İsviçre Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı

Mısır, Mübarek ailesi İsviçre’nin, fonlarının dondurulması yönündeki kararı iptal etmesini ‘tam bir beraat’ olarak nitelendiriyor

Eylül 2013'te Mısır mahkemesinin karşısına çıkan Mübarek ve iki oğlu (AP)
Eylül 2013'te Mısır mahkemesinin karşısına çıkan Mübarek ve iki oğlu (AP)
TT

İsviçre Mübarek ailesine yönelik yaptırımları kaldırdı

Eylül 2013'te Mısır mahkemesinin karşısına çıkan Mübarek ve iki oğlu (AP)
Eylül 2013'te Mısır mahkemesinin karşısına çıkan Mübarek ve iki oğlu (AP)

Avrupa Birliği (AB) Genel Mahkemesi'nin eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in ailesi tarafından yatırılan fonlar üzerindeki kısıtlayıcı tedbirleri iptal etme kararının üzerinden bir hafta geçmemişken, İsviçre Federal Başsavcılığı da benzer bir adım attı. İsviçre Federal Başsavcılığı “Mısır'daki 2011 ayaklanması (Mübarek'i deviren 25 Ocak Devrimi) ile bağlantılı kara para aklama şüphesiyle ilgili 11 yıllık soruşturmayı kapattı”.
İsviçre Başsavcılık Ofisi tarafından dün yapılan açıklamada “Çok sayıda soruşturmaya ve 32 milyon İsviçre Frangı'nın Mısır'a transfer edilmesine rağmen, Savcılık soruşturmanın İsviçre'de herhangi birini suçlamayı veya herhangi birinin mal varlığına el koymayı haklı çıkaracak şüpheleri doğrulayamadığını kabul etmeli” ifadeleri kullanıldı.
Devrik Mısır Cumhurbaşkanı’nın en büyük oğlu Alaa Mübarek, kararın kendisini ve kardeşi Cemal'i “akladığını” ve “tüm faaliyetlerinin ve kendileri ile bağlantılı varlıklarının yasal” olduğunu gösterdiğini söyledi. Dün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “soruşturmaların sahip oldukları tüm varlıkların ilgili Mısır makamlarına eksiksiz bir biçimde açıklandığını gösterdiğini” ifade etti.
İsviçreli savcılar, dondurulan 400 milyon İsviçre Frangı'nın (429 milyon dolar) serbest bırakılacağını bildirdi.
İsviçre’nin bu adımı AB Genel Mahkemesi’nin kararının üzerinden bir hafta geçmeden geldi. AB Genel Mahkemesi, Mübarek ailesinin fonlarının dondurulması yönündeki kararı iptal ederek, ailenin dava masraflarının AB Konseyi tarafınca ödenmesine karar vermişti. Mübarek ailesi bu kararı memnuniyetle karşılayarak kararın “10 yıl süren adli savaşı sona erdirdiğini ve AB Konseyi'nden mahkeme masraflarının geri ödemesi olarak tazminat aldığını” belirtmişti. İsviçre soruşturması, 30 yıl boyunca iktidarda kalan Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesine yol açan protestolarla ilgili olayların ardından 2011 yılında başlamıştı. Ceza davası, başta mal varlıklarına el konan 28 kişi ve 45 tüzel kişinin yanı sıra aralarında Mübarek'in iki oğlunun da bulunduğu 14 şüpheliyi içeriyordu.
Soruşturmalar, içlerinden çoğunun Mısır'da önemli devlet pozisyonlarında veya ekonomi ile ilgili görevlerde bulunduğu sanıkların İsviçre'yi, yolsuzluk yaptıkları işlerin gelirlerini aklamak için kullanıp kullanmadıklarının incelenmesiyle ilgiliydi. Mübarek ve iki oğlu, Mübarek’in iktidardan indirilmesinin ardından bir dizi mahkemeye çıkarılmış ve Mısır Cumhurbaşkanlığı saraylarına tahsis edilen fonlara el konulmasına ilişkin nihai bir kararla mahkum edilmişlerdi. 2018 yılında Yargıtay, üç yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmalarına ilişkin nihai bir kararla cezalandırıldıkları davada uzlaşmaya gitme yönündeki taleplerini reddetmişti. Mübarek ve oğulları hapis cezasının yanı sıra 125 milyon 779 bin Mısır lirası (bir dolar yaklaşık 18,30 Mısır lirası) para cezasına çarptırılmış ve 21 milyon 197 bin Mısır lirasını geri ödemeleri kararlaştırılmıştı. Mübarek, Şubat 2020 yılında 91 yaşındayken öldü.



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”