Aslan burger, kaplan eti ve zebra suşi yakında sofralarda

Yakında laboratuvarlarda üretilen egzotik et ürünleri göreceğiz (Getty Images)
Yakında laboratuvarlarda üretilen egzotik et ürünleri göreceğiz (Getty Images)
TT

Aslan burger, kaplan eti ve zebra suşi yakında sofralarda

Yakında laboratuvarlarda üretilen egzotik et ürünleri göreceğiz (Getty Images)
Yakında laboratuvarlarda üretilen egzotik et ürünleri göreceğiz (Getty Images)

Kaplan eti, aslan burger, zebra zuşi gibi laboratuarda yetiştirilen egzotik et ürünlerini yakında İngiliz yemek masalarında görebiliriz. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli Metro gazetesinden aktardığı habere göre, Primeval Foods şirketi nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan veya bu tehlikeyle karşılaşabilecek hayvanları öldürmek yerine bu canlılardan alınan hücreler yoluyla yapay etler geliştirmeyi amaçlıyor.
Şirketin kurucusu Yılmaz Bora konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Tavuk ve sığır gibi evcilleştirilmesi kolay hayvanlara ait etleri yiyoruz. Ancak zürafalar, filler ve büyük kediler gibi egzotik hayvanlardan hücreler alarak, daha önce hiç denemediğimiz yapay etleri çok geçmeden süpermarket raflarında görebiliriz. Üretilmiş etler, kolesterol ve doymuş yağın olumsuz etkileri olmadan gerçek etin besleyiciliğini ve duyusal deneyimini sağlıyor. Ayrıca ‘doğa ve hayvanlara zarar vermeden et tüketmiş oluruz. Yapay et, geleneksel ete alternatif değil, sadece onun ileri bir versiyonu. Anlamlı ve uzun vadeli bir etki yaratmak istiyorsak, vejetaryenler yerine etoburları hedef almalıyız. Üretilmiş et, tamamen yeni bir hedef kitleye ulaşma fırsatı sunuyor, çünkü bazı insanlar çevre, sağlık ve hayvan refahı üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen et yemekten asla vazgeçmeyecekler. Bu harika bir çözüm.”
Primeval Foods şirketi, yediğimiz hayvanların tatları veya besinleri için değil, evcilleştirilmeleri daha kolay olduğu için seçildiğini düşünüyor. Şirket, Sibirya kaplanları, leoparlar, kara panterler, Bengal kaplanları, beyaz aslanlar gibi hayvanlardan alınan hücreler yoluyla yapay etler geliştirmeyi amaçlıyor.
Bazı egzotik etlerin, sağlık için potansiyel yararları nedeniyle doktorlar tarafından reçete yazılabileceğini belirten Bora, açıklamalarına şu ifadelerle sürdürdü: “Yapay et, evcilleştirilmiş türlerin ötesine geçmemizi sağladı ve şimdi en lezzetli, en sağlıklı ve en besleyici olanı keşfedebiliriz. Gelecekte, daha iyi bir uyku ve ruh hali için yapay leopar eti veya bilişsel performansımızı artırmak için fil eti tüketebiliriz. Çocuk doktorları, kemik ve kas gelişimini iyileştirmek için ebeveynlere, çocuklarına haftada en az iki kez çiftlikte yetiştirilen aslan eti vermelerini tavsiye edebilir.”



Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
TT

Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)

Metal dedektörü kullanan bir kişi, Man Adası'nda Vikinglere ait bin yıllık, altından bir örgülü üst kol bileziği keşfetti. Bu bulgu, bin yıl öncesine ait ustaca mücevher yapımına dair ipuçları sunuyor.

Adanın kültürel tarihini korumaya adanmış hayır kurumu Manx National Heritage'a göre, MS 1000 ila 1100'e tarihlenen bu buluntu, Man Adası'nın zengin Viking mirası hakkındaki bilgilerimizi zenginleştiriyor.

Üst kol bileziği, birbirine örülmüş 8 altın şeritten oluşuyor.

Bilezik, amatör bir metal dedektörü kullanıcısı olan Ronald Clucas tarafından bulundu.

Clucas "Bu güzel altın parçayı keşfetmek epey büyük bir şoktu. İlk başta gerçekten inanamadım!" diyor.

Altın genellikle dedektörde çok zayıf bir sinyal yaratır, bu yüzden neyin ortaya çıkacağı gerçekten tahmin edilemiyor.

Araştırmacılar yaklaşık 28 gram ağırlığındaki üst kol bileziğinin, özel bir teknik kullanan yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldığını düşünüyor.

İkiye katlanmış halde bulunan bileziğin uzunluğu yaklaşık 4 santimetre, yani orijinal uzunluğu yaklaşık 8 santimetre olmalı. Clucas "Uzun yıllardır metal dedektörü kullanıyorum ve çok güzel şeyler buldum ancak Viking Çağı'nda kalma bir altın parçası bulmak gerçekten çok farklı bir şey" ifadelerini kullanıyor.

Vikinglerin ticaret merkezi olan Man Adası, 9. yüzyıldan sonra yerleşim yeri haline geldi.

Daha önceki araştırmalar, adanın ikili bir ekonomiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu ekonomide ödemeler hem madeni paralar hem de gümüş veya altın külçelerle mal ve hizmetler karşılığında yapılıyordu.

Adada Viking altınlarına gümüş buluntulardan daha nadir rastlansa da uzmanlar, yakın zamanda keşfedilen örgülü altın üst kol bileziğinin de finansal işlemlerde para birimi olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Manx National Heritage'ın arkeoloji küratörü Allison Fox, "Bu tür mücevherler Viking Çağı'nda hem değerli kişisel eşyalar hem de zenginliği sergileme görevi görmek gibi çeşitli işlevlere sahipti. Taşınması kolaydı ve finansal işlemlerde masrafları karşılamak için de kullanılıyorlardı" diyor.

Bu üst kol bileziği iki kez kesilmiş, bu da muhtemelen en az iki ayrı işlemde kullanıldığına işaret ediyor. Kesiklerden biri bileziğin uç kısmını koparırken, diğer kesik orijinal bileziği neredeyse ikiye bölmüş.

Üst kol bileziğin bir parçasının neden toprağa gömüldüğü belli değil. Fox, "Güvende tutmak için saklanmış olabilir, kaybolmuş olabilir veya Viking tanrılarına adak amacıyla bile gömülmüş olabilir" diyor.

Bu Viking hazinesi, 31 Mayıs'tan bu yana Douglas'taki Manx Müzesi'nin Viking Galerisi'nde sergileniyor.

Independent Türkçe