Mısır Vakıflar Bakanlığı: Ramazan ayının son 10 gününde camilerde itikafa girmek ve teheccüd namazı kılmak yasak

Cuma bakanlık yetkililerinden bazılarıyla bir araya geldi (Vakıflar Bakanlığı)
Cuma bakanlık yetkililerinden bazılarıyla bir araya geldi (Vakıflar Bakanlığı)
TT

Mısır Vakıflar Bakanlığı: Ramazan ayının son 10 gününde camilerde itikafa girmek ve teheccüd namazı kılmak yasak

Cuma bakanlık yetkililerinden bazılarıyla bir araya geldi (Vakıflar Bakanlığı)
Cuma bakanlık yetkililerinden bazılarıyla bir araya geldi (Vakıflar Bakanlığı)

Mısır Vakıflar Bakanlığı, camilerde itikafa girme, teheccüd namazı kılma ve bayram namazının meydanlarda kılınmasını yasaklama kararı aldı.
Bakanlık, ülkedeki camilerden sorumlu mercii sıfatıyla vatandaşlara “ülkedeki genelindeki camilerde teravih namazı sırasında koruyucu tedbirlere uyma” çağrısı yaptı.
Mısır Vakıflar Bakanı Muhammed Muhtar Cuma, önceki gün bakanlıktan bazı yetkililerle toplantı düzenledi. Cuma burada yaptığı konuşmada “Ramazan’ın son 10 gününde camilerde teheccüd namazına ve itikafa girilmesine izin verilmeyecek. Camiler teravih namazından sonra sabah namazına kadar açılmayacak. Teheccüd kılmak isteyen evinde kılsın. Evlerimizi gece namazı, zikir ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle ihya etmek müstehaptır. Koruyucu önlemlerin ve sosyal mesafe tedbirlerinin devam etmesi ışığında bu yıl camileri itikaf veya teheccüd için açmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Cuma, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Camilerde sosyal mesafe tedbirlerini uygulama imkânı olmasından ve meydanlarda bu tedbirlerin uygulanması veya namaz kılan kalabalıkları kontrol etmenin zor olmasından dolayı bayram namazı, cuma namazlarının kılındığı büyük camilerde ve camilerde kılınacak. Camilere hiçbir bağış kutusunun konulmamasının takip edilmeli ve cuma hutbesinin vakti ile konusuna bağlı kalınmalı.”
Öte yandan Vakıflar Bakanlığı yaptığı açıklamada “camilerde okunan cuma hutbelerinin vakit ve konu yönünden aynı olmasına ilişkin özel talimatları uygulamada ihmalkarlık göstermeme” çağrısında bulundu.
Cami minberlerini kontrol altında tutabilmek için tüm camilerde aynı cuma hutbesinin okunması talimatı veren Bakanlık, imamların geniş bilgi ve fikri kapasitelerine ve dini anlama konusundaki kabiliyetlerine güvendiğini belirterek, ülke genelindeki tüm imamlardan, erkek ve kadın yöneticilerden “ister metin ister içerik yönünden olsun hutbenin konusuna bağlı kalmalarını” talep etti. Bakanlık’tan daha önce yapılan bir açıklamada, Bakanlık dışındaki herhangi bir merciin bağış paralarını toplamasının veya bu amaçla camilerin içine ve çevresine bağış kutuları koymasının yasaklandığı belirtilmişti.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.