Cumhurbaşkanı Erdoğan: Verdiğimiz desteklerle sanatçılarımızın emeğine sahip çıkıyoruz

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Verdiğimiz desteklerle sanatçılarımızın emeğine sahip çıkıyoruz

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda sanatçılarla bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, katılımcıların ramazan-ı şeriflerini tebrik ederek, hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle bayrama da kavuşmayı temenni etti.
Ülkenin kültür ve sanatına yaptıkları katkılar için sanatçılara şükranlarını sunan Erdoğan, medeniyet denilen ve tarifi bile kolay olmayan kavramın en önemli unsurlarından birinin de kültür-sanat olduğunu söyledi.
Erdoğan, gelişme yolunda ilerleyen toplumları birbirlerinden ayıran, özgün yönlerini en iyi şekilde ortaya koyan farkın mimariden müziğe geniş bir yelpazeye yayılan kültür-sanat ürünleri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla kültür insanları ve sanatçılar, toplumların kendi renklerini oluşturabilmelerini ve onun da ötesinde bunu tüm dünyaya yansıtabilmelerini sağlayan medeniyet lokomotifleridir. Teknoloji alanındaki gelişmeler herhangi bir renk vermeden insanlığın ortak malı olmakla birlikte, kültür ve sanat ürünleri değdikleri her yere kendi özgün mesajlarını taşırlar. 'Medeniyet mi insanı biçimlendirir, insan mı medeniyeti oluşturur?' sorusu, insan ortak paydası üzerinde şekillenerek aslında kendi cevabını veriyor. Sanatçılarımız, icra ettikleri sanat dalının ötesinde işte böyle büyük bir misyonun, işte böyle önemli bir sorumluluğun sahibidirler. Esasen sanatçı toplumun aynasıdır. Toplumun birikimi, zevki, derdi, hayali sanatçısını biçimlendirir, yönlendirir. Türkiye, bir dönemine damga vuran geçmişiyle bağlarını tümüyle kopartma anlayışının en büyük bedellerinden birini kültür ve sanat alanında ödemiştir. Közün üzerine ne kadar toprak atarsanız atın maya sağlamsa içten içe yanmayı sürdür. Milletimiz de sanatına, sanatçısına, kültür ürünlerine sahip çıkarak, kendi tarzını, kendi sentezini oluşturarak, bu yıkıcı ve kurak dönemi aşmasını bilmiştir. Bu vesileyle müzik başta olmak üzere sanatın her alanında verdikleri eserlerle 'duayen' sıfatını hak eden tüm sanatçılarımızı tazimle, rahmetle yad ediyoruz. Onlardan aldıkları bayrağı gururla taşıyan sanatçılarımıza başarılar diliyoruz."

"Kültür-sanatla taçlandırılmamış bir kalkınma hamlesi sadece taştan, betondan, metalden ibaret kalır"
Gençlerin geleneksel sanatlardan müziğe kadar her alanda asırlık birikimleri modern yorumlarla harmanlayarak ortaya çıkardıkları ürünleri de yakından takip ettiklerini söyleyen Erdoğan, internetin ve sosyal medyanın verdiği imkanları kullanarak, bu eserleri Türk halkının yanında tüm insanlığın beğenisine sunan sanatçılarla gurur duyduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilhamını bu topraklardan, bu milletten, bu medeniyetten alan hiçbir sanat eserinin başarısız olmayacağına inandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biz de verdiğimiz desteklerle daima sanatçılarımızın yanında yer aldık. Yer almayı sürdüreceğiz. Korsanla mücadeleden telife, tiyatrodan sinemaya kadar pek çok farklı başlık altında verdiğimiz desteklerle sanatçılarımızın emeğine sahip çıkıyoruz. Son olarak, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın yeni binasını, İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'ni hizmete açarak, ülkemize dünya çapında sanat merkezlerini kazandırdık. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında en hayati görevlerden biri artık sanatçılarımıza düşüyor. Kültür ve sanatla taçlandırılmamış bir kalkınma hamlesi sadece taştan, betondan, demirden, camdan, metalden ibaret kalır. Halbuki biz, sadece kuru kuruya bir kalkınma hamlesi değil, bir medeniyet ihyası peşindeyiz. Bunu da inşallah sizlerle birlikte başaracağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftara teşrifleri için sanatçıların her birine teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.



Hamaney düşerse yerine kim geçecek?

Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
TT

Hamaney düşerse yerine kim geçecek?

Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)
Beyrut'taki İran Büyükelçiliği binasında, İsrail ile yaşanan çatışmalarda öldürülen Lübnanlı, Filistinli ve İranlı liderlerin fotoğraflarının önünde Hamaney ve Humeyni'nin portreleri duruyor. (EPA)

İsrail, 1979 devriminden bu yana İran'ı yöneten Velayet-i Fakih rejimini devirme arzusunu gizlemiyor. Ancak analistlere göre İran muhalefeti içindeki bölünme ve yeni hükümetin daha az sertlik yanlısı olacağına dair bir garantinin olmaması nedeniyle bu bahis risklerle dolu.

İran Radyo ve Televizyon Kurumu gibi nükleer ya da balistik tesis olmayan yerlerin hedef alınmasının ardından İsrail'in asıl amacının, İran'ın nükleer ve balistik kapasitesini zayıflatmakla sınırlı olmadığı, aynı zamanda Dini Lider Ali Hamaney'in görevden alınmasını da içerdiği yönündeki spekülasyonlar arttı.

Her ne kadar ABD Başkanı Donald Trump, “Hamaney'in nerede saklandığını biliyoruz” demiş olsa da, otuz buçuk yılı aşkın süredir iktidarda olan lideri devirmenin sonuçları risk ve belirsizliklerle dolu.

sd
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ve İran Dini Lideri Ali Hamaney (AFP)

Avrupalı liderler, ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali ve NATO'nun 2011'de Libya'ya askeri müdahalesinin sonuçlarından habersiz değiller.

Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi rejimleri yıkıldı, ancak diktatörlüğün çöküşü her iki ülkede de yıllarca süren kanlı kargaşaya yol açtı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada'daki G7 zirvesinin sonunda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bugün en büyük hata İran'da askeri yollarla rejim değişikliği aramaktır, çünkü bu kaosa yol açacaktır. 2003 yılında Irak'ta yaşananların ya da son on yılda Libya'da yaşananların iyi bir fikir olduğunu düşünen var mı? Hayır!”

Devrim Muhafızları Ordusu

Uzmanlar, Hamaney ve çevresindekilerin devrilmesinin, Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) ya da silahlı kuvvetlerin sertlik yanlısı üyeleri tarafından doldurulabilecek bir boşluk yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Nicole Grajewski, ‘İsrail saldırılarının nükleer silahların ortadan kaldırılmasından ziyade rejim değişikliğine odaklanmış gibi göründüğünü’ söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Grajewski, “İsrail'in balistik füzeler ve askeri yeteneklerle ilgili tesisleri hedef aldığına şüphe yok, ancak aynı zamanda İran Radyo ve Televizyon Kurumu gibi rejimin liderliğini ve sembollerini de hedef alıyor. Rejim düşerse, liberal ve demokratik bir hükümet için umutlar var. Ancak DMO gibi başka güçlü oluşumların ortaya çıkma olasılığı da yüksek” ifadelerini kullandı.

Devrik İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi

En önde gelen muhalif isimlerden biri, ABD'de ikamet eden, devrik İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi.

Rejimin ‘çöküşün eşiğinde’ olduğunu söyleyen Pehlevi, Hamaney'i ‘paranoyak bir fare gibi yeraltına saklanmakla’ suçladı.

Pehlevi, rejimin Yahudi devletini tanımayı reddetmesine karşı çıkmak için uzun zamandır babasının hükümdarlığı sırasında İsrail ile var olan yakın ilişkinin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulunuyor.

Şah rejiminin destekçileri böyle bir yakınlaşmayı, Yahudileri Babil İmparatorluğu'ndan kurtaran en büyük Pers krallarından biri olan Kiros'a atfen ‘Kiros Anlaşmaları’ olarak adlandırıyor.

Ancak Pehlevi İran içinde ya da dışında evrensel bir desteğe sahip değil.

Özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını kınamayı reddetmesinden sonra Pehlevi'nin tutumu ve İsrail'le ilişkileri bir bölünme kaynağı oldu.

Halkın Mücahitleri Örgütü

Halkın Mücahitleri Örgütü lideri Meryem Recavi çarşamba günü Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, “İran halkı rejimin düşmesini istiyor” dedi.

Halkın Mücahitleri Örgütü diğer muhalif gruplar tarafından sevilmiyor ve İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin'i desteklediği için bazı İranlılar tarafından şüpheyle karşılanıyor.

Ottawa Üniversitesi'nde çalışan Prof. Dr. Thomas Juneau, “Alternatif aramanın zorluklarından biri de örgütlü, demokratik bir alternatifin olmaması” dedi.

Rıza Pehlevi'nin ‘İran içinde ve dışında en çok tanınan’ muhalefet lideri olduğunu kabul eden Juneau, ‘tek alternatifin ve ne yazık ki en endişe verici senaryolardan birinin DMO tarafından bir darbe yapılması veya teokrasiden askeri diktatörlüğe geçiş’ olduğunu belirtti.

thyuı8o
Bağdat'ta bir caddede Hamaney'e zarar verilmemesi konusunda bir uyarı levhası (AFP)

Uzmanlar, ülkede istikrarsızlığı arttırabilecek ve genellikle göz ardı edilen bir faktör konusunda uyardı: ‘İran'ın karmaşık etnik yapısı’. Zira İran’da Kürtler, Araplar, Beluciler ve Türklerden oluşan büyük azınlıklar Fars çoğunluk ile bir arada yaşıyor.

Nicole Grajewski, ‘etnik bölünmelerin düşman devletler tarafından istismar edilebileceği’ uyarısında bulundu.

ABD merkezli bir düşünce kuruluşu olan Soufan Center'dan analistler de İran'da Irak'takine benzer bir senaryonun baş gösterdiği ve mevcut rejimin ayakta kalmasının ‘stratejik bir başarısızlık’ olarak görüldüğü uyarısında bulundu.

Analistler, “Rejim değişikliğinden sonra ne olacağını öngörmek halen zor. Ancak değişim, Irak'tan daha büyük ölçekte bölgesel huzursuzluğa yol açabilir ve bunun küresel yansımaları olabilir” değerlendirmesinde bulundu.