Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Washington’a gitti

Şukri’nin ziyareti Necef toplantısından iki hafta sonra geldi.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, iki hafta önce Necef’te bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, iki hafta önce Necef’te bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Washington’a gitti

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, iki hafta önce Necef’te bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, iki hafta önce Necef’te bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Necef’te gerçekleştirdikleri toplantıdan yaklaşık iki hafta sonra, iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm çerçevelerini güçlendirmek amacıyla resmi bir ziyaret sırasında bir araya geliyorlar. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan dün akşam yapılan açıklamada, Şukri’nin iki dost ülke arasındaki iletişim ve istişareyi artırmak, aralarındaki seçkin stratejik ilişkilerin tüm alanlarını güçlendirmeye devam etmek ve ortak kaygılar açısından önemli olan bölgesel ve uluslararası meseleleri hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere Washington ziyaretine başladığı bilgisi paylaşıldı.  
Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Hafız açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bakan Şukri, Washington’da kaldığı süre boyunca Dışişleri Bakanı Blinken ve bir dizi ABD’li yetkili ile görüşecek. Bunun yanı sıra ABD Ticaret Odası’nın bir dizi üyesi ve ABD’deki araştırma ve düşünce kuruluşlarıyla da toplantılar yapması planlanıyor.”
Mısır Dışişleri Bakanı geçen ayın sonunda, İsrail’in ev sahipliğinde Necef’te düzenlenen, BAE, Bahreyn, Fas, ABD ve İsrail’den meslektaşlarının da yer aldığı bakanlar toplantısına katılmıştı.
Şukri Kahire’ye döndükten sonra ülkesinin Necef toplantısına katılımının ‘herhangi bir taraf karşı ittifak oluşturma’ olarak görülmesine karşı çıkarak görüşmenin amacının barış süreci ve bölgedeki kavramlarını güçlendirmek olduğunu söyledi. Ancak bu açıklama, İsrail ve ABD’nin toplantının İran’a karşı mücadeleyi amaçladığına yönelik ifadeleri ile çatışıyordu. 
Şukri, Mısır’ın Birleşmiş Milletler Antlaşması temellerine dayalı, dayanışma, karşılıklı anlayış ve saygının yanı sıra ülkelerin iç işlerine karışmama esası doğrultusunda ilişkiler kurmaya çalıştığını belirttiği açıklamasında aynı ilkeleri takip etmeyenleri de yakından takip ettiğini vurguladı.  
Şukri ve Blinken, 8 Kasım’da iki ülkedeki çeşitli bakanlık ve ajanslardan temsilcilerin de katılımıyla iki ülke arasında stratejik ilişkileri ilerletmeye ynelik bir toplantı gerçekleştirmişti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24