Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin Avrupa ayağı Ukrayna’daki savaşın tehdidi altında

Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin’in modern rönesansını desteklemesini umuyor (Reuters)
Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin’in modern rönesansını desteklemesini umuyor (Reuters)
TT

Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin Avrupa ayağı Ukrayna’daki savaşın tehdidi altında

Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin’in modern rönesansını desteklemesini umuyor (Reuters)
Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin’in modern rönesansını desteklemesini umuyor (Reuters)

ABD’de yayınlanan bir rapor, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG), Çin’in proje kapsamında Avrupa’ya inşa ettiği demiryolu ağlarının çoğunun Rusya'dan geçmesinden dolayı Ukrayna’daki savaşın tehdidi altında olduğuna işaret etti. Raporda, bu tehdidin Çin'in onlarca ülkede altyapısını inşa ettiği KYG'nin akıbetine ilişkin ciddi soru işaretlerini gündeme getirdiği belirtildi. Raporda analistlere göre Çin, artık ekonomisi zarar görmüş ve yıkılmış bir ülkeye yatırım yapmak, Ukrayna’nın da Rusya’nın işgaline karşı duruşundan sonra Çin ile işbirliği yapmak istemeyebileceğinden ötürü, savaş yakın bir gelecekte sona erse bile ne Çin'in ne de Ukrayna'nın Ukrayna'daki KYG projelerini ilerletmekle ilgilenmeyecekleri kaydedildi.
Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerindeki projeleri ile dünyanın en büyük altyapı programı olan KYG için Çin'in sadece geçtiğimiz yıl 59,5 milyar dolar harcadığı, programın başlatıldığı 2013 yılından bu yana ise 800 milyar dolardan fazla yatırım yaptığı tahmin ediliyor.

Çin-Avrupa gerilimi
Fransa, 24 Şubat’ta Ukrayna'da savaşın başlamasından sadece bir hafta önce Çin ile Afrika, Güneydoğu Asya ve Doğu Avrupa'da 1,7 milyar dolarlık altyapı anlaşması yaptı. Ancak Batı'nın Rusya’ya karşı öfkesinin Çin'e kadar uzanması ve Moskova’ya üstü kapalı olarak destek sağlamakla suçlanmasıyla anlaşmanın uygulanabilirliği tehlikeye girebilir. Çin ile Avrupa arasında ekspres tren projesinin hayata geçirilmesi, Pekin’in lehine olan ticaret dengesizliği nedeniyle Avrupa’dan Çin'e daha az mal taşıyabilmesine rağmen, Çin mallarının taşınabilmesi için şart. Demiryolu ağında Çin'i Kazakistan, Rusya, Beyaz Rusya, Polonya, Almanya, Çekya, Fransa ve İspanya'ya bağlayan 73 hat yer alıyor. Çinli resmi kaynaklara göre bu hatlarda hareket eden yük trenleri bu yılın ilk çeyreğinde 3 bin 630 sefer yaptı.
Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin bu demiryolu ağının ortasında kalan Rusya'nın tecrit edilmeye devam edilmesi halinde yük trenlerin sefer sayısının ya yarı yarıya ya da daha fazla düşmesini bekliyorlar. Bunun yanında Rusya da Çin mallarının Avrupa'ya Avrupa mallarının Çin’e geçişine itiraz edebilir veya en azından buna karşı yaptırımlar uygulayabilir. Böyle bir durum ise büyük bir kısmı Rusya topraklarından geçen KYG’nin demiryolu ağının geliştirilmesi planlarını tehdit edebilir. Avrupa ile Çin arasındaki gerginlik de Ukrayna'daki savaşla birlikte artarken, Çin'in Avrupa'da inşa ettiği demiryollarının geleceği hakkında soru işaretlerini gündeme getiriyor.

