Lübnan’da muhalifler, Şii İkili’nin kalesinden milletvekili çıkarmaya çalışıyor

Güneydeki Üçüncü Seçim Bölgesi’nde Şii İkili’ye karşı yarışan Değişim İçin Hep Birlikte listesinin adayları.
Güneydeki Üçüncü Seçim Bölgesi’nde Şii İkili’ye karşı yarışan Değişim İçin Hep Birlikte listesinin adayları.
TT

Lübnan’da muhalifler, Şii İkili’nin kalesinden milletvekili çıkarmaya çalışıyor

Güneydeki Üçüncü Seçim Bölgesi’nde Şii İkili’ye karşı yarışan Değişim İçin Hep Birlikte listesinin adayları.
Güneydeki Üçüncü Seçim Bölgesi’nde Şii İkili’ye karşı yarışan Değişim İçin Hep Birlikte listesinin adayları.

Lübnan’da Şii İkili’nin (Emel-Hizbullah) kalesi olarak gösterilen Güney Lübnan Üçüncü Seçim Bölgesi’ndeki parlamento seçimleri yarışı ülkede oldukça dikkat çekiyor. Hizbullah muhalifleri (Nebatiye, Hasbiya-Bint Cubeyl) seçim bölgesinde, diğer bölgelerin aksine ‘müşterek aday listesinde’ bir araya gelmeyi başardı. Uzmanlara göre, bağımsız muhalifler bu bölgede, en az bir  milletvekili çıkarabilir. İki milletvekili çıkarması olası görünüyor.
Güney Lübnan Üçüncü Seçim Bölgesi, seçmen sayısı itibariyle en kalabalık seçim bölgesi olarak biliniyor. 2022 seçimlerinde bu bölgede 497 bin 531 kişi oy kullanacak. Bu bölgedeki seçmenlerin yüzde 80’ini Şiiler oluşturuyor. 2018 seçimlerinde 460 bin 579 seçmenin yüzde 49,6’sı oy kullanmıştı. Güney Üçüncü Seçim Bölgesine, 8’i Şii, 1’i Sünni, 1’i Dürzi ve 1’i de Ortodoks Hristiyan olmak üzere 11 meclis sandalyesi tahsis edildi. Bir önceki seçimlerde muhaliflerin 6 farklı aday listesi ile seçimlere katılması nedeniyle Hizbullah ve Emel tüm vekillikleri elde edebilmişti.
Bugün ise söz konusu bölgedeki tablo öncekinden farklı. Şii İkili bu bölgede, ‘Emel ve Vefa’ listesinde, Dürzi koltuğuna eski bakan Mervan Hayreddin’i aday olarak gösterdi. Hayreddin’in aday gösterilmesi Meclis Başkanı Nebih Berri ve İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbulat’ın ortak kararı doğrultusunda gerçekleşti. Bağımsız muhalifler ise ‘Değişim İçin Hep Birlikte’ aday listesi ile seçimlere iştirak edecek. İçişleri Bakanlığı’nın kayıtlarına göre bu bölgede seçime girecek olan bir diğer aday listesi ise ‘Güneyin Sesi’ adlı bir liste. Ancak bu listenin seçimlerde başarı şansı olmadığı değerlendiriliyor.
Muhalefet adayları yarışın sonuçları konusunda oldukça iyimserler. Üçüncü Bölge’deki muhaliflerin Dürzi adayı Firas Hamdan şu açıklamada bulundu:
“Moralimiz yüksek. Kazanımımızın boyutunu seçmenler belirleyecek. Değişim İçin Hep Birlikte sloganıyla yarışıyoruz. Yani halkın haklarını ve onurunu kazanmak için mevcut yönetime tüm güneyliler olarak direneceğimizi göstermiş oluyoruz.”  
Üçüncü Bölgede Şii koltuklardan biri için yarışan Vefik Reyhan da şunları söyledi:
“Güneyde mezhep temelli siyaset yapmayan partilerin gücü oldukça sınırlı. Bu durum ideolojik partilerin egemenliğine yol açıyor. Dışarıdan destek gören bu partiler, ki Hizbullah bunların başında geliyor, bize göre daha iyi maddi olanaklara sahipler ve üstelik silahlılar. Direnişi üstlendikleri ve şehit verdikleri propagandası ile halkı manipüle ediyorlar. Yine de şansımız olduğuna inanıyoruz.”
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Reyhan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Duygusal olarak direniş yaklaşımına sahip olup, rasyonel olarak Lübnan’ın geleceğinin mezhepçi partilerle kurtulamayacağını düşünen ciddi bir kesim var. Ayrıca seçmenlerin önemli bir kısmı, ekonomik krizin sürmesinden endişe ediyor ve değişim bekliyor. Dolayısıyla bizim listemize artan bir rağbet olacağını tahmin ediyoruz.”  
Diğer yandan Şii İkili’nin listesindeki adaylar, geçmiş seçimlerde kendilerine oy veren seçmenlerin bu seçimde de kendilerini ‘aynı gerekçelerle’ destekleyeceğini öngörüyor. Emel ve Vefa listesinin Sünni koltuk için adayı olan Kasım Haşim, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Milli tercihleri koruduğumuz, halkın sorunlarını ve endişelerini önemsediğimiz için bizi seçeceklerinden eminiz. Burası düşmanla temas bölgesi. Düşman (İsrail) topraklarımızın önemli bir kısmını işgal etmiş durumda. İşgale karşı direniş seçeneği tüm halkımız tarafından benimsenmiştir. Bu durumda direnenleri destekleyeceklerini tahmin etmek zor olmayacaktır.”
Seçim uzmanı Kemal Fegali, muhaliflerin bu bölgeden en az bir milletvekili çıkaracağına kesin gözüyle bakıyor. Fegali Emel ve Vefa listesinin, iyi bir dağılım gerçekleştirdiği için Şii koltuklarda kayıp vermeyeceğini ancak Sünni, Dürzi ve Ortodoks koltuklarında yarışın başa baş geçeceğini öngörüyor. Kemal Fegali, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmede bulundu:
“Eğer muhalif adaylar maddi olarak güçlü olsaydı seçilme şansları daha yüksek olabilirdi. Çünkü seçim bölgesinde ikamet etmeyen seçmenlerin bölgeye gelip oy kullanmaları için ciddi masraflar yapmaları gerekiyor, Şii İkili ise dışarıdaki seçmenlerini bölgeye taşımak için bir organize yapma imkanına sahip. Yine de en az bir olmak üzere, iki milletvekilinin muhaliflerin listesinden seçileceğini tahmin ediyorum.” 



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.