Mısır’da ‘oruç tutmayanlar kafirdir’ fetvası tepkiyle karşılandı

Mısır'da oruç tutmayanlara yönelik “kâfir” fetvasını yayınlayan el-Mısri el-Yevm gazetesi özür diledi

Mısır’da önceki Ramazan aylarında kurulan sokak sofraları (Hussam Ali-Independent Arabia)
Mısır’da önceki Ramazan aylarında kurulan sokak sofraları (Hussam Ali-Independent Arabia)
TT

Mısır’da ‘oruç tutmayanlar kafirdir’ fetvası tepkiyle karşılandı

Mısır’da önceki Ramazan aylarında kurulan sokak sofraları (Hussam Ali-Independent Arabia)
Mısır’da önceki Ramazan aylarında kurulan sokak sofraları (Hussam Ali-Independent Arabia)

Ramazan ayında oruç tutmayan Müslümanların Kafir olduğuna dair tekfir içerikli bir fetvayı yayınlayan El-Mısrî el-Yevm (Mısır’da Bugün) ülke kamuoyunda büyük tepki çekti. Seküler kesimi tekfir eden fetva ile Mısır’da sosyal medyada tartışmalara neden olan gazete yönetimi bir açıklama yayınlayarak kamuoyundan özür diledi. Gazete özür metninde oruç tutmayan kimselere yönelik "küfür/kafir” terimini gazetenin kullanmadığını ve bu görüşe katılmadığını belirtti.
Gazete web sitesinde yayınladığı açıklamada şunları söyledi: “Hatayı kabul etmek bir erdem olduğundan gazetemiz okuyucularına açık ve samimi bir özür borçludur”.
Editörlerden birinin değerlendirme ve inceleme yapmadan gazetede hatayla yayınladığı bir fetvanın -bariz bir şekilde sehven- yayınlandığını, haberde kullanılan açıklamaların Mısır toplumunun bir çok kesiminde olumsuz neticeleri olduğunu ve gazetenin yayın hayatı boyunca bu türden yaklaşımlara karşı olduğu belirtildi.
Şarku’l Avsat’ın El-Mısrî el-Yevm’den aktardığı habere göre gazetenin genel yayın yönetmenliği yaptığı açıklamada, kendi bünyesinde bu hata ve bu açıklamaların nasıl yayınlandığı konusunda yoğun bir soruşturma yürütmek için acil kararlar aldığını, suç işleyenlerden derhal hesap sorulacağını ve okuyucular kadar üzgün olduğunu vurguladı.
Buna karşılık Basın Düzenleme Yüksek Kurulu, bir şeyhe atfedilen fetvanın yayımlanması nedeniyle el-Mısri el-Yevm gazetesinin kanuni temsilcisini halkı kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı teşvik etmekle suçladığını duyurdu.
Kurul bugün yaptığı açıklamada, “Üst Kurul İzleme Daire Başkanlığı, internet sitelerinin ve basın faaliyetlerinin takibi kapsamında, sosyal medyanın gazeteye yönelik sert eleştiri ve şiddet içeren saldırısına dair gelişmeleri takip ediyor” denildi.
El-Mısri el-Yevm gazetesi, Salı günkü baskısında ve internet sitesinde "Ramazan'da bir kâfire gündüz vakti yiyecek satmanın hükmü nedir?" başlıklı bir haber yayınlamıştı. Suriye asıllı Şeyh Muhammed Salih el-Müneccid'e ait olduğu belirtilen fetvada, "Ramazan'da gündüz yemek yiyeceği bilinen veya zanneden birine yemek satmak caiz olmadığı ancak yolculara, hastalara vb. satmanın caiz olduğu” belirtiliyor. Fetva hem gayrimüslimlere hem de oruç tutmayan seküler Müslümanlara yönelik ayrımcılığı teşvik etmekle kalmıyor seküler kesimi kafir ilan ederek aforoz ediyor.
Bunun üzerine sosyal medya fenomenleri ve medya kullanıcıları, gazetenin sosyal medya hesaplarından yayınladıkları fetva haberlerini “kabul edilemez ve rahatsızlık verici” ifadelerini kullanarak “bu tür açıklamalara nasıl izin verilir” diye sordular. Eleştirenlerden bazıları gazetenin bu fetvadan sorumlu tutulmasını ve kapatılmasını talep ederken, yapılan bu haberin gazetecilik olmadığını söylediler. Hatta gazetede çalışan gazetecilerden bazıları özel hesaplarında fetvanın içeriğinden dolayı özür dileyen ifadelere yer verdiler. Davetçi Halid el-Cundi, DMC kanalından yayınlanan “Umulur ki anlarlar” başlığını taşıyan programında, basın ve sanat kurumlarında dini metinleri gözden geçiren birine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Eleştirilere yanıt olarak gazete, fetvayı internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından kaldırarak okuyuculardan özür diledi. Sosyal medya kullanıcıları, gazetenin yaptığı yayından dolayı rahatsız olmadığını, sadece yöneltilen eleştirilen rahatsız olduğundan haberi kaldırdığını ve bu özrün yeterli olmadığını söylüyorlar. El-Mısri el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni İhal ez-Zelaki, Twitter üzerinden gazeteyi eleştirenlere cevap vererek, medya çalışmalarında hatalar olabileceğini ve bunun da konuyla ilgili olmadığını belirtti. Bu yanlışın kurumun politikasıyla herhangi bir bağlantısının olmadığını ve gazetenin bu durumdan gerçekten rahatsız olduğu ve bu konuda tahkikat yapacağını ifade etti.
Bu tartışma, sosyal medyada Hristiyan bir ailenin akşam ezanından önce el-Keşri restoranında yemek yemesinin engellenmesiyle ilgili bir tartışmanın çıkmasından bir gün sonra gündeme geldi. Lokantadan yapılan açıklamaya göre müşterinin paket servis istediğini ve bu tür yemeklerin ise lokantada yenmesinin yasak olduğu söylendi.



İsrail ordusu, Suriye'nin güneyinde bir Hamas mensubunu hedef aldı

Şam, kendisine yönelik devam eden İsrail saldırılarını kınadı. (Reuters)
Şam, kendisine yönelik devam eden İsrail saldırılarını kınadı. (Reuters)
TT

İsrail ordusu, Suriye'nin güneyinde bir Hamas mensubunu hedef aldı

Şam, kendisine yönelik devam eden İsrail saldırılarını kınadı. (Reuters)
Şam, kendisine yönelik devam eden İsrail saldırılarını kınadı. (Reuters)

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, Suriye'nin güneyindeki Mezraa Beyt Cin bölgesinde bir Hamas mensubunu hedef alan saldırı düzenlediğini duyurdu. Hamas olayla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Geçtiğimiz salı günü Tel Aviv, İsrail'e doğru atılan iki rokete yanıt olarak Suriye hükümetinin ‘askeri teçhizatına’ saldırdığını açıkladı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, roketlerin atılmasından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı sorumlu tuttu.

Şam ise İsrail tarafına yönelik bombardıman haberlerinin doğrulanmadığı yanıtını verdi. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Şam, ‘bölgedeki hiçbir tarafa tehdit oluşturmadığını ve oluşturmayacağını’ vurguladı.

Şam, İsrail'in devam eden saldırılarının ‘Suriye'nin ilerlemesini ve istikrarını baltalamayı’ amaçladığını kaydetti.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Akdeniz'den sorumlu üyesi Dubravka Suica ile düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi: “İsrail'in Suriye topraklarına yönelik son saldırıları sadece uluslararası hukukun ihlali değil, aynı zamanda Suriye'nin ilerleme ve istikrarını baltalamaya yönelik koordineli provokasyonlardır.”

“Bu eylemler yasadışı grupların kaostan faydalanmasının önünü açıyor” uyarısında bulunan eş-Şeybani, ‘Suriye'nin niyetini açıkça ortaya koyduğunu’ vurguladı. Eş-Şeybani, “Biz savaş istemiyoruz; biz yeniden yapılanma istiyoruz” dedi.