Kahire toplantısı Libya’da seçim uzlaşısını sağlamaya çalışıyor

BM heyetinin Kahire’deki toplantısının tek gündemi: seçim uzlaşısının sağlanması

BM heyeti ve Libya temsilcilerinin Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlediği toplantıdan bir kare (BM Heyeti)
BM heyeti ve Libya temsilcilerinin Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlediği toplantıdan bir kare (BM Heyeti)
TT

Kahire toplantısı Libya’da seçim uzlaşısını sağlamaya çalışıyor

BM heyeti ve Libya temsilcilerinin Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlediği toplantıdan bir kare (BM Heyeti)
BM heyeti ve Libya temsilcilerinin Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlediği toplantıdan bir kare (BM Heyeti)

Birleşmiş Milletler Heyeti, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen, Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi temsilcilerinin katıldığı toplantının amacının, parlamento seçimlerinin gerçekleştirilmesine yönelik, anayasal zeminde bir anlaşma sağlanması olduğunu teyit etti. BM Libya Koordinatör Vekili Risdon Zninga, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter’in temsilcilerini, 5+5 Askeri Komite’den çekilmemeleri yönünde ikna girişiminde bulundu.  
Zninga, Ortak Askeri Komite'deki LUO temsilcilerini, Birleşmiş Milletler'in Sirte'deki ateşkes izleme biriminin çalışmalarını kolaylaştırmak da dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler ile işbirliğini sürdürmeye çağırdı. BM heyetinden yapılan açıklamada, Zninga’nın, Libya’nın doğusundaki Bingazi’de LUO yetkilileri ile görüştüğü ve ‘askeri komiteden çekilebilecekleri’ yönündeki açıklamayı değerlendirdiği ifade edildi. Zninga LUO yetkililerine, Birleşmiş Milletler’in ülkedeki ‘çözüm çabalarını’ destekleme taahhüdünü yineledi ve anlaşmazlıkların ‘diyalog yoluyla’ çözülmesinin önemini vurguladı. LUO temsilcileri ise Doğu Libya’daki mevcut belirsizlikleri ve bunun vatandaşların yaşam koşulları üzerindeki olumsuz etkilerini aktardı, askıda olan acil sorunların, 5+5 Askeri Komite’nin çalışmalarına ve güvenliği sağlamadaki olumsuz etkileri üzerinde durdu. Ayrıca Abdulhamid Dibeybe hükümetinin, önemli petrol üretiminin gerçekleştiği Doğu Libya’ya yönelik sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine işaret etti.  
LUO komuta kademesi, Dibeybe’nin hükümeti Fethi Başağa’ya devretmemesi ve ordu personelinin maaşlarını ödememesi nedeniyle, Halife Hafter’den, merkezi hükümete petrol ve gaz gönderimini durdurmasını ve Trablus-Bingazi Akdeniz sahil karayolunu kapatmasını talep etmişti.  
Bu arada, Kahire’deki Birleşmiş Milletler heyeti dün, Libya’da ‘genel seçimlerin’ gerçekleştirilebilmesi için anayasal zemin bulmak amacıyla düzenlenen toplantının ikinci gününde fotoğraflar paylaşmakla yetindi. BM heyetinden yapılan kısa açıklamada, Birleşmiş MilletlerLibya Özel Temsilcisi Stephanie Williams tarafından Kahire’de başlatılan ‘istişare toplantılarının’, "güvenilirlik, şeffaflık ve kapsayıcılık ile karakterize edilen özgür seçimler için anayasal bir temel oluşturmayı amaçladığı’’ belirtildi. Açıklamada Willams’ın şu sözlerine yer verildi: ‘’Tüm Libya halkı, ülkeyi etkileyen sorunların nihai çözümünün, sağlam bir anayasal temele ve seçim sürecinin korunmasını temsil eden bir seçim çerçevesine dayanan seçimlerden geçtiğine inanıyor. Temsilciler Meclisi ve Devlet Konseyi’nin tutumu, Libya’da oy kullanmak için kayıt yaptıran 2,8 milyon vatandaşı desteklemek için son derece önemlidir. Ayrıca Mısır hükümetine, iki konsey arasındaki mevcut diyalog turuna ev sahipliği yaptığı ve Birleşmiş Milletlerin Libya’da istikrarlı bir gelecek sağlama çabalarını desteklediği için teşekkür ediyorum”.  
Öte yandan, görevden alınan Libya Müftüsü Sadık el-Giryani, Kahire’de düzenlenen istişare toplantısını eleştirdi. Ulusal bir televizyona açıklama yapan Giryani, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nden hala istifa etmemiş kişileri tanımadığını belirtti ve medya kuruluşlarından bu kişileri konuk almamalarını istedi.  
Bu arada, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ‘Hayat Dönüş’ kalkınma projesi kapsamında, Trablus eski kentteki çalışmaları denetledi. Dibeybe burada yaptığı konuşmada, kalkınma ajansına verdikleri destekleri sürdüreceklerini ve ajansın çalışmalarını tamamlayabilmesi için belirlenen mali ödeneklerin aktarıldığını belirtti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.