Mısır, buğday almak için Avrupa’ya yöneliyor

Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan bir fırında çalışan görevliler (Reuters)
Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan bir fırında çalışan görevliler (Reuters)
TT

Mısır, buğday almak için Avrupa’ya yöneliyor

Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan bir fırında çalışan görevliler (Reuters)
Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan bir fırında çalışan görevliler (Reuters)

Mısır ülkenin gıda ithalatını etkileyen Rusya - Ukrayna savaşı nedeniyle buğday ihtiyacını karşılamak için Avrupa ülkelerine yöneleceğini açıkladı.
Mısır Malzeme Tedarik Genel Otoritesi, onaylanan Avrupalı taraflardan buğday satın almak için ihale başlatacağını belirtti.
Yapılan açıklamada, teklif vermek için son tarihin 13 Nisan olduğu belirtildi. Teklifler, gemi nakliye masraflarının ödenmesi veya direkt ödeme olarak değerlendirilecek.
Mısır, dünyanın en büyük buğday ithalatçılarından biri olmasının yanı sıra Rusya ve Ukrayna’nın en büyük ithalatçısı konumunda. Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından Mısır Maliye Bakanı Muhammed Maait, ülkesinin bu durumun sonuçlarıyla ile mücadele ettiğini belirterek devlet bütçesindeki buğday sağlama maliyetinin 15 milyar Mısır lirası kadar (1 dolar yaklaşık 15,6 Mısır lirasına eşit) artacağını açıkladı.
Otorite, tüm nakliye masraflarının karşılandığı buğday sevkiyatının 20- 31 Mayıs, tüm masrafların ihracatçı firma tarafından taşındığı sevkiyatın ise 1 - 15 Haziran tarihleri arasında gerçekleşmesi gerektiğini açıkladı.
Söz konusu ihale, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin buğday ithalat ve ihracatına zarar vermesinden bu yana otoritenin üçüncü buğday ihalesi. Mısır, ağırlıklı olarak Karadeniz bölgesinden buğday alıyor. 2021 yılında Mısır, buğday ihtiyacının yaklaşık yüzde 80’ini Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyordu.
Rusya ve Ukrayna’nın Kahire Büyükelçileri, ikinci ihalede Mısır’ın satın aldığı Ukrayna buğdayının yüklü olduğu bir geminin engellemesi konusunda karşılıklı olarak ülkelerini suçladı. Ancak Moskova, Kiev’i ‘ticari gemilerin hareket etmesini engellemekle’ suçladı. Mısır, resmi olarak açıklama yapmadı.
Mısır, geçtiğimiz hafta ülkedeki buğday rezervlerinin 2,6 aylık bir süre için yeterli olduğunu belirtti. Ancak yetkililer, bu ay hasat edilecek yerel buğday ile rezervlerin yeniden artmasını bekliyor. Hükümet 6 milyon ton buğdayın hasat edilmesini hedefliyor.
Mısır, geçtiğimiz ayın ortalarında, ülkedeki mahsullerinin yüzde 90’ını sağlayacak büyük arazi sahiplerine yönelik teşvikleri ve gübre sübvansiyonlarını duyurdu. Bakanlık bu kararı ihlal edenlere hapis cezaları ve para cezası uygulanacağını da açıkladı.
Alınan karara göre 2022 yılı için buğday mahsulü olan herkesin, dönüm başına 12 ardeblik bir kısmını Tarım Bakanlığı ve tarım sendikasına kayıtlı tarımsal işletmelere verecek.
Toprağın kalitesine ve tohum çeşitlerine göre değişiklik göstermekle birlikte bir dönüm araziden üretilen buğdayın yaklaşık 18 ile 23 ardeb arasında değiştiği tahmin ediliyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24