Hamas’tan arabuluculara: Gazze’de çatışma istemiyoruz

Fas Mescid-i Aksa’daki “sistematik provokasyonu” kınarken, BAE “Aksa’daki şiddet siyasi çözüme ulaşma çabalarımızı engelliyor” açıklaması yaptı.

Mescid-i Aksa’nın avlusunda önceki gün Filistinliler ile İsrailli güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar (AFP)
Mescid-i Aksa’nın avlusunda önceki gün Filistinliler ile İsrailli güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar (AFP)
TT

Hamas’tan arabuluculara: Gazze’de çatışma istemiyoruz

Mescid-i Aksa’nın avlusunda önceki gün Filistinliler ile İsrailli güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar (AFP)
Mescid-i Aksa’nın avlusunda önceki gün Filistinliler ile İsrailli güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar (AFP)

Hamas Hareketi ile İslami Cihat Hareketi arasındaki son toplantılar ve Hamas ile bölgedeki yetkililer ile arabulucular arasındaki temaslar hakkında bilgi sahibi olan Filistinli kaynaklar, Hamas’ın Gazze’de gerginliği tırmandırmaya çalışmadığını ve gerginliği tırmandırma fikrine sıcak bakan İslami Cihat’ı mevcut siyasi durumun şu anda Gazze’de yeni bir çatışmaya izin vermediği konusunda ikna etmek için çaba sarf ettiğini bildirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Arabulucular perşembe ve cuma günleri temaslara başlamadan önce Hamas yetkilileri İslami Cihat yetkilileriyle birçok kez bir araya geldi. İlkeler üzerinde daha geniş görüşmeler tertip edildi. Bu ilkelerden biri, Gazze’deki insani ve ekonomik durum ve dünyanın Rusya-Ukrayna savaşı ile meşgul olması sebebiyle şu anki süreçte bir savaşa karışmanın mümkün olmadığıydı” dedi.
Kaynaklar, Hamas yetkililerinin geçmişte ilk önce Kudüs ve Batı Şeria’da gerginliği tırmandırmak istediğini zira bu iki bölgenin İsrail’in daha çok yorulmasını sağlayacak potansiyele sahip olduklarını belirtti. Kaynaklar, Hamas yetkililerinin geçmişte çatışmalar konusunda Gazze ve Batı Şeria’nın bazen rol değiştirmesi bazen de aynı anda rol alması gerektiği kanaatine sahip olduklarını kaydetti.
Kaynaklar, Hamas’ın içinde yapılan bu tür değerlendirmelere rağmen, Hamas’ın arabuluculara Mescid-i Aksa’da gerginliğin devam etmesi halinde bu tavrın hemen değişebileceğini, hareketin böyle bir duruma seyirci kalmayacağını vurguladı.
Hamas’ın bu mesajı, Mısırlı yetkililerin dün Hamas ve İsrail ile yaptığı görüşmelerin bir parçasıydı. Basında çıkan haberlere göre bu görüşmelerden Kudüs ve Batı Şeria ile ilgili herhangi bir anlaşma çıkmadı.


Hamas ve İslami Cihat’ın destekçileri Mescid-i Aksa ile dayanışmalarını ortaya koymak için Gazze’nin doğusunda önceki gün protesto yürüyüşü düzenledi (EPA)

Kaynaklar, arabulucuların Gazze'yi yeni bir çatışmaya sürüklememek için baskı yaptığını ve Filistinli gruplardan beklemelerini ve Kudüs'teki durumu sakinleştirmeleri için kendilerine fırsat vermelerini istediğini aktardı. Kaynakların aktardığına göre, Hamas arabuluculara şartlarını aktardı. Bu şartlardan biri Kudüs ve Batı Şeria’ya yönelik saldırının durdurulmasıydı. İsrail, Kudüs veya Batı Şeria ile ilgili olarak anlaşma yapıldığı izlenimi verecek her türlü formülü reddetti ve arabuluculara ‘gerginliği tırmandırmakla ilgilenmediğini, Kudüs’te gerginliği tırmandıranların Filistinliler olduğunu, uzlaşı istediğini ve (Aksa’daki çatışmalarda) tutuklanan Filistinlilerin İsrail yasaları uygun görürse evlerine geri döneceklerini’ iletmekle yetindi.
Hamas yetkilileri dün yaptıkları açıklamalarda İsrail ile uzlaşı anlaşması yapılmadığını vurguladılar. Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, Hamas’ın arabuluculara ‘Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kırmızı çizgileri olduğuna’ dair net bir mesaj verdiğini söyledi.
Rişk, “İşgalin ihlalleri ve Kudüs ile Mescid-i Aksa’da devam eden suçları sebebiyle Ramazan ayında olayların tırmanabileceği endişesiyle bazı bölge ülkeleri ve Birleşmiş Milletler Temsilcisi tarafından Hamas ile iletişim kuruldu. Tüm arabuluculara mesajımız netti; Kudüs ve Mescid-i Aksa kırmızı çizgidir, halkımızın kutsallarına yönelik her türlü provokasyon çatışmayla karşılık bulur ve Gazze’de yeni bir savaş için çabalamıyoruz. Gazze’deki direniş tüm gelişmeleri takip ediyor ve eli tetikte. Çünkü biz tek bir milletiz. Kutsallarımız ihlal edildiğinde, bütün bölgelerde halkımız kendisini savunma görevini yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.
Hamas yöneticilerinden Mahmud Mardavi, ‘İsrail işgali’ ile uzlaşıya vardıklarına dair basında çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Mardavi, dün yaptığı açıklamada, dolaşıma koyulan bu tür haberlerin “kutsallarını savunmak için çetin bir savaş veren ve bu savaşta sahip oldukları en kıymetli şeyi feda eden Filistin halkının manevi duygularına zarar vermeyi hedeflediğini” vurguladı. Bu tür haberlerin yayılmasına katkı verilmemesini talep eden Mardavi, Hamas Hareketi yönetiminin ‘işgalin Mescid-i Aksa’nın saygınlığını ihlal ederek dayattığı’ krizi yatıştırmak için Filistinli gruplarla ortaklaşa bir şekilde arabulucu taraflarla diyalog kurduklarını belirtti.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Cebbarin, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ile uzlaşı olmadığını söyledi.
Cebbarin, “Hamas Hareketi Siyonist İsrail'in halkımıza, kutsallarımıza ve özellikle mübarek Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırganlığını durdurmak için eldeki tüm araçlarla sahadaki çabalarını ve siyasi temaslarını sürdürüyor. İşgal ile uzlaşı yok. Batı Şeria ve işgalcinin (İsrail) içindeki Filistinlileri mübarek Mescid-i Aksa’da nöbet tutma ve itikafa girmeye çağırıyorum” dedi.
Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Heniyye, dün ve önceki günler Mısır Genel İstihbarat Teşkilatı yetkililerinin yanı sıra Katar, Umman ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi.
Hamas’tan yapılan açıklamada, Heniyye’nin Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hammud Elbusaidi ve Genel İstihbarat Teşkilatı yetkililerini telefonla aradığı, Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Tor Wennesland tarafından telefonla arandığı, Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’den mektup aldığı bildirildi. Bu görüşme trafiği, Heniyye’nin Arap Birliği Genel Sekreteri Dr. Ahmed Ebu Gayt, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Abdullahiyan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile yaptığı temaslarının ardından geldiği belirtildi. Açıklamada tüm bu temaslarda İsrail’in saldırgan uygulamalarını durdurma meselesinin ele alındığı ifade edildi.
Öte yandan Fas Krallığı yaptığı açıklamada İsrail işgal güçlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskını, kapılarını kapatmasını, Aksa içinde ve avlusunda namaz kılan savunmasız kişilere yönelik saldırısını şiddetle kınadı. Fas Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, “Fas Krallığı, mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'nın kutsallığına ve İslam ümmetinin vicdanındaki yerine yönelik bu açık saldırının ve sistematik provokasyonun, kin, nefret ve radikalleşme duygularını güçlendirebileceğini ve bölgede barış sürecinin yeniden canlandırılması şansını yok edebileceğini düşünmektedir” ifadeleri kullanıldı. Fas Kralı 6. Muhammed halihazırda İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı Kudüs Komitesi’nin başkanlığını yürütüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid Al Nahyan'ın Diplomasi Danışmanı Dr. Enver Karkaş, BAE yönetimi ve halkının şiddetin her türlüsünü reddeden ve Aksa’nın kutsallığını ihlal eden her türlü uygulamaların durdurulmasını destekleyen duruşunun bir ifadesi olarak, ülkesinin İsrail güçlerinin mübarek Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskını kınadığını söyledi. Karkaş, dün Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Şiddete başvurmak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti de dahil olmak üzere siyasi bir çözüme ulaşmaya dönük ortak çabalarımızı engelliyor” ifadesini kullandı.
BAE Dışişleri Bakanlığından önceki gün yapılan yazılı açıklamada İsrail'in, Mescid-i Aksa'da sivillerin yaralanmasına yol açan baskını şiddetle kınandı.
Sükunet çağrısının yapıldığı açıklamada, İsrail makamlarının Filistinlilerin dini ritüellerini yerine getirmesine saygı göstermesi ve Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal eden her türlü uygulamayı durdurması gerektiğine vurgu yapıldı.



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.