Donbas’ta yapılacak kader belirleyici savaş için planlar ve tahminler

Donbas’ta bulunan bir zırhlı araçtaki Ukrayna askerleri (AFP)
Donbas’ta bulunan bir zırhlı araçtaki Ukrayna askerleri (AFP)
TT

Donbas’ta yapılacak kader belirleyici savaş için planlar ve tahminler

Donbas’ta bulunan bir zırhlı araçtaki Ukrayna askerleri (AFP)
Donbas’ta bulunan bir zırhlı araçtaki Ukrayna askerleri (AFP)

Ukrayna’da önümüzdeki günlerde yapılacak savaşın bir sonraki aşaması, neredeyse tüm detaylarıyla tahmin ediliyor.
Tahminlere göre, Mariupol’un birkaç saat veya gün içinde beklenen düşüşünden sonra, Rus kuvvetleri güney kıyı kentini kuşatma yükünden kurtulacak ve Donbas’taki yerleşim bölgesine uygulanacak kıskaçların bir ucunu oluşturmak için kuzeye doğru ilerleyecek.
Kıskacın diğer ucu ise, geçen hafta Rus ordusunun ele geçirdiği İzyum bölgesinde konuşlu kuvvetler tarafından oluşturulacak.
Her şey Rus liderlerin planladığı gibi giderse, kuzey ve güney cephelerinin buluşması Zaporijya şehrinde olacak.

Ukraynalı ayrılıkçı güçler, Rus müttefiklerin desteğiyle doğuda Harkov’dan batıda Dinyeper Nehri’ne kadar uzanan yerleşim bölgesini temizleyecek. Böylece Ukrayna’nın neredeyse yarısı ayrılıkçılar ve Rus güçlerinin elinde olacak.
Dinyeper Nehri, Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri ile tarafsızlığını teyit eden bir barış anlaşmasını kabul etmek zorunda kalacak olan Ukrayna arasında resmi olmayan sınırı oluşturacak.
Rusya’nın Ukrayna’yı Karadeniz’den izole etmek istediği Odessa savaşının kaderi, Rus kuvvetlerinin Mıkolayiv’i işgal etmeyi başaramamasının ardından belirsiz görünüyor.
Bu nedenle, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın, “Donbas’ta yaşanacak savaş NATO’ya 2. Dünya Savaşı günlerini hatırlatacak” ifadeleri ile yaptığı uyarı abartı değil.
Bu planın askeri kısmının, Rusya’da İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin kutlanacağı 9 Mayıs’tan önce tamamlanması bekleniyor.

Askeri uzmanlar ve gözlemcilere göre, önümüzdeki birkaç hafta için olayların seyri, planın ayrıntılarından, uygulanmasında yer alacak Rus asker sayısı gibi ihtiyaç duyulan insani ve lojistik kaynakları incelemeye geçti.
Ukrayna ordusunun savaşın ilk aşamasında benimsediği, gerilla yöntemlerine benzeyen taktiklerin, Donbas bölgesinin tanık olacağı büyük ve karmaşık bir askeri operasyona uygunluğuna dair sorular da gündemde.
Uzmanlara göre, ilk Rus taarruzunun başarısızlıklarından biri, birliklerin farklı silah türlerini uyumlu ve koordineli bir eylemde birleştirme konusundaki isteksizliğiydi.
Bu, emir komuta zincirinin çökmesine, morallerin bozulmasına ve Ukrayna kasabalarında cinayet ve yağmalamaların yayılmasına neden oldu.
Donbas savaşıyla ilgili sorulardan biri, tanık olunacak şiddetin seviyesi.

Rusya’nın işgale başladığı 24 Şubat’tan beri olan her şeyin dengede olduğunu ve Ukrayna’nın bir sonraki mücadele turunda tanık olacaklarının aynı şekilde olacağını söyleyenler var.
Bu görüş, savaşın ilk aşamasındaki başarısızlığın ardından Ukrayna’daki operasyonların başına Rus General Aleksandr Dvornikov’ın atanması da dahil çeşitli unsurlara dayanıyor.
Rusya’nın, Dvornikov’un Suriye’de Beşşar Esed rejimini desteklemek için Rus askeri harekatına liderlik ederken yapıldığı gibi, yanmış toprak taktiğine başvurmak ve kimyasal silah kullanmak da dahil her halükarda zafer elde etme ısrarı göz önüne alındığında, barış umutları yakın görünmüyor.
Rusya, açık ve net bir zaferden daha azını kabul etmezse, bunu kendi ülkesinde pazarlayabilir, Kiev kapılarındaki yenilgiden sonra büyük bir kısmını kaybettiği nüfuzunu yeniden kazanabilir ve işgalin yüksek ekonomik maliyetini telafi edebilir.
Batı ise Ukrayna’nın korunması ve Rusya’nın boyunduruğuna girmesini önlemeye yönelik tüm açıklamalarına karşı sert bir meydan okumayla karşı karşıya kalabilir.
Televizyonlarda görüş bildiren bazı Batılı askeri analistler bile, gevşeklik, planlama ve liderlik eksikliği belirtileri gösterdikten sonra zorlu bir rakibi ortadan kaldırmak konusunda tarihi bir fırsat olarak, Ukrayna’da Rus ordusunu yok etme fikrine duydukları heyecanı gizlemiyorlar.
Ukraynalıların canları pahasına ödemek zorunda kalacakları bedeli umursamayanların bu görüşüne göre, Donbas’taki savaşlar Rusya’nın suratına atılacak bir tokat olacaktır.
Her halükarda, son günlerde ihtiyaç duyulduğu şekilde gerginliğin azalması pek olası görünmüyor.



Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD’li yetkililerin, müzakerelerin gidişatını Gazze Şeridi'nde kısmi ateşkesten tüm esirlerin geri getirilmesini öngören ‘kapsamlı anlaşma’ çabalarına çevirme konusundaki açıklamaları, Washington ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinden bu yana bir haftadan fazla süredir devam eden çıkmazın gölgesinde bunun mümkün olup olmadığına dair soruları yeniden gündeme getirdi.

Geçtiğimiz perşembe günü İsrail'e gelen ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Steve Witkoff'un önerdiği görüşme, müzakerelerdeki çıkmazı kırmanın başlangıcı gibi görünebilir. Ancak, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, müzakerelerin zaman alacağını ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesi veya İsrail'in Gazze Şeridi'nin geniş bölgelerinden çekilmeye karşı çıkması gibi engellerle karşılaşacağını tahmin ediyor.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, perşembe ve cuma günleri, Gazze Şeridi'ndeki mevcut insani durumu yansıtan, yorgun ve zayıf iki esiri gösteren iki video yayınladı ve bu, İsrail'de büyük yankı uyandırdı.

Dün, çoğu siyah kıyafetler giymiş yüzlerce esir yakını Tel Aviv'de bir meydanda toplandı. Sosyal medyada yayınlanan ve İsrail medyasında yer alan fotoğraflara göre Witkoff da onlara katıldı.

İsrail'in Haaretz gazetesi, Witkoff'un ailelerle yaptığı görüşmede, “Binyamin Netanyahu savaşı sona erdirmeye kararlı ve Hamas silahlarını teslim etmeyi kabul etti” dediğini aktardı.

Gösteriye katılan bir aile üyesi, Witkoff'un ‘Donald Trump yönetiminin, Arap ülkeleri ve ABD'nin tüm gücünü içeren, savaşı sona erdirecek yeni bir çözüm üzerinde çalıştığını’ söylediğini bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu, Witkoff'un gösteri sırasında “Müzakerelerin gidişatı ya hep ya hiç şeklinde değişti. Herkes evine dönmeli” dediğini aktardı.

Bu, perşembe günü Witkoff ve Netanyahu'nun görüşmesinin ardından üst düzey bir İsrailli yetkilinin, İsrail ve ABD'nin bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılması planına geçilmesi gerektiğini anladığını söylemesiyle örtüşüyor.

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, iki gün önce Gazze Şeridi'ne yaptığı saha ziyaretinin ardından savaşa ilişkin tutumuyla ilgili olarak AFP’ye şunları söyledi: “Tahminimce, önümüzdeki günlerde esirlerimizin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğiz, aksi takdirde savaş acımasızca devam edecek.”

hyu7ı
Gazze'nin er-Rimal mahallesinde annesiyle birlikte yerde oturan yetersiz beslenmeden mustarip Filistinli çocuk (AFP)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, İsrail'in şu anda saldırılarını şiddetlendirmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. Ukkaşe, Witkoff'un anlaşma hakkındaki açıklamalarının, iki aşamalı müzakerelerin yeniden başlamasına yol açacağını tahmin ediyor; Birincisi, esirler karşılığında savaşın sona erdirilmesi, ikincisi ise Hamas’ın silahsızlandırılmasıyla Filistin devletinin kurulmasına giden yolda ilerlemek. Kuşkusuz bu, istişareler için zaman alacak.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, İsrail'in şu anda operasyonlarını genişletmek istemediğini düşünüyor. Zira bu, müzakerelerin fiilen çökmesi ve yakın zamanda yeniden başlamaması anlamına gelir. Witkoff'un önerisi, Knesset'in tatilde olduğu bu dönemde Netanyahu için uygun olabilir. Çünkü rakipleri şu anda hükümetini devirme gücüne sahip değil ve Netanyahu şehirlerden çekilme ve diğer bölgelerde kontrolü elinde tutma konusunda ısrarcı.