Alternatif yollar
Avrupa'da çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalan Çin, kendisini Kazakistan, Özbekistan, Türkiye ve diğer ülkelerle bağlayan Orta ve Batı Asya arasındaki güzergaha yönelebilir. Orta Asya ülkeleri, Hazar Denizi bölgesi, İran ve Türkiye üzerinden daha fazla ihracat yapmayı düşünebilir. Fakat özellikle uzun zaman alan ve çok maliyetli olan mallarını deniz yoluyla taşımak zorunda kalabilecek olan Çin’in bu güzergaha ulaşması için de önünde birçok sorun var. Rapora göre Pekin yıllardır Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) güzergahını güçlendirmeyi umuyordu. Ancak bugün başbakan değişikliğiyle siyasi olarak çalkantılı bir dönemden geçen Pakistan, bu yılın sonunda yapılması planlanan seçimlerle daha fazla siyasi ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Pakistan’da yeni kurulan hükümet ciddi bir mali krizle karşı karşıya ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) yardım talep etti. Şahbaz Şerif hükümeti, Çin’e daha fazla borçlanamayacağı için CPEC kapsamındaki bazı projeleri erteleyebilir ya da iptal edebilir. Bunun yanı sıra IMF de çok fazla borcu olan bir ülkeyi desteklemekten kaçınabilir. Bu arada rapora göre Pakistan’ın yeni Başbakanı Şahbaz Şerif, jeopolitik ilişkileri dengeleme becerisiyle tanınıyor. Raporda Şerif’in bir yandan ABD ile yakınlaşmaya çalışırken diğer yandan Çin ile ilişkileri sürdürmeye veya daha büyük olasılıkla güçlendirmeye devam edeceği belirtildi. Şerif’in CPEC’i daha da güçlendirmeye çalışabileceği vurgulanan raporda, Şerif’in lideri olduğu Pakistan Müslüman Ligi-Navaz'ın (PML-N) 2013 yılında CPEC projesini başlattığına işaret edildi. Ancak CPEC projelerinin tamamlanması ve Çin mallarının Arap Denizi Yolu üzerinden taşınmasına hazır hale gelmesi için uzun bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Bu da Pekin’in Çin mallarının Rusya toprakları üzerinden Avrupa'ya taşınması konusunda karşı karşıya kalması beklenen birtakım zorluklar çerçevesinde kaldıramayacağı bir durum.



Tahran: Trump'ın mesajı değerlendiriliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi basın toplantısında
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi basın toplantısında
TT

Tahran: Trump'ın mesajı değerlendiriliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi basın toplantısında
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi basın toplantısında

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Tahran'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın mektubunun içeriğini incelediğini ve “çeşitli yönlerini değerlendirdikten sonra nasıl yanıt verileceğine karar verileceğini” söyledi.

Şarku’l Avsat’ın resmi İrna haber ajansından aktardığına göre Bekayi, “Mektup dün akşam elimize ulaştı ve şu anda inceleniyor. Nasıl yanıt verileceğine ilişkin karar gerekli değerlendirme ve çalışmaların ardından verilecektir” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump geçen hafta yaptığı açıklamada, İran lideri Ali Hamaney'e nükleer konuda görüşmeler yapılmasını öneren bir mektup gönderdiğini söylemiş, ancak “İran'la başa çıkmanın iki yolu var... askeri olarak ya da bir anlaşmaya vararak” uyarısında bulunmuştu.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi basına verdiği bir mülakatta, “Müzakerelere karşı taraf azami baskı uygulayarak girersek zayıf bir pozisyonda müzakere etmiş oluruz ve hiçbir şey elde edemeyiz. Karşı tarafı baskı politikasının etkisiz olduğuna ikna etmeliyiz ve ancak o zaman eşitlik temelinde müzakere masasına oturabiliriz” ifadelerini kullandı.

Hamaney çarşamba günü yaptığı açıklamada, Trump yönetimiyle müzakere etmenin “yaptırımların devam etmesine ve İran üzerindeki baskının artmasına yol açacağını” söyledi.