Umreye giden K-pop yıldızı Daud Kim: Dünyanın en şanslı kişisiyim

Güney Koreli şarkıcı 2019’da Müslüman olduğunu duyurmuştu

Jay Kim, Müslüman olduktan sonra adını Daud Kim olarak değiştirmişti (Instagram/@jaehan9192)
Jay Kim, Müslüman olduktan sonra adını Daud Kim olarak değiştirmişti (Instagram/@jaehan9192)
TT

Umreye giden K-pop yıldızı Daud Kim: Dünyanın en şanslı kişisiyim

Jay Kim, Müslüman olduktan sonra adını Daud Kim olarak değiştirmişti (Instagram/@jaehan9192)
Jay Kim, Müslüman olduktan sonra adını Daud Kim olarak değiştirmişti (Instagram/@jaehan9192)

K-pop yıldızı Daud Kim, 2019'da Müslüman olduğunu açıklamasından bu yana ilk kez umreye gitti. TraxX adlı grubun üyesi olan Kim, YouTube'da Güney Koreli Müