Kahire’de bulunan Libyalı heyetler ‘seçimlerin anayasal zeminini oluşturmanın’ önündeki engelleri aşmak için görüşmelere devam ediyor

Bazı anlaşmazlıklar olmasına rağmen önümüzdeki oturumlarda olumlu sonuçlar elde edilebileceğine dair beklentiler hakim.

BM himayesinde Kahire’de bir araya gelen Libyalı temsilciler (BM Libya Misyonu)
BM himayesinde Kahire’de bir araya gelen Libyalı temsilciler (BM Libya Misyonu)
TT

Kahire’de bulunan Libyalı heyetler ‘seçimlerin anayasal zeminini oluşturmanın’ önündeki engelleri aşmak için görüşmelere devam ediyor

BM himayesinde Kahire’de bir araya gelen Libyalı temsilciler (BM Libya Misyonu)
BM himayesinde Kahire’de bir araya gelen Libyalı temsilciler (BM Libya Misyonu)

Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya gelen Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) heyeti ile Libya Temsilciler Meclisi (TM) heyeti arasında dördüncü gününe giren görüşmelerde, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesine anayasal zemin oluşturmak amacıyla ihtilaflı noktalar ele alındı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, Libya’daki seçimlerin anayasal sürecine ilişkin anlaşma sağlanması için Kahire’de DYK ve TM arasındaki görüşmelerin BM himayesinde devam ettiğini açıkladı.
Kahire’de bulunan TM heyetinin bir üyesi, isminin açıklanmaması kaydıyla Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Anayasa Taslağı Yazımından Sorumlu Kurucu Heyet’in 2017’de hazırladığı anayasa taslağında düzeltme ihtiyacı duyulan çeşitli noktalar TM’nin bu amaçla oluşturduğu komite tarafından görüşülüyor” dedi.
TM Başkanı Akile Salih, daha önceki bir açıklamasında, anayasanın yazılması için ülkenin üç bölgesini temsil edecek entelektüel, yazar, düşünür ve Anayasa Hukuku uzmanı akademisyenlerden oluşan 30 kişilik bir komite kurulması çağrısında bulunmuştu. Salih, komitenin tüm Libyalıların beklentilerini karşılayacak ve demokratik bir ülke inşa etme gücüne sahip modern ve uzlaşmacı bir anayasa yazabilmesi için Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun tecrübelerinden yardım almasına izin verilmesini talep etmişti. Salih ayrıca komitenin görev süresinin, kuruluşundan itibaren bir ayı geçmemesini önermişti.
TM heyeti üyesi, konuşmasının devamında, çarşamba gününe kadar devam edecek görüşmeler sırasında çıkabilecek herhangi bir ihtilafı çözmek ve ihtilaf noktalarını aşabilmek için anlaşmaya varmayı arzuladığını belirterek, “Seçimleri düzenleme hazırlıklarına geçilebilmesi için Anayasa Bildirisi değişiklikleriyle ilgili tüm ihtilaf noktalarının çözülmesini umuyorum” dedi.
Kahire’deki görüşmeler, Williams’ın sunduğu BM önerisi kapsamında başladı. BM önerisi, Libya’daki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesine anayasal zemin hazırlanması amacıyla TM ve DYK’den temsilcilerin yer aldığı ortak bir komite kurulması ve komitenin üzerinde mutabık kalacağı herhangi bir yerde görüşmelerin gerçekleştirilmesini öngörüyordu.
TM Milletvekili Esma el-Huca, istişarelerin ‘uzlaşmacı bir atmosferde’ gerçekleştiğini söyledi. Huca, “Anayasal süreç ve sürecin nasıl iyileştirileceğine ilişkin birkaç noktada anlaşma sağlandı. İki heyet anayasa metnindeki ihtilaflı maddelerin hacmini ve bunlara alternatif çözüm ve metinler üretmenin ne kadar mümkün olduğunu anlamak için bu maddelerin üyeler tarafından bir arada toplanması konusunda anlaştı” dedi.
Libya resmi haber ajansı LANA'da yer alan habere göre Huca, “Toplantılar hiçbir tarafın müdahalesi olmadan sadece iki heyet arasında yapılıyor. Küçültülmüş hükümet veya onunla ilgili anlaşmazlık hususunda ne BM Misyonu ne de Mısır devletinden hiçbir öneri alınmıyor. Biz, BM Misyonu’ndan toplantıların sadece iki komitenin üyeleriyle sınırlı kalmasını talep ettik. BM Danışmanı (Williams) da bunu onayladı” ifadelerini kullandı.
Fethi Başağa hükümetinin Trablus’a girişinin kolaylaştırılması için hükümet bakanlarının sayısının azaltılması hususunda Kahire’deki heyetler arasında bir anlaşma yapıldığına dair son iki gündür Libya medyasında dolaşan iddialar birçok kaynak tarafından yalanlandı.
Kahire’deki DYK heyetinde yer alan Muhammed Hadi, yaptığı açıklamada, “Mısır’ın başkentinde şu anki istişareler sadece anayasal meseleler, Anayasa metniyle ilgili ihtilaf noktaları veya Anayasa beyannamesinin 30. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasıyla ilgilidir. İki heyetin toplantıları, 12. fıkrada değişiklik yapılmasıyla ilgili iki meclis (DYK ve TM) arasındaki ihtilaf noktalarını, bu noktaları iyileştirme mekanizmasını ve değişikliği yapma hakkının kime ait olduğunu görüşmeye tahsis edilmiştir” dedi.
DYK ve TM heyetleri arasındaki istişareler, özellikle seçimlere ilişkin anayasal süreç ve ardından Anayasa referandumuna geçilmesi konularında bir uzlaşıya varmak amacıyla dört gündür aralıksız olarak devam ediyor. BM Danışmanı Williams, Kahire’deki toplantıların açılış oturumunda yaptığı konuşmada, “Libya halkının geneli ülkeyi rahatsız eden sorunların nihai çözümünün, sağlam bir anayasal zemine, seçim sürecini net ilkelerle koruyacak bir çerçeveye ve ilerleme kat edilmesine imkân sağlayacak tarihlere dayanan seçimlerin yapılması yoluyla geleceğine inanıyor” dedi.
Kahire’deki katılımcıların çoğu birkaç noktayla ilgili bazı ihtilaflar olmasına rağmen önümüzdeki oturumlarda somut sonuçlar elde etmeyi umuyor. Ancak TM heyeti üyeleri Anayasa beyannamesinin 30. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına dayalı bir anlaşmaya varılması noktasında ısrar ediyor.
TM Başkanı Salih’in bir anayasa yazımı komitesinin yeniden kurulması teklifi, Anayasa Taslağı Yazımından Sorumlu Kurucu Heyet tarafından kabul görmedi. Heyet 5 yıl önce anayasa taslağına dokunulmasına karşı uyarıyor. Heyet üyesi Dav el-Mansuri, TM’nin anayasa yazım komitesine ilişkin Anayasa beyannamesinin 30. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına itiraz ettiğini söyledi. Mansuri, “Bu tür eylemler, siyasi kazanımlar elde etmek amacıyla Libya halkının dünyadaki diğer toplumlar gibi topraklarında istikrarı sağlama hakkının aleyhine olacak şekilde halkı, iradesini gerçekleştirmekten mahrum bırakıyor ve halkın iradesini dışardan gelen diktelere bağlı hale getiriyor” dedi.
Libya, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ile TM tarafından görevlendirilen Fethi Başağa başkanlığındaki İstikrar hükümeti arasında yaşanan iktidar çekişmesinden mustarip. Bu çekişme sebebiyle başkent Trablus’ta güvenlik endişesi hakim.



Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
TT

Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)

Şam ve Tel Aviv'den Bakü'de yapılacak Suriye-İsrail görüşmesi hakkında çelişkili haberler çıkarken, Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, iki ülke arasındaki ön görüşmelerin pozisyonlar arasında “büyük bir uçurum” olduğunu ve Şam'ın İsrail’in işgali altındaki Suriye toprakları Golan Tepeleri’nden tamamen çekilmesi talebinden vazgeçmediği sürece İsrail'in derin bir normalleşme konusunda istekli olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Aynı kaynaklar, İsrail'in Suriye’nin normalleşmenin ‘bir miktar’ olması ve Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra işgal ettiği bölgelerden çekilmesiyle sınırlı kalması yönündeki tutumunu reddettiğini ve bu bölgelerin büyük bir kısmında kalmak karşılığında daha fazla normalleşme istediğini söyledi. Kaynaklar, İsrail'in Şeyh dağlarının zirvelerinde ve Golan Tepeleri’nin doğusunda işgal ettiği 9 bölgede kalmakta ısrar ettiğini vurguladı.

İsrail, Suriye'deki birçok tarafın Golan Tepeleri’ndeki Yahudi yerleşimlerine saldırı düzenleme niyetinde olduğuna dair bilgilere sahip olduğunu iddia etti. Bu bilginin, İsrail ordusunun geçtiğimiz haftalarda Suriye'nin iç kesimlerinde gerçekleştirdiği tutuklamalarla doğrulandığını ve İran'a bağlı milis güçlerin üyelerinin, Suriye'nin güneyinde faaliyet gösteren cihatçı gruplarla iş birliği içinde yerleşim yerlerine saldırı düzenlemeyi planladıklarını itiraf ettiklerini öne sürdü.

cvfgh
İşgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri eğitim sırasında ilk yardım eğitimi alan İsrail askerleri (AFP)

İsrailli bir yetkili, hükümetinin Suriye yönetimine güvenmediğini ve onun vaatlerine güvenemeyeceğini belirterek, İsrail ordusunun sadece İsraillilerin güvenliğini sağlayacak savunma önlemleri almakta kararlı olduğunu, bu nedenle sıkı güvenlik garantileri içeren tam bir barış anlaşmasının imzalanmasının bu güvenliği sağlamanın tek yolu olduğunu düşündüğünü söyledi.

İsrailli kaynaklar, Suriye yönetiminin şu aşamada İsrail ile ‘karşılıklı olarak saldırganlığı durdurma’ garantisi veren bir güvenlik anlaşması yapmakla ilgilendiğini doğruladı. Bu anlaşma, 1974 yılında imzalanan iki ülke arasındaki kuvvetlerin ayrılması anlaşmasına ve İsrail'in bu anlaşmada kabul edilen sınır hattına çekilmesine dayanıyor.

Ancak İsrail, ilişkilerin bir miktar normalleşmesi ile bağlantılı olsa bile geri çekilmeyi reddediyor. İsrail ordusu, Suriye ile birincisi İsrail sınırları içinde (yani İsrail'in Golan Tepeleri’nde işgal ettiği bölge) olup, burada İsrail ordusu büyük bir kuvvet ve ağır tahkimatlarla konuşlanacağı, ikincisi, sınır boyunca 3-5 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağı oluşturulması ve bu kuşağın içinde silahlı kişilerin bulunmasının yasaklanacağı, üçüncü ise Şam'dan güney ve güneybatıya kadar silahsızlandırılacak üç bölge oluşturulmasını öngören ‘yeni bir güvenlik doktrini’ belirlemişti. Söz konusu güvenlik kuşağında 9 adet müstahkem askeri üs kuran İsrail, bu üsleri kalıcı olmasında ısrar ediyor.

vfbghyj
İsrail ordusuna ait Hummer araçları, 8 Temmuz'da işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri tatbikat sırasında (AFP)

İsrail'in Arapça, İbranice, İngilizce ve Fransızca yayın yapan haber sitesi I24 dün, ‘Suriyeli bir kaynağa’ dayandırdığı haberinde Şara'nın ‘cumartesi günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de İsrailli yetkililerle en az bir kez yüz yüze görüşme yaptığını’ bildirdi.

I24, Şara’ya yakın olduğu belirtilen kaynağın, görüşmenin iki taraf arasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve Suriye hükümetinin İsrail ile güvenlik toplantılarını koordine eden Ahmed ed-Dalati'nin de katıldığı iki veya üç toplantılık görüşmelerde yer aldığını açıkladığını iddia etti.

vfgbhy
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınır yakınlarında bir İsrail askeri aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)

İsrail heyetinin Başbakan Binyamin Netanyahu’nun özel temsilcisinin yanı sıra üst düzey güvenlik ve askeri yetkililerden oluştuğunu söyleyen aynı kaynağa göre toplantılar, Suriye ve İsrail arasında olası bir güvenlik anlaşmasını görüşmek ve İran'ın Suriye ve Lübnan’daki varlığı, Hizbullah'ın silahları, Filistinli silahlı gruplar, Lübnan'daki kamplar, Gazze'den gelen Filistinli mültecilerin geleceği ve Şam’da diplomatik nitelikte olmayan bir İsrail koordinasyon ofisi açılması olasılığını ele almak amacıyla gerçekleştirildi.

İsrail televizyonu KAN, cumartesi günü Bakü'de Suriye ve İsrail yetkilileri arasında bir toplantı yapıldığını ve bu toplantıda tarafların Suriye'nin güneyinden İsrail güçlerinin çekilmesi talebini ve iki taraf arasında çok sayıda ‘koordinasyon’ konusunu görüştüğünü bildirdi. KAN ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile İsrailli mevkidaşı Gidon Sa'ar'ın bugün Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) merkezinde bir araya geleceğini, ancak ayrı bir ikili toplantı konusunda kesin bir bilgi olmadığını aktardı.