Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail polisinin Mescid-i Aksa baskınına kınama

Mescid-i Aksa avlusundaki Filistinliler (Reuters_Arşiv)
Mescid-i Aksa avlusundaki Filistinliler (Reuters_Arşiv)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail polisinin Mescid-i Aksa baskınına kınama

Mescid-i Aksa avlusundaki Filistinliler (Reuters_Arşiv)
Mescid-i Aksa avlusundaki Filistinliler (Reuters_Arşiv)

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail polisinin sabah saatlerinde Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını kınadı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in Mescid-i Aksa'nın avlusuna düzenlediği baskın ve yaralanmalara yol açan sivil, sağlık ve medya ekiplerine müdahalesinin en sert şekilde kınandığı" belirtildi.
İsrail'in söz konusu baskınla Mescid-i Aksa'da egemenliğini dayatma ve onu bölmeye yönelik gerçek niyetini ortaya koyduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Baskın, Bennett ve Herzog'un kutsal alanlarda statükonun korunmasına ilişkin iddialarının yalan olduğunu ve iki liderin Kudüs'teki İslam ve Hristiyanlığın kutsallarını Yahudileştirme ve İsraillileştirilme operasyonlarını ayrılmaz bir bütün olarak gördüğünü gün yüzüne çıkardı."
Filistin Dışişleri Bakanlığı, "fanatik Yahudilerin saldırılarına karşı Mescid-i Aksa'da "ibadet edenlerin coplarla güç kullanılarak Aksa'dan çıkarılmasının, bedelini yalnızca Filistinlilerin ödemeyeceği bir din savaşının fitilini ateşleyeceği" uyarısı yaptı.
Bakanlık, İsrail'i "Yahudi bayramlarını Kudüs ve Aksa'yı Yahudileştirme planları için kullanmak"la suçladı.

Aksa'da olaylı sabah
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın avlusunda toplanan gençlerin sabah namazından sonra taş atması üzerine olaylar çıkmıştı.
Aksa'nın avlusuna baskın düzenleyen İsrail polisi, kauçuk kaplı mermi ve ses bombası kullanarak gençlere müdahale ederken, Harem-i Şerif‘te bulunan tüm cemaati de zor kullanarak dışarı çıkarmıştı.
Daha sonra geri çekilen ve cemaatin içeri girmesine izin veren İsrail polisi, gençlerin yeniden taş atmaya başlaması üzerine tekrar avluya girmişti.
Cemaati darbederek dışarı çıkardıktan sonra gençlerin bulunduğu Kıble Mescidi'ne yönelen İsrail polisi zor kullanarak mescidin içine girmişti.
İsrail polisinin, Aksa içindeki Kıble Mescidi'ne girdiğini ve buradaki Filistinlileri yere yatırarak tevkif ettiğini gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı.
İsrail polisi, Harem-i Şerif'te çıkan olaylarda yüzlerce kişiyi gözaltına almış, en az 152 kişi yaralanmıştı.



Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
TT

Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde konuşlandırılmasına ilişkin 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması konusunda Tahran'ın Fransa ile müzakereye hazır olduğu yönündeki açıklamasını şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Mikati yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İran Dışişleri Bakanı ve Şura Meclisi Başkanı'na Lübnan'a yaptıkları son ziyaretler sırasında Lübnan'ın durumunu anlamaları gerektiğini, özellikle de Lübnan'ın eşi benzeri görülmemiş bir İsrail saldırısına maruz kaldığını ve ateşkes konusunda İsrail'e baskı yapılması için Fransa da dahil olmak üzere Lübnan'ın tüm dostlarıyla birlikte çalıştığımızı bildirdiğimiz göz önünde bulundurulduğunda, Lübnan'ın içişlerine açık bir müdahale ve Lübnan üzerinde kabul edilemez bir vesayet kurma girişimi teşkil eden bu tutum karşısında şaşkınlığa uğradık.”

1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasının müzakere edilmesi konusunun Lübnan devleti tarafından ele alındığını ifade eden

Mikati, herkesin bu yönde destek vermesi ve tüm ulusal ve egemen mülahazalarla reddedilen yeni yetkiler dayatmaya çalışmaması gerektiğini vurguladı.

Mikati, Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'den Beyrut'taki İran Büyükelçiliği maslahatgüzarını çağırarak Kalibaf'ın sözlerini sormasını ve maslahatgüzarı Lübnan'ın bu konudaki tutumu hakkında bilgilendirmesini istedi.