Mutava, Trump'ın İran'ın şu anda Hamas'ı yönlendirdiğinin farkında olduğunu ve Gazze meselesini bir kerede bitirmek istediğini düşünüyor; bu nedenle, manevra yapmak, Hamas'ı ifşa etmek ve ona baskı uygulamak için bu konuyla ilgili konuşmalar artacak. Mutava, “Netanyahu ve Hamas, müzakerelerin tıkanmasının ve kapsamlı anlaşma görüşmelerinin tehlikeye girmesinin iki ana nedeni olmaya devam ediyorlar. Çünkü Hamas silahlarını teslim etmiyor ve İsrail de Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinden çekilmiyor” ifadelerini kullandı.

Silah bırakmayı kabul ettiklerine ilişkin iddiaları yalanlayan Hamas, son aylarda ısrarla talep ettiği kapsamlı anlaşma konusuna değinmedi. Hamas tarafından dün yayınlanan açıklamada, “Bazı medya kuruluşlarının Witkoff'un sözlerini aktararak, hareketin silahlarını teslim etmeye hazır olduğunu yayınladığı haberlere ilişkin olarak, işgal devam ettiği sürece direniş ve silahların ulusal ve yasal bir hak olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Bu, sözleşmeler ve uluslararası normlarla onaylanmıştır” denildi.

cdfvdc
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail'in hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Washington ve İsrail, yaklaşık bir hafta önce, 6 Temmuz'dan beri Doha'da süren müzakerelerden heyetlerini çekeceklerini açıklamışlardı. Bu açıklama, Hamas ile ABD ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında karşılıklı suçlamaların yaşandığı bir dönemde geldi.

Hamas’tan bir kaynak cuma günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, hareketin Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda sunduğu teklife İsrail'in verdiği yanıtın ‘cesaret verici olmadığını’ söyledi. Kaynak, ‘arabulucuların Hamas’a İsrail'in sözlü yanıtını ilettiğini, ancak İsrail'in Filistinliler tarafından reddedilen Amerikan yardım kurumunun kurulmasını ve güçlerinin Gazze Şeridi'nde konuşlandığı güvenlik noktalarının kalmasını ısrarla talep ettiğini’ belirtti. Kaynak, İsrail'in yanıtının ‘savaşı sona erdirme konusunda gerçek bir niyetinin olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.

Müzakerelerin gidişatına aşina olan Mısırlı bir kaynak da cuma günü Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İsrail ve Washington'un bir haftadan fazla bir süre önce istişare için çekilmesinden bu yana müzakerelerde bir kriz olduğunu söyledi. Kaynak, baskı altında müzakerelerle ilgili toplantılar yapılsa bile, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki kontrol bölgelerinde kalma eğiliminin, müzakerelerin yine sonuçsuz kalacağını gösterdiğini belirtti.

Ukkaşe, Hamas'ın gelecekteki varlığını güvence altına almak amacıyla yeni şartlar bahanesiyle talep ettiği kapsamlı anlaşmayı reddetmesi halinde, kendisini dünyanın karşısına koymuş olacağına inanıyor ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesinin uzlaşma yoluyla aşılacağını öngörüyor. Ukkaşe, “Hamas ve İsrail, sanki her iki tarafın da galip gelmek istediği bir maçta olduğu gibi, anlaşmayı bozmaya çalışacak” dedi.

Mutava ise Hamas'ın silahlarına sarılmasının, zaman kazanmak ve Gazze savaşının ertesi günü için kendine bir yer aramak amacıyla olduğunu düşünüyor. Mutava, “İran'a sadık olan radikal kanat halen söz sahibi ve hareketin silahsızlandırılması konusunda Arap ve uluslararası konsensüsün boyutlarını ve bunun kesinleştiğini anlamıyor” dedi. Hareketin iki seçeneği olduğunu belirten Mutava, ‘ya baskı altında bu seçeneği kabul edeceğini ya da risk alıp silah ve iktidarı elinde tutacağını’ söyledi.