İsrail’de Ortak Arap Listesi hükümetten güvenoyunu geri çekiyor

İsrail’de Ortak Arap Listesi hükümetten güvenoyunu geri çekiyor
TT

İsrail’de Ortak Arap Listesi hükümetten güvenoyunu geri çekiyor

İsrail’de Ortak Arap Listesi hükümetten güvenoyunu geri çekiyor

İsrail Başbakanı Naftali Bennett hükümetinin düşmesini engellemeye çalışırken Ortak Arap Listesi Bloğu, aşırı sağ ve faşistlerin etkisinin genişlemesi konusunda uyarıda bulundu.
Ortak Arap Listesi Bloğu Başkanı Sami Ebu Şehade, Knesset’e (Parlamento) verilen aranın son bulmasının ardından atacağı ilk adımın hükümeti devirmek için güvenoyunu geri çekmek olacağını söyledi. Bennett ise Ortak Liste’yi hükümete veya koalisyona kabul etmeyeceğini duyurdu.  
Binyamin Netanyahu liderliğindeki sağ muhalefet, tüm gücüyle hükümeti devirmeye ve koalisyondan daha fazla milletvekili çekmeye çalışırken Knesset'teki güç dengesi de değişiyor. Söz konusu güç dengesi muhalefetin, ‘ortak’ gensoru önergesinin yanı sıra parlamento hilesi yapmasına, oy kullanmasına ve sadece bir milletvekilini kendi saflarına çekerek hükümeti devirmeyi başarmasına olanak sağlıyor.  
Bennett, 120 sandalyeli mecliste 60 milletvekiline sahip ve 8 partinin bir araya gelmesinden oluşan çok parçalı bir koalisyona liderlik ediyor. Bir milletvekilinin daha istifa etmesi halinde koalisyon düşüyor. Ancak Ebu Şehade, bloğunun Netanyahu liderliğindeki bir hükümete oy vermeyeceğini ve bu nedenle seçimlerin erken yapılması için çalışacağını söyledi. “Erken seçim demek bu iktidara son vermek ve halka hitap etmek demektir” ifadesini kullandı.
Anketler, mevcut koalisyonun bugün bir seçim yapılması halinde gücünün beşte birini kaybedeceğini gösteriyor.
Bennett Ortak Arap Listesi ile yakınlaşmak yerine ona karşı durmak ve onu koalisyonu desteklemesini sağlayacak her türlü olasılıktan uzaklaştırmak için sağ muhalefetle yarışta.
Bennett, dün ve önceki gün tüm büyük İsrail medya kuruluşlarıyla röportajlar gerçekleştirdi. Görünüşe göre en fazla sağcı izleyiciler için Netanyahu ile rekabet etmek istiyor. İşgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilere karşı hükümetinin izlediği politikanın, Filistinlilerin öfkesini azaltmak ve güvenlik durumunun patlamasını önlemek için -havuç-sopa politikası güdüyor.
Bennett yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Mansur Abbas başkanlığındaki Ortak Arap Listesi de dahil olmak üzere sekiz partili hükümet, Kudüs ve Batı Şeria'daki güvenlik servislerine ve ordu güçlerine en fazla özgürlüğü veren yönetimdir. Bu hükümet, Washington'ın (eski Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından onaylanan) Kudüs'te ABD-Filistin ilişkileriyle ilgili çalışacak bir ABD konsolosluğu açma girişimini engelledi.”
Güvenlik durumuyla ilgili hükümetinin ‘saldırı operasyonları’ başlattığını söyleyen Bennett açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bizim yaptığımız da bu. Cenin ve Yabad'a giriyoruz ve Filistinli teröristlere üslerinde saldırıyoruz. Bu İsrail’de terör dalgasına ilk tanık oluşumuz değil. Yüz yıl boyunca, her birkaç yılda bir yeni bir terör dalgası yaşanıyor. Bugün çok kararlıyız ve kazanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
Hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki Hamas'a ‘para çantalarının’ verilmesiniengellediğine dikkat çeken Bennett bu açıklamasıyla Netanyahu hükümetinin görev süresi boyunca Gazze'ye nakit olarak sevk edilen Katar hibesine atıfta bulundu.
İktidar koalisyonunun Knesset (parlamento) Bloğu Başkanı Idit Silman'ın istifası ve muhalefete katılmasının kendilerine darbe vurduğunu itiraf eden İsaril Başbakanı, Silman'ı eleştirmeyi ise reddetti. Kendisine kızgın olmadığını söyledi. Kendisi ve çocuklarının Netanyahu’nun ve aşırı sağın milletvekillerinden baskı ve tehditler alması üzerine evine gelip ağladığını söyleyen Bennett şu ifadeleri kullandı:
“Evinin yakınında tekrarlanan gösterilerde onu ‘hain ve dolandırıcı’ olarak niteleyip en sert eleştirileri yönelttiler. Partimden ve koalisyondan istifa eden iki muhalif milletvekili, Binyamin Netanyahu liderliğindeki sağ muhalefetin büyük ve dayanılmaz baskılarına ve destekçilerinin sürekli tacizine maruz kaldılar.”
Bennett, Idit Silman'ın istifası ile ilgili de şunları söyledi:
“Bu aşamada aldığımız darbeden sonra hükümeti ya güçlendireceğiz ya güçlendireceğiz. Başka çaremiz yok. Bu bir darbedir ve oldukça olumsuz bir gelişmedir. Ancak böyle bir hükümeti uzun süre yönetmek kesinlikle mümkündür. Ama seçime geri dönüş bir uçuruma yenilmektir...”



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR