Yemen: Husiler 10 milyondan fazla sivile insani yardımı engelliyor

Husilerin insani yardımları engellemesinin yüzde 86'sı bürokratik işlemlerle ilgili (DPA)
Husilerin insani yardımları engellemesinin yüzde 86'sı bürokratik işlemlerle ilgili (DPA)
TT

Yemen: Husiler 10 milyondan fazla sivile insani yardımı engelliyor

Husilerin insani yardımları engellemesinin yüzde 86'sı bürokratik işlemlerle ilgili (DPA)
Husilerin insani yardımları engellemesinin yüzde 86'sı bürokratik işlemlerle ilgili (DPA)

Yemen'de insani yardıma erişimin önündeki engellere ilişkin uluslararası bir araştırma, Husi milis kontrolündeki bölgelerde, özellikle Hacca ve Hudeyde valiliklerinde, yardım kuruluşlarının çalışmalarına ciddi kısıtlamaların getirildiğini ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından paylaşılan ve insani yardım aktörleri tarafından ortaklaşa yürütülen araştırma, geçtiğimiz yıl nüfusun yüzde 49'unun ulaşılması zor bölgelerde, yüzde 51'inin ise insani yardıma kolay ulaşılabilen bölgelerde yaşadığını açığa çıkardı. Uluslararası araştırmaya göre, engellemelerin yüzde 86'sı “hareketi engelleme, erişimi kısıtlama veya seyahat izinlerinin verilmesini geciktirme” gibi bürokratik prosedürlerle ilgili. Bunlar çoğunlukla Husi milislerinin İnsani İşler Konseyi tarafından uygulanan kısıtlamalardır.
Araştırma ülke genelinde insani yardım operasyonlarını etkileyen kısıtlamaların ciddiyetini ve erişimin kalitesini gözden geçirmeyi amaçlar ve ihtiyaç sahibi insanlara sürekli insani yardım sağlamak hedefiyle insani yardım aktörlerinin düzenli olarak erişemediği alanları belirler.
Araştırma insani yardıma erişimin zorlaşmasının nedenlerini, silahlı çatışmayla ilgili güvenlik hususları, bürokrasi ve coğrafya ile ilgili olmak üzere “üç kısıtlama” olarak açıklıyor. Altyapı eksikliği ve insani yardım çalışanlarının ihtiyaç sahiplerine erişiminin kalitesini ve sürdürülebilirliğini iyileştirebilecek müdahale türlerinden yoksun olmaları insanı yardım erişimini zorlaştıran faktörlerden kabul ediliyor.
OCHA ve insani yardım aktörleri öncülüğünde yürütülen araştırmanın sonuçlarına göre, ülke genelindeki 20,8 milyon ihtiyaç sahibi kişiden 10,1 milyonu (yüzde 49), daha kısıtlı erişim bölgelerinde yaşıyorlar. Bu kişiler bin 11 belde, 155 ilçe ve 16 valiliğe dağılmış durumda. Araştırma, 2 bin 148 beldeden bin 11 beldede veya bunların yüzde 86'sında tespit edilen zorlukların bürokratik engellerle ilgili olduğunu belirledi. İhtiyaç sahiplerinin geri kalan 10,8 milyonu (yüzde 52) nispeten kolay erişilebilir bölgelerde yaşıyor.
Diğer yaygın sınırlamalar engelleme vakalarının yüzde 5'ini oluşturuyor. Öte yandan beldelerin yüzde 3'ü üç kısıtlamadan etkilenmiştir. Doğrudan çatışmayla ilgili güvensizlik veya lojistik engeller az sayıda erişim kısıtlamasına karşılık geliyor. Vakaların büyük çoğunluğu, esas olarak hareket veya erişim reddine ve seyahat izinlerinde gecikmelere neden olan bürokratik zorluklarla ilgilidir. 
Araştırma, ihtiyacı olan 367 bin kişinin bulunduğu 30 beldede üç erişim kısıtlamasının hepsinden etkilendiğini gösterdi. Bu beldeler, Husi milislerinin kontrolü altındaki Hacca Valiliği'nde bulunuyor. Hacca Valiliği yardıma erişimi engellenen 16 belde, 252 bin muhtaç insan ile ilk sırada yer alıyor. Ardından 103 binden fazla muhtaç insanın yaşadığı 13 belde ile Hudeyde Valiliği gelirken üçüncü olarak bir belde ve 112 binden fazla muhtaç insanın yaşadığı Marib geliyor. Bunlar Husi milislerinin etkili olduğu alanlar.
Benzer şekilde, araştırmanın yazarları, güvenlik ve bürokratik kısıtlamalardan etkilenen valiliklerin muhtaç insanlara erişimi sürdürmek için insani eylem planlarının genellikle saha durumundaki değişikliklere uyarlandığı alanları içerdiğini söylüyor. Bu alanlar Hudeyde, Taiz, Saada, el-Cevf, Sana, Hacca, ed-Dali ve Lahic valiliklerinde bulunmaktadır.
Araştırma, 2021'de Yemen'deki insani yardım aktörlerinin zor bir erişim ortamıyla karşı karşıya kalmaya devam ettiği sonucuna vardı. İnsani yardım faaliyetlerinin ve seyahat izinlerinin ertelenmesi ve reddedilmesi, yerel makamların insani faaliyetlere müdahale etmesi ve silahlı çatışmanın yoğunlaşması nedeniyle yardıma erişimin kısıtlanması ile karakterize edilen bu engeller ülke genelinde de devam etti. Söz konusu engeller insani yardım aktörlerinin ülkenin birçok bölgesinde düzenli, sürdürülebilir ve ilkeli insani yardım faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırdı.



İsrail askerleri Batı Şeria'da ‘cesetleri çatılardan aşağı atmakla’ eleştiriliyor

TT

İsrail askerleri Batı Şeria'da ‘cesetleri çatılardan aşağı atmakla’ eleştiriliyor

İsrail askerleri Batı Şeria'da Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına askeri operasyon düzenledi. (Reuters)
İsrail askerleri Batı Şeria'da Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına askeri operasyon düzenledi. (Reuters)

ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP), İsrail ordusuna bağlı askerlerin, Batı Şeria'nın Kabatiye kasabasında gerçekleştirdikleri bir operasyon sırasında ‘cesetleri evlerin çatılarından aşağı attığını’ gözlemledi. Bu durum eleştirilere yol açtı ve İsrail ordusunun olayı ‘insani değerlerle bağdaşmayan ciddi bir olay’ olarak tanımlayarak, ‘inceleme altında’ olduğunu duyurmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat’ın Sky News'ten aktardığı habere göre AP'den bir gazeteci, operasyon sırasında askerlerin üç cesedi çatılardan attığına tanık olduğunu ve bir askerin de cesetleri tekmelediğini söyledi.

Aynı gazeteci, gözleri bağlı, göğsü açık bir Filistinlinin İsrail ordusuna ait bir cipin ve silahlı askerlerin önünde diz çöktüğünü gördüğünü de belirtti.

Olay yerindeki diğer gazeteciler, cesetlerin çatılardan atıldığına tanık olurken, ölenlerin kimlikleri ve ölüm nedenleri bilinmiyor.

Görgü tanıklarının aktardığına göre İsrail ordusuna ait bir buldozer, cesetlerin atıldığı binaların yakınında ilerliyordu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada olayın ‘inceleme altında’ olduğu belirtildi. Ayrıca açıklamada, “Bu, değerlerimize ve askerlerimizden beklentilerimize uymayan ciddi bir olaydır” denildi.

dsfv
İsrail askerleri Batı Şeria'da Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına askeri operasyon düzenledi. (Reuters)

İsrail, operasyonlar sırasında dört militanın öldürüldüğünü açıklarken, Ramallah'taki Filistin Sağlık Bakanlığı kasabada bir kişinin öldüğünü ve on kişinin de hastaneye kaldırıldığını bildirdi.

Uluslararası hukuka göre askerler, düşman cesetleri de dahil olmak üzere cesetlere uygun şekilde muamele edilmesini sağlamakla yükümlüdür.

İnsan hakları örgütleri, İsrail ordusunun Filistinlilere zarar verdiği bildirilen vakalarda askerleri nadiren kovuşturduğunu söylüyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da 700'den fazla Filistinli İsrail ateşiyle öldürüldü.