemen tarihinde demir bir aşama oluşturduğunu kaydetti.
Öte yandan, Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tümgeneral İdris ez-Zübeydi, şunları söyledi: “Aden, tüm Yemenlilerin başkenti ve tüm Yemen'in kurtuluşu ve yeniden inşası için bir başlangıç noktası olacak. Önümüzde çok önemli bir sahne ve tarihi bir düşman var; askeri cepheler siyasi ve medya cephelerinin bir sonucu”.
Zübeydi, geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen Yemen müzakerelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Yemen müzakereleri çok başarılıydı. Herkesin başını döndüren ve beklentilerin üzerinde onurlu sonuçlar kaydedildi. Bu sonuçlar yeni bir yol haritasına öncülük edecek. Biz bir cephede askeriz ve geçiş dönemi bitene kadar savaşıyoruz. Daha sonra ise demokrasinin sözünü söyleme hakkı var” ifadelerini kullandı.
Zübeydi ayrıca medya söylemini Husi milisleri ve İran gündemine karşı birleştirme çağrısında bulundu. Zübeydi medyaya hitaben şunları söyledi: “Yeter artık rekabet. Önümüzde gündemini uzak bölgelerden ve yozlaşmış milislerden alan yalnız ve tarihi bir düşman var. Ülkenin 7 yıla değil 7 aya ihtiyacı var. Aden, Yemen'in tamamının özgürleştirilmesi için güçlü bir başkent ve karar alma ve siyasi çabaların merkezi olacak. Yemen Başkanlık Konseyi sahadan ve cephelerden geldi ve savaşçıları temsil ediyor”.
Yemen’deki Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Uleymi, siyasi kutuplaşma ve rekabetten çıkılması, yeni aşamanın zorluklarıyla yüzleşilmesi, Husi düşmanına karşı savaşta ortak hedef belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Uleymi, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yemen Başkanlık Konseyi olarak bizler ister barış ister savaş olsun, Yemenlilerin çektiği acıyı sona erdirmekle ilgileniyoruz ve bir sonraki aşamada tüm çabaların ve ortak hedeflerin birleştirilmesine tanık olacağız. Husiler ya barışa yanaşacak ya da savaşın sonuçlarına ve sorumluluğuna katlanacaklar”.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24