BM Güvenlik Konseyi, Yemen’deki geçiş sürecini memnuniyetle karşıladı

Toplantıda, Suudi Arabistan ve BAE’nin Yemen’i desteklemek için başlattığı destek paketi övgüyle karşılandı

BMGK’nın bir önceki toplantısı (Birleşmiş Milletler)
BMGK’nın bir önceki toplantısı (Birleşmiş Milletler)
TT

BM Güvenlik Konseyi, Yemen’deki geçiş sürecini memnuniyetle karşıladı

BMGK’nın bir önceki toplantısı (Birleşmiş Milletler)
BMGK’nın bir önceki toplantısı (Birleşmiş Milletler)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin yetkilerinin Başkanlık Konseyi’ne devredilmesini memnuniyetle karşıladı.
Geçtiğimiz Perşembe günü, geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için Reşad Muhammed el-Uleymi başkanlığında 8 üyeden oluşan Başkanlık Konseyi'nin kurulduğu duyurulmuştu. Cumhurbaşkanı Hadi, Yemen anayasası, Körfez girişimi ve yürütme mekanizmaları uyarınca Yemen Başkanlık Konseyi’ne tüm yetkilerini devrettiğini belirtmişti.
BMGK tarafından yapılan açıklamada, geçiş sürecinin 2 Nisan’da Yemen’deki taraflar arasında başlayan ateşkesin ardından Yemen’de yaşanan krize siyasi bir çözüm bulunmasına dair önemli bir adım olduğu belirtildi. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Yemen ekonomisine acil olarak 3 milyar dolarlık destek sağlaması ve Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022 yılı için açıklanan insani müdahale planını finanse etmek için 300 milyon dolar daha destekte bulunması memnuniyetle karşılandı.
Açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) Yemen’de barışın sağlanması, siyasi diyalog kurulmasına teşvik edilmesi üzerine gerçekleştirdiği çalışmalara övgüde bulunuldu. KİK’in Yemen halkının ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarda bulunduğu belirtildi.
Reşad Muhammed el-Uleymi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi'nin üyeleri arasında Sultan Ali el-Arade, Tarık Muhammed Salih, Abdurrahman Ebu Zura, Osman Huseyin Mucella, Aydaros Kasım ez-Zebidi, Ferec el-Bahseni ve Abdullah el-Uleymi Bavezir yer alıyor. Tüm üyeler Konsey Başkan Yardımcısı olarak çalışmalarını yürütecek.
Uleymi, Yemen’de yaşanan krizin sona ermesi için çalışmalar yürütmek, terör faaliyetlerine karşı mücadele vermek, tüm Yemen halkının hukuk kuralları içerisinde yaşaması ve Yemenliler için eşitlik ve adalet sağlayacağını belirtmişti. 



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”