Mısır: Bir yılda 30 milyon doz yerli aşı üreteceğiz

Aşıları korumak için kurulan soğutma kompleksinin açılış töreninden bir kare (Mısır Sağlık Bakanlığı)
Aşıları korumak için kurulan soğutma kompleksinin açılış töreninden bir kare (Mısır Sağlık Bakanlığı)
TT

Mısır: Bir yılda 30 milyon doz yerli aşı üreteceğiz

Aşıları korumak için kurulan soğutma kompleksinin açılış töreninden bir kare (Mısır Sağlık Bakanlığı)
Aşıları korumak için kurulan soğutma kompleksinin açılış töreninden bir kare (Mısır Sağlık Bakanlığı)

Mısır, bir yıl içinde 30 milyon doz yerel aşı (Vacsera-Sinovac) üreteceğini duyurdu. Mısır Sağlık Bakanlığı, ‘Mısır, Afrika kıtası düzeyinde yerel aşıların üretimi ve imalatı için bölgesel bir merkez olmak üzere’ açıklamasında bulundu.
Mısır'da aşıları korumak için kurulan lojistik soğutma kompleksinin açılış töreni gerçekleştirildi. Törene Mısır Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Dr. Halid Abdulgaffar, Çin'in Mısır Büyükelçisi Liao Liqiang, Mısır Konsolide Tedarik Kurumu Başkanı Bahaeddin Zeydan ve Mısır Biyolojik Ürünler ve Aşılar Holding Şirketi (VACSERA) CEO’su Heba Vali katıldı. Mısır'ın Pekin Büyükelçisi Muhammed el-Bedri ve Çinli şirket Sinovac'ın bir dizi temsilcisi ise açılış törenine video konferans aracılığıyla katıldılar.
Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Dr. Halid Abdulgaffar, “Kompleksin açılışı, aşı üretimi alanında Sinovac ve Vascera arasındaki stratejik ortaklık ilişkisinin birinci yıl dönümünün kutlanmasıyla aynı zamana denk geldi. İki şirket arasındaki ortaklık sonucunda 30 milyon doz (Vaccira-Sinovac) aşısı üretilirken ayrıca çeşitli aşı ve serum türlerini üretme teknolojisinin Mısır'a aktarılması planlandı” dedi.
Sinovac ve Vascera arasındaki ortaklığın, Mısır'ın aşı üretim merkezi haline gelmesini ve Afrika kıtasındaki ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamasını hedefleyen devlet stratejisi çerçevesinde 150 milyon doz kapasiteli hammaddeyi koruma konusunda önemli olduğunu dile getiren Abdulgaffar, aynı zamanda söz konusu aşıların ve serumların Dünya Sağlık Örgütü spesifikasyonlarına uygun olarak soğutulması ve korunması için bir lojistik kompleksi kurulması konusunda bu ortaklığın önemli olduğunu kaydetti.
Bakan Abdulgaffar, Çin tarafıyla işbirliğinin Mısır devletinin aşı transferi ve üretim teknolojisi alanında 6 lider ülke arasına yerleşmesine katkıda bulunduğunu açıkladı.
Mısır'ın Pekin Büyükelçisi Muhammed el-Bedri, aşı üretimi alanında Mısır ve Çin arasındaki verimli işbirliğine övgüde bulundu. Bu işbirliğinin, iki ülke arasındaki işbirliği stratejisinin önemli bir parçası olan lojistik kompleksin kurulması sonucunu doğurduğunu söyleyen Bedri, ülkesinin aşı üretiminde bölgesel bir merkez haline gelmesine yardımcı olma yoluyla istenen hedeflere ulaşılması için Sinovac ile yapılan büyük işbirliğine övgüde bulundu.
Diğer yandan, Çin'in Kahire Büyükelçisi Liao Liqiang, Afrika kıtası düzeyinde aşıları korumak için en büyük kompleks olacağından, bu lojistik kompleksin Mısır'ın aşı koruma alanındaki yeteneklerini artırmadaki rolünün önemine dikkati çekti. Liqiang, sağlık alanında ortak işbirliği çerçevesinde koronavirüsle mücadele için ortak çaba gösterilmesinin önemini vurguladı.
Mısır’ın ekonomik büyümeyi ve vatandaşların sağlığını koruyabilen salgınla mücadele stratejisini öven Çin büyükelçisi, ülkesinin pandeminin başlangıcından bu yana Mısır ile işbirliği yapma ve 4 parti aşı ve Mısır'ı maske üretiminde desteklemek konularındaki istekliliğinin altını çizdi. Liqiang iki halk arasındaki dayanışma kapsamında Mısır'a ayrıca 60 milyon doz koronavirüs aşısının verilmesinin planlandığını kaydetti.
Mısır Sağlık Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, "Mısırlı Vacsera şirketi ile Çinli Sinovac şirketi arasındaki ortak iş birliğinin 2021 yılının Nisan ayında, yerel olarak antiviral aşılar üretmek için teknoloji transferi anlaşmasının imzalanmasıyla başladı” ifadeleri yer aldı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24