Sudan: Özel Mahkeme Beşir hakkındaki iddianameyi kabul etti

Sudan’da özel bir mahkeme Beşir ve diğer sanıklarla ilgili iddianameleri kabul etti

Sudan: Özel Mahkeme Beşir hakkındaki iddianameyi kabul etti
TT

Sudan: Özel Mahkeme Beşir hakkındaki iddianameyi kabul etti

Sudan: Özel Mahkeme Beşir hakkındaki iddianameyi kabul etti

Sudan’da Hartum Özel Yetkili Mahkemesi 30 Haziran 1989 yılında gerçekleşen askeri darbeyi planlama ve düzenleme aşamalarında devrik lider Ömer el-Beşir’in ve diğer eski yetkililerin parmağının bulunduğunu ortaya çıkaran ses kaydı ve video kanıtlarının yer aldığı iddianameyi kabul etti. İddianamenin diğer kısımlarıyla ilgili karar ertelendi. 1989 darbesi sonrası Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan-ı Muslimin) Sudan kolu Ulusal İslami Cephe Sudan’da yönetime el koymuştu. İslamcı parti kamuoyunda “İslami Hareket” olarak tanınıyor.
Başkent Hartum'daki Subay Eğitim Enstitüsü'nde kurulan Hartum Özel Yetkili Mahkemesi, gazeteci Ahmed el-Bilal et-Tayyib’in Ömer el-Beşir’le yaptığı röportaja delil olarak yer verilen iddianameyi kabul etti. Söz konusu röportajda Beşir’in ve İslami Hareket’in diğer yetkililerinin askeri darbe planlama ve düzenleme aşamalarında aldıkları roller detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Duruşma oturumu, Beşir ve bazı sanıkların Kovid-19’a yakalanması sebebiyle ertelenmişti.
Mahkeme Başkanı ve Yüksek Mahkeme Hâkimi Mevlana Hüseyin el-Cak eş-Şeyh, Savcılığın sanıklar hakkında hazırladığı iddianamelerin mahkeme tarafından şeklen kabul edildiğini ve söz konusu röportaj videosunda görünüş itibariyle “oynama, dublaj veya montaj” yapılmadığı yönünde kanaat bildirdi. Şeyh, mahkemenin bu videoyu 7 numaralı iddianame olarak kabul ettiğini söyledi.
Savcılık mahkemeye sunulan CD’lerin temel bilgiler içeren belgeler olduğunu, 1994 tarihli İspat Kanunun 6. Maddesi tarafından desteklendiğini ve İspat Kanunu maddelerinin hükümlerine göre bunların sıradan belgeler olduğunu belirtti. Savcılık mahkemeden iddianameleri şeklen kabul etmesini talep ederek, takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğunu kaydetti.
Müfettiş, soruşturma ve inceleme komisyonunun birinci ve ikinci anayasa kararnamelere ulaştığını ve üzerlerinde üçüncü sanık Ömer el-Beşir'in imzasının bulunduğunu bildirdi. Söz konusu kararnameler uyarınca o dönem Anayasa askıya alındı, Kurucu Meclis feshedildi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu görevden alındı, siyasi partiler ve sendikalar kapatıldı ve binaları ile mallarına el konuldu. Müfettiş, komisyonun eski "Yüzleşme" adındaki televizyon programında eski Cumhurbaşkanı Beşir ile özel röportajın videosuna ulaştığını aktardı. Beşir’in söz konusu videoda diğer sanıklarla birlikte 1989 darbesini planlama ve uygulama aşamalarının detaylarını anlattığı belirtildi. Müfettiş, soruşturma ve inceleme komisyonunun Sudan Dokümantasyon Dairesi’nde bulunan ve Halk Kongresi Partisi yöneticisi sanık İbrahim es-Senusi ile gerçekleştirilen bir röportajın yer aldığı Al Tayyar gazetesinin 12 Kasım 2010 tarihli 444. sayısına ulaştığını aktardı. Senusi bu röportajında İslamcıların silahlı kuvvetlerdeki askeri örgütlenmesinden ve sanık Osman Ahmed Hasan'dan bayrağın sanık Ömer el-Beşir'e teslimine kadar geçen süredeki örgüt liderliğinden bahsediyor.
Beşir, İslami Hareket’in dönemin lideri Hasan et-Turabi’nin planladığı ve organize ettiği askeri darbe ile yönetime el koydu. Darbeye Sudan İslami Hareketi mensubu onlarca sivil ve asker katıldı. Beşir Vatanı Kurtarma Devrimi adıyla da bilinen liderlik konseyi başkanı ve aynı yıl içinde cumhurbaşkanı oldu.
Beşir ve beraberindeki 27 sanık 11 Nisan 2019’daki halk devriminin ardından görevden alınarak Hartum’un Bahri semtinde bulunan Kuber Merkez Hapishanesi’ne gönderildi. Sanıklar halk hareketi sırasında işlenen göstericilerin öldürülmesi, terör ve diğer suçlarla karşı karşıya.
Sanıklar arasında Beşir’in yanı sıra merhum Hasan et-Turabi’nin kurduğu Halk Kongresi Partisi yöneticilerinden Ali el-Hac, İbrahim es-Senusi, Ömer Abdulmaruf ile eski rejim yetkililerinden Ali Osman, Nafi Ali Nafi, Avad el-Caz, Ahmed Muhammed el-Feşaşuviye bulunuyor.
Mahkemenin bu tutumu, 1989 darbesinden bu yana işlenen eylemlerin Beşir rejiminin düşmesiyle son bulduğu kanaatine ve dava açmanın Anayasa Belgesi'ne, 1983 tarihli Ceza Kanunu’na ve Sudan Silahlı Kuvvetleri Kanunu’na dayanmasının bir sonucu kabul ediliyor.



Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
TT

Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, ‘işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu ayın başına kadar Gazze Şeridi'ndeki Filistinli ailelere yönelik 7 bin 160 katliam gerçekleştirdiğini’ duyurdu.

Bakanlığın resmi Facebook hesabından yapılan paylaşımda, “İşgal güçleri aynı dönemde 5 bin 444 aile ferdinden oluşan yaklaşık bin 410 aileyi nüfus kayıtlarından tamamen sildi. Sadece bir kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı 3 bin 463 iken bu ailelerdeki toplam vefat sayısı ise 7 bin 934” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, ‘İsrail katliamlarına maruz kalan ve birden fazla kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı yaklaşık 2 bin 287. Bu ailelerin vefat eden fertlerinin sayısı ise 9 bin 577.’

Sağlık Bakanlığı, İsrail'in son 24 saat içinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 108 kişinin yaralandığını ve savaşta ölenlerin sayısının 44 bin 249 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bakanlık, savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam yaralı sayısının 104 bin 746 kişiye yükseldiğini kaydetti.