Yemen Başkanlık Konseyi önceliklerini belirliyor

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi “Karşı karşıya olduğumuz zorlukların farkındayız ancak yolumuza yerleştirilen mayınları imha edecek kararlılığa sahibiz” dedi

Dün hükümet yetkilileri ve valilerle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri (SABA)
Dün hükümet yetkilileri ve valilerle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri (SABA)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi önceliklerini belirliyor

Dün hükümet yetkilileri ve valilerle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri (SABA)
Dün hükümet yetkilileri ve valilerle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi, ekonomik ve güvenlikle ilgili sıkıntılarla mücadele etmek için Riyad’dan Yemen’e yapması beklenen dönüşten önce hükümet ve valilerle yaptığı ilk toplantıda kararlarını alırken ‘ortak sorumluluğa’ riayet edeceğine söz verdi. Önümüzdeki döneme ilişkin çalışma planının genel yönergelerini ve oluşum amacına göre yerine getirmesi için kendisine verilen sorumlulukların uygulanabilir planlara dönüştürülmesine yönelik mekanizmaları belirledi.
Resmi kaynakların belirttiğine göre Reşad Muhammed el-Uleymi başkanlığındaki yedi yetkiliden oluşan konsey, ‘mevcut aşamanın hassaslığına uygun bir şekilde, devletin geri kazanılmasını tamamlamak ve Yemenlilerin acılarını hafifletmek için ulusal safların birleştirilmesi çerçevesinde siyasi ve toplumsal güçlerin ve oluşumların yerel uzlaşmasına dayalı olarak en üst düzeyde fikir birliğini sağlamak için’ önceliklerini belirledi.
Eski Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi 7 Nisan’da bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkararak makamının yetkilerini Reşad el-Uleymi başkanlığında yedi yetkiliden oluşan konseye devretmişti. Konsey üyeleri Sultan Ali el-Arade, Tarık Muhammed Salih, Abdurrahman Ebu Zura, Osman Huseyin Mucella, Aydaros Kasım ez-Zebidi, Ferec el-Bahseni ve Abdullah el-Uleymi Bavezir'den oluşuyor. Üyelerin çoğu sahada aktif olan liderler.
Birleşmiş Milletler’in (BM) mevcut ateşkesi ışığında konseyin ve hükümetin görevlerini yerine getirmek ve ekonomik, güvenlik, askeri ve siyasi zorluklarla mücadele etmek üzere ülkeye hızlı bir şekilde dönmesine yönelik Yemen’deki sesler yükselirken, SABA haber ajansı tarafından yapılan bir haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Başkanlık Konseyi, ekonomik istikrar sağlamanın ve vatandaşların acılarının hafifletilmesinin en önemli ulusal öncelik olduğunu ve önümüzdeki dönemde yapılacaklar listesinde yer aldığını vurguladı. Aynı zamanda devletin çeşitli sektörlerinin çabalarını ve bu konudaki işbirliklerini entegre etmenin ve bunları sahada hayata geçirmenin önemine dikkat çekti”.
Resmi kaynaklara göre Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, ulusal çabaların entegrasyonunun ve safların birliğinin sağlanmasının, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) himayesinde düzenlenen Yemenliler arasındaki istişarelerinin sonuçlarının bir yansıması olacağından emin olduğunu dile getirdi. Uleymi gelecek dönemin ‘Husi milislerinin yaptıkları darbe yüzünden Yemenlilerin uzun süredir katlandıkları sıkıntıları hafifletmeye yönelik yeni bir çalışma dönemi olacağını’ söyledi. Uleymi “Başkanlık Konseyi adil ve kapsamlı bir barış istiyor. Başkanlık Konseyi, Yemen'in ve halkının güvenliğini savunmak, Arap kimliğini hedef alan her türlü dış projeyi yenilgiye uğratmak ve İran'ın gündemine ve projesine hizmet etmek için Yemen’in bölge ve Körfez’de bir kara çalına dönüştürülmesine engel olmak için canla başla çalışmaktan vazgeçmeyecek” ifadelerini kullandı.
Uleymi “Karşı karşıya olduğumuz zorlukların tamamen farkındayız ancak yolumuza yerleştirilen mayınları imha edecek kararlılığa sahibiz. Başta devletin geri kazanılmasını tamamlama ve vatandaşların acılarını hafifletme olmak üzere ulusal görevlerimizi yerine getirmek için yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde herkesin işbirliği yapacağına inanıyoruz” dedi.
Yaklaşan dönemin istisnai bir dönem olacağını ve herkesin sorumluluk alıp zorlukları aşması gerektiğini söyleyen Uleymi “Önümüzdeki engeller büyük ama başarıya ulaşmak imkansız değil. Başkanlık Konseyi'nin oluşumu etrafındaki bu siyasi, partici ve toplumsal kuşatma, hepimizi hiçbir koşulda kaçamayacağımız ve başarmaktan başka çaremizin olmadığı büyük bir sorumlulukla karşı karşıya bırakıyor” dedi.
Resmi kaynaklara göre Uleymi, Başkanlık Konseyi üyeleri, hükümet yetkilileri ve valilerin katıldığı ortak bir toplantıya başkanlık etti. Toplantı, ‘hükümet ve kurtarılan illerde bulunan yerel yönetim liderleri arasındaki işbirliği düzeyini ve gelecek planları artırmak için mevcut aşamanın önceliklerini, vatandaşlara verilen hizmetleri iyileştirmeye odaklanan istisnai planlara göre çalışmalar yapma ve yürürlükteki mevzuat ve yasalara uygun olarak merkezi ve yerel yönetimler arasındaki ilişkileri düzenleme konularını tartışmak için’ yapıldı.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı haberine göre toplantıda, güvenlik ve istikrarı sağlama ve devlet kurumlarının çalışmalarını yeterli bir şekilde etkinleştirme gereksinimlerinin yanı sıra devletin geri kazanılmasının tamamlanması, ekonomik zorlukların üstesinden gelinmesi, vatandaşların acılarının hafifletilmesi ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi konularında mevcut istisnai koşullarda yeni ve kaliteli bir çalışma süreci başlatma konusunda görüşler ve fikirler paylaşıldı.
Uleymi ‘performansı artırmak ve vatandaşların sıkıntılarının giderilmesi yönündeki beklentilerini gerçekleştirmek için Başkanlık Konseyi, hükümet ve valiler arasındaki çalışmaların entegre ve koordine edilmesine’ vurgu yaptı. Uleymi “Mevcut koşullar ve sıkıntılar, ne kadar zor olursa olsun büyük bir sorumluluk ve tahammül duygusu ile ele alınmalı. Bunları çözmek için en ideal yöntemler ve nitelikli araçlar oluşturulmalı” dedi.
Uleymi açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Çalışmalarımızın farklı yerlere dağılmış adalar gibi olmaması için Başkanlık Konseyi, hükümet ve yerel yetkililer olarak tek bir ekip olacağız. Bunu düzenleyen bir anayasamız, kanunlarımız, yönetmeliklerimiz ve mevzuatımız var. Zorlukları aşmayı gerektiren mevcut istisnai koşullar göz önünde bulundurularak, kurtarılan illerde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına azami öncelik olarak odaklanmak suretiyle bunlara uyulması gerekiyor”.
Uleymi KİK himayesinde gerçekleştirilen Yemen-Yemen görüşmelerinden sonra hakim olan uzlaşı ruhuna ve devleti geri kazanıp Yemen'in egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını sağlamaya yönelik çabaları birleştirmeye odaklanan yeni bir döneme girilmesine övgüde bulundu.
Başkanlık Konseyi Başkanı “Bu toplantının; devletin geri kazanılmasından sonraki aşamanın düzenlemelerinin yanı sıra hizmet, güvenlik, ekonomi ve kalkınma alanlarında vatandaşların refahını yükseltecek şekilde, merkezi yönetim ile ilişki kurulması ve yerel yetkililerin zorlukları aşmasına yardımcı olacak bir vizyon geliştirilmesi de dahil olmak üzere tüm zorlukları ve problemleri tartışmaya açmak için geçici başkent Aden’de bir valiler toplantısı düzenlemenin başlangıç noktası olacağına söz veriyorum” dedi.
Uleymi, Başkanlık Konseyi başkanlığını üstlendikten sonra yaptığı ilk konuşmada, konseyin bir barış konseyi olmasının yanı sıra aynı zamanda bir güç konseyi de olacağını duyurmuştu. Uleymi bu sözleri ile özellikle 2 Nisan’da başlayan ‘iki aylık’ ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yönetilen ve uluslararası toplumun teşvik ettiği barış fırsatının Husiler tarafından baltalanması durumunda Husiler ile mücadelede askeri seçeneğe tekrar başvurulabileceğine işaret etmişti.
Gerek Husilerin elinden kurtarılmış olan bölgeler olsun gerekse Husiler tarafından hala kontrol edilen bölgeler olsun, Yemen sokaklarında, Başkanlık Konseyi’nin kurulması ve siyasi tarafların birleştirilmesiyle bir rahatlama olduğu görülüyor. Her kesimden Yemenliler, Husilerin darbesini sona erdirecek ve geçiş sürecinin tamamlanmasını sağlayacak geniş çaplı siyasi çözümlere ulaşmak için savaşın sona ermesini, devletin geri kazanılmasını ve güvenlik ve ekonomi ile ilgili durumların istikrara kavuşmasını umuyorlar.



Husiler Yemen’in kabile yapısıyla oynuyor

Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
TT

Husiler Yemen’in kabile yapısıyla oynuyor

Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)
Haşd kabilesi liderlerinden birinin cenazesine katılan kalabalık, Husiler karşısındaki endişesini dile getirdi (Twitter)

Yemen toplumunu mezhepçi olarak yeniden yapılandırmak ve onlarca yıldır var olan kabile oluşumlarına paralel bloklar oluşturmak amacıyla Husi milisler, kontrolündeki çoğu vilayette kabile yapısını bozmaya devam ediyor. Tanınmış kabile liderlerini ortadan kaldırmak ve sahip oldukları iktidar gücüyle ve bu liderlerden kalan parayla konumlarını güçlendirmek için yoğun şekilde çalışıyor.

Sana’daki iki kabile mensubu, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Husi milislerin, başkentin kontrolünü ele geçirmelerinden bu yana mezhepsel değişiklikler yapmaya çalıştıkları şehirde toplumsal ve kabile yapısını bozmaya çalıştıklarını söyledi.

xzasdwefr
Yemen’deki kabile konseyleri, çatışmaların çözümü ve sosyal dayanışma için bir forumdur (Facebook)

Kaynaklara göre grup, mezhepçi projeyle eski ittifaklara bağlı olan ve altmışlardan beri Cumhuriyetçi sisteme bağlı figürlerle hesaplaşmak için bunları kullanan bazı kabile figürlerinde de olanlar gibi, soy olarak kendilerini takip eden paralel kabile oluşumları yaratmaya çalışıyor.

Siyasi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Husilerin bu yaklaşımını doğruladı. Kaynaklar, milislerin şu anda mezhep ve soylarını takip eden kabile oluşumları oluşturmaya çalıştığını söyledi. Kaynaklara göre Husiler, devlet kurumlarına paralel oluşumlar kurarken, sivil toplum kuruluşlarını ve hatta siyasi partileri kendi kontrol alanlarında kopyalarken de aynı şeyi yaptı. Parti ve kuruluşların fonlarına, mallarına, merkezlerine el koydu. Onları kendi programlarına göre çalışmaya ve banka hesaplarından harcama yapmalarına izin verilmesine karşılık tüm pozisyonlarını desteklemeye mecbur etti. Ayrıca birçok önde gelen hayır kurumu ve onlara bağlı kuruluşa da el attı.

Başarısız bir girişim

Husi milisler, geçtiğimiz günlerde tarihsel olarak İmami düşünceye karşıtı duruşlarıyla bilinen ve bu rejimin devrilmesinde rol oynayan başlıca kabilelerden olan Haşd kabilesi üzerinde söz konusu eylemleri gerçekleştirme çabalarında başarısız oldu. Kabile içerisinden kaynaklar, milislerin, Haşd kabilesinin kollarının ve bileşenlerinin bağlılıkları ışığında başarısızlıklarını önceden sezdikten sonra bu girişimden geri adım attıklarını söyledi. Kaynaklara göre bu nedenle grup, destekçilerinden birini kabilenin başına geçirmeye fikrinden vazgeçti.

Milisler, kabile oluşumlarının yerel liderlerini, ‘savaşçıları harekete geçirmekte başarısız olmakla ve mezhepsel eğilimlerine bağlılıklarında samimiyetsiz olmakla’ suçladıktan sonra bu uygulamayı, Sana’yı çevreleyen bölgelere ve kabile merkezlerine, özellikle el-Mahvit, Damar ve Hucce vilayetlerine kadar genişletti. Kaynaklara göre bu amaçla, Kabile İşleri Kurumu ve vilayetlerin valileri üzerindeki kontrolünü, kabile veya sosyal oluşumların tepesindeki sadıkları arasından liderler atamak için kullandı.

zaxsd
Husi yandaşları, grubun Yemen’i yönetmesini kutluyor (EPA)

Damar vilayetindeki kabilelerin ileri gelenlerinden biri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada başkenti kontrol ettikten sonra milislerin ilk olarak (1962 Devrimi’nden önce Yemen’in yöneticileri olan) Zeydî İmamlara sadakatleriyle tanınan kabile liderlerine yöneldiğini, onları silahlandırdığını ve onlara yönetim ve savaşçıları seferber etme imkânı verdiğini söyledi. Ayrıca Yemenlilere karşı savaşlarında yakıt olarak hizmet etmesi için bu bölgelerden daha fazla insanın savaş eğitim kamplarına ve yazlık merkezlerine gönderilmesini sağlayarak, sadakatine güvenmediği kabile birimlerini değiştirdiğini belirtti.

Toplumsal barışa yönelik tehdit

Kabile kaynakları, bu önlemlerin toplumsal barış üzerindeki tehlikesi konusunda uyarı yaptı. Çatışma belirtilerinin birden fazla bölgede ortaya çıktığını söyleyen kaynaklar, Husi milislerin, bir Husi vaizin köye atanmasını amaçlayan bir baskın ve saldırı kampanyasının ardından, Damar vilayetinin el-Hada ilçesine bağlı Sablah köyünden yaklaşık 15 kişiyi kaçırdığını belirtti.

Köylüler, geçtiğimiz dönem boyunca, köylerini herhangi bir mezhepçi veya siyasi çatışmadan uzak tutmaya çalıştı. Ancak milislerin saflarında savaşan bir grubun köye dönüşü üzerine sorun çıkmaya başladı ve savaşçılar, Husi sülalesinden bir vaizin atanması için çabaladı.

Sana’nın 100 km güneyindeki Zamar vilayetinden kaynaklara göre Husi milislerin kendi saflarında savaşmaları için kutuplaştırdığı unsurlar, köye döndüklerinde milis komutanının fotoğraflarını ve ‘Humeyni çığlığı’ sloganını okullarda yaymaya başladı. Daha sonra mezhepçiliği kışkırtarak köy camisinde zorla vaiz görevlendirdiler. Ancak halk, okuduğu ilk Cuma hutbesinde Husi vaize karşı çıktı. Hutbe, Hz. Muhammed’in ashabına karşı aşağılayıcı sözler içeriyordu.

asdewf
Damar sakinlerinden oluşan kalabalıklar, Husilere meydan okuyarak, Ramazan ayında teheccüd namazı kılarken (Twitter)

Köylülerin tavrı, milisleri öfkelendirdi. Öyle ki Husi milisler, köylüleri boyun eğdirmek amacıyla vilayetteki Husi sülalesine mensup liderlerden biri olan Ebu Haşim el-Banus liderliğinde bir askerî harekât çağrısı yaptı. Ayrıca halktan, milislerden özür dilemeleri için vilayetin yönetim merkezine gitmeleri istendi. Ancak vatandaşlar, bunu kabul etmeyince köyden çıkan güçlere takviye yapıldı. Daha sonra grubun silahlı adamları köydeki evlere baskın düzenleyerek yaklaşık 15 kişiyi bilinmeyen bir yere götürdü.

Öte yandan İbb, el-Beyda ve Sana vilayetlerindeki toplumsal şahsiyetler, milislerin takip ettiği yönelimin tehlikesinden ve hanedan ideolojisine sadık bir toplumsal taban yaratma amacından beslenen toplumsal çatışmanın büyük yansımaları konusunda uyarıda bulunuyor.