Başağa, Trablus'a geçmek için Ulusal Birlik Hükümeti bakanları ile iletişime geçti

Dibeybe hükümetin Ekonomi Bakanı’nın istifa ettiği habelerini yalanladı.

Fethi Başağa Tunus’ta Mısrata milis liderleriyle bir araya geldi. (Tecemmu’ Ensar Reisi’l Hüküme)
Fethi Başağa Tunus’ta Mısrata milis liderleriyle bir araya geldi. (Tecemmu’ Ensar Reisi’l Hüküme)
TT

Başağa, Trablus'a geçmek için Ulusal Birlik Hükümeti bakanları ile iletişime geçti

Fethi Başağa Tunus’ta Mısrata milis liderleriyle bir araya geldi. (Tecemmu’ Ensar Reisi’l Hüküme)
Fethi Başağa Tunus’ta Mısrata milis liderleriyle bir araya geldi. (Tecemmu’ Ensar Reisi’l Hüküme)

Yeni Libya İstikrar Hükümeti’nin Başbakanı Fethi Başağa, Trablus’a geçmek için yürüttüğü temaslarına hız verdi. Rakibi Abdulhamid ed-Dibeybe'nin başkanlığındaki Geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin bazı bakanları ve ülkenin batısındaki Misrata şehrine bağlı silahlı milislerin önde gelen liderlerinden bazılar ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Çalışmalarını geçici olarak Tunus'ta, bir oteldeki ikametgahından sürdüren Başağa, önceki gün paralel hükümetinin başkent Trablus'a barışçıl yollarla geçmesine yönelik mekanizma hakkında Terörle Mücadele Gücü Yedek Tümen Komutanı Muhtar el-Cehavi ve 166. Koruma Tugayı Komutanı Muhammed el-Hussan da dahil olmak üzere bazı liderlerle sürpriz bir adımla bir araya geldi.
Ancak Dibeybe'nin damadı İmran el-Muense, daha sonra yayınladığı bir videoda, Mısrata milis liderlerinin, ‘oğulları Başağa’ olarak nitelediği kişiyle görüşmelerinin kendisini ‘yanlış pozisyona’ ikna etmeyi amaçladığını söyledi. Parlamento Başkanı Akila Salih ile ‘Ulusal Libya Ordusu’nun Başkomutanı Mareşal Halife Hafter'i Trablus'a getirme projesinin ‘gerçekleşmeyeceğini’ de kendisine ilettiklerini kaydetti.
Dibeybe de iki tarafın silahlı milisleri kendi saflarına çekme ve bağlılıklarını kazanma hamleleri kapsamında, Başağa ile görüşenler de dahil olmak üzere bazı milis liderleriyle yakın zamanda görüşmüştü.
Başağa da Dibeybe hükümetindeki bazı bakanlarla temaslarda bulundu. Söz konusu isimler arasında Ekonomi Bakanı Muhammed el-Huveyc de vardı. Bazı milletvekilleri ve yetkililer, Başağa ile gerçekleşen görüşmenin ‘planlı olmadığını’ söyledi. Tüm Libya liderlerinin ülkenin çıkarları ve istikrarı için istişare için bir araya geldiği kaydedildi.
Huveyc, geçtiğimiz perşembe günü bir televizyon kanlına yaptığı açıklamada görevinden istifa ettiği yönündeki iddiaları yalanladı. Görevinden resmi ve geçici izne ayrıldığına işaret ederek ‘bu zor aşamada’ istifa etmeyeceğini vurguladı.
Diğer yandan Dibeybe, İletişim ve Devlet İşleri bakanlarının da katılımıyla Zuvara Belediyesi Başkanı ve birçok askeri ve güvenlik lideriyle, hizmet ve güvenlik koşullarını ve karşılaştığı sorunları ele aldı. Dibeybe’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre Yüksek Öğrenim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı'nın çalışmalarını takip etti. Video iletişim teknolojisi aracılığıyla Libya üniversitelerinin başkanlarıyla karşılaştıkları sorunları ve engelleri ele almak üzere bir araya geldi.
Ulusal Birlik Hükümeti’nin Maliye Bakanlığı, Ulusal Petrol Şirketi aracılığıyla Libya Merkez Bankası'ndaki hesabına petrol, petrol türevleri ve doğal gaz gelirlerinden 6 milyar dolar aktarıldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada bu miktarın ücretler, maaşlar, farklı sektörler için işletme giderleri, temel emekli maaşları, akaryakıt sübvansiyonu giderleri, temizlik işleri, su, elektrik ve acil hizmetlere yönelik devlet harcamalarını vatandaşların hizmetini sağlamak ve Libya'nın tamamını kapsayacak şekilde yurtiçinde ve yurt dışındaki harcamaları karşılamayı amaçladığı belirtildi.
Diğer yandan Ulusal Birlik Hükümeti’nin Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn, bakanlığın hükümetin yakın zamanda başlattığı petrol ve gaz sektörünü geliştirmeye yönelik ulusal planın hazırlanması planına dahil edilmemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Yerel basına, yasa metinlerinde Petrol Şirketi'ni denetleme yetkisine sahip olmasına rağmen planda bakanlığın adını vermediğini aktardı.
Petrol Bakanlığı, söz konusu planın hazırlanmasına dahil edilmediği konusunda kamuoyu önünde şikayette bulunmuştu. Yapılan açıklamada, petrol sektörünü düzenleyen yürürlükteki mevzuata tam olarak uyulması gereği çağrısında bulunuldu. Ayrıca çok zor koşullarda çalıştıklarını ve adil bir şekilde ödüllendirilmediklerini söyleyen çalışanlarının maddi durumunun da iyileştirilmesini istedi.
Diğer yandan Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçtiğimiz perşembe akşamı doğu bölgesindeki belediyelerin birçok temsilcisiyle yaptığı görüşmede bu hamlelerin Konsey’in yetkileri dahilinde, Libya'daki çatlağı iyileştirmek ve kalıcı barış ve istikrarı sağlamak amacı ve yetkili yürütme makamları ile koordinasyon içinde tüm zorlukların üstesinden gelmek için çalışma taahhüdüyle gerçekleştirmeye çalıştığı ulusal uzlaşma projesinin bir parçası olduğunu vurguladı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.