Mısır hükümeti sulama çalışmalarını artırıyor

Mısır hükümeti, su konusundaki ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarını artırıyor

Nil Nehri’ne yönelik su hakkı ihlallerini gidermeye yönelik çalışmalardan bir kare (Mısır Hükümeti)
Nil Nehri’ne yönelik su hakkı ihlallerini gidermeye yönelik çalışmalardan bir kare (Mısır Hükümeti)
TT

Mısır hükümeti sulama çalışmalarını artırıyor

Nil Nehri’ne yönelik su hakkı ihlallerini gidermeye yönelik çalışmalardan bir kare (Mısır Hükümeti)
Nil Nehri’ne yönelik su hakkı ihlallerini gidermeye yönelik çalışmalardan bir kare (Mısır Hükümeti)

Mısır hükümeti, su kanallarını geliştirme ve tarım arazilerini bakımını yapma projeleri aracılığıyla, ülkenin su konusundaki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çabalarını artırıyor.
Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, “Mısır'ın çeşitli vilayetlerinde uzunluğu 4 bin 898 km uzunluğa ulaşan kanalların bakımı tamamlanırken, 4 bin 91 km uzunluğa sahip diğer kanalların bakımı devam ediyor. Ayrıca 2 bin 909 km uzunluğundaki kanalların bakımı için ise maddi kaynak sağlandı. Proje kapsamında müdahale edilen kanalların uzunluğu şu ana kadar 11 bin 898 km’ye ulaştı” açıklamasında bulundu. Mısır Sulama Bakanı “Hükümet, ülkenin su sıkıntıları ile mücadelesi için 50 milyar dolarlık yatırımla 2037 yılına kadar yürütülecek ulusal plan hazırladı. Yatırımın 100 milyar dolara çıkarılması bekleniyor.” ifadelerini de sözlerine ekledi. Abdulati dün, bakanlığın birkaç lideriyle birlikte su kanalların bakımı konusunda ulusal projenin uygulanmasında kaydedilen gelişmeleri gözden geçirdi. Mısır Bakanlar Kurulu’nun açıklamasına göre, Bakan Abdulati “Geçtiğimiz yıllarda birçok kanal, bazı vatandaşların çöp atması da dahil olmak üzere çeşitli sorunlara maruz kaldı, bu durum su yolunun suyu ulaştırma kabiliyetini ve kanaldaki su kalitesini ve dolayısıyla da bu kanallardan sulanan ürünlerini olumsuz etkiledi. Söz konusu durum, Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığının olumsuz koşulları, su kanallarına bakım projeleri uygulayarak düzeltmek için adımlar atmaya yönlendirdi. Bakanlık bu bağlamda, 2024 yılı ortasına kadar, toplam maliyeti 80 milyar Mısır lirasına ulaşan ve yaklaşık 20 bin km’lik su kanallarının bakımını amaçlayan projesini uygulamaya koydu.” ifadelerini kullandı. Abdulati aynı zamanda, “Bakım çalışmalarının, çiftçiler arasında suyun adil dağılımını sağlanması, su ihtiyacın en fazla olduğu bölgeler başta olmak üzere kanal sonlarında su sıkıntısı problemlerinin çözülmesi, kanalların bakımı ve temizliği için yapılan yıllık harcamaların azaltılması ve tarım arazilerinin piyasa değerinin yükseltilmesi gibi birçok kazanımı oldu.” ifadelerini vurguladı.
Bakanlar Kurulu’nun açıklamasına göre, Mısır devlet kurumları ile koordinasyon içerisinde Nil Nehri yollarında, kanallarda, kanalizasyonlarda ve sulama mülklerinde 55 bini aşkın ihlal giderildi ve bu konuda gerekli tüm yasal adımlar atıldı.
Kahire, sahip olduğu yenilenebilir su kaynaklarının, çoğu Nil Nehri’nin sularından gelen yıllık 60 milyar metreküpün yanı sıra çöllerdeki son derece sınırlı yağmur suyu ve derin yeraltı kaynaklarının ile sınırlı olduğunu belirtiyor. Mısır’ın yıllık su ihtiyacı yaklaşık 114 milyar metreküpe ulaşıyor ve yıllık 54 milyar metreküplük açık ortaya çıkıyor.



İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
TT

İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)

Mısırlılar, İsrailli mahkumların 6 Ekim 1973 sonrasında İsrail'e giderken merhum Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın üzerlerine giydirdiği ‘kastor pijama’ (yumuşak Mısır pamuğundan yapılmış kumaş) içindeki sahnelerini halen hafızasında koruyor. İsrail, 1973 savaşının 50’nci yıl dönümünün gelmesiyle birlikte o dönem esir alınan onlarca vatandaşını önümüzdeki ekim ayının sekizi ile onu arasında Mısır ve Suriye'yi kapsayan bir tura çıkarmayı planlıyor.

İsrail savunma dergisi Israel Defence tarafından çarşamba günü ortaya çıkarılan tur ile sayıları 150'den fazla olan, söz konusu dönemki esirlerin eşleriyle birlikte Süveyş Kanalı üzerinden bir İtalyan yolcu gemisiyle Mısır'a geçmesi planlanıyor. Daha sonra yolcular, uzmanların ‘kışkırtıcı ve ters tepkilere yol açıcı’ olarak gördüğü bir adımla İsrail askeri uçaklarıyla Suriye sınırı üzerinden uçacaklar.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre savaşın bütün acı anılarına rağmen Mısırlılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘küçük çocukların sünnet oluşu’ ile ilişkisi nedeniyle Sedat'ın esirlere Kastor kumaşlı pijama giydirmesi hakkında espriler yapıyorlar. Ebeveynler, o zamanlar el-Mahalle el-Kübra bölgesindeki tekstil fabrikalarının üretiminde öne çıktığı bu pijamaları, yumuşak ve narin kumaşı nedeniyle çocuklarına alıyordu.

Ekim Savaşı'ndaki Mısırlı savaşçılardan Tuğgeneral Yusri Amara, İsrail'in tutsaklarını Mısır ve Suriye arasında gezdirme kararına ilişkin “Hayal kırıklığına uğradıkları yerleri görecekler” yorumunda bulundu. İsrail 190. Zırhlı Tugayı Komutanı Albay Assaf Yaguri'yi 8 Ekim 1973'te yakalayan Amara, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu esirlerin Süveyş Kanalı'nı geçtiklerinde neler hissedeceklerini tahmin edebiliyorum. Kalpleri kırılacak. Bu kışkırtıcı gezi elbette ters tepkiler doğuracaktır.”

Bu benzeri görülmemiş uygulamanın ardında, İsrailli Erez Derneği ile iş birliği içindeki Arim Belilah derneği yer alıyor. Gezi ile İsrail ordusuna ait bir donanma gemisi eşliğindeki İtalyan yolcu gemisi, Süveyş Kanalı'na doğru yola çıkacak. Böylece gemi, Sina Yarımadası'nın etrafında dönmeden önce yolcular, savaş sırasında İsrail ordusunun mevzilerinin düştüğü yerlere bakabilecek ve ardından Eylat yönüne devam edecekler. İsrail askeri liderlerinin katılımıyla İsrail Tel Nof Hava Kuvvetleri Üssü’nde savaş anılarının canlandırılmasıyla gezi sonlanmadan önce, bir İsrail askeri uçağının, esirleri, aralarından bazılarının esir alındığı yer olan Suriye sınırının üzerinden kuzeye uçurması planlanıyor.

Bu bağlamda, İsrail meseleleri uzmanı ve İskenderiye Üniversitesi'nde İbranice çalışmaları profesörü olan Dr. Ahmed Fuad Enver, İsrail'in bu geziyi planlamasının ‘kışkırtıcı bir adım’ olduğuna vurguladı. Mısırlı akademisyen, geziyi düzenleyenin, işgal ordusundaki esirlerin psikolojik bakımıyla ilgilenen ve yaklaşık 300 üyesi bulunan Arim Belilah Derneği olduğunu belirtti. Enver açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Bu dernek, mahkumların kabuslarının halen devam ettiğini kabul ediyor ve İsrail tarafını onlarla ilgilenmeye, şu ana kadar devam eden sorunlarının farkına varmaya çağırıyor.

Enver, bu tasarrufla ilgili değerlendirmesinde Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:

Bu uygulama, Ekim Savaşı'nın 50’inci yıl dönümü ile Mısır ordusunun zaferinin imajını zedeleme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gezi ters tepecektir. Çünkü Süveyş Kanalı içinde denetim yapan ister Süveyş Kanalı otoritesine mensup görevliler olsun, ister Mısırlı irtibat görevlileri veya güvenlik görevlileri olsun, bunlar esirler için daha fazla kabusa neden olacak.

Planlanan gezi rotasının ‘sorgulanabilir ve kışkırtıcı’ olduğuna inandığını belirten Enver, “Süveyş Kanalı'nda bir gemi yolculuğundan ve ardından İtalyan yolcu gemisi aracılığıyla Eylat’a gitmekten söz etmek tamamen reklam amaçlıdır. Arkasında farklı gerekçeler var” dedi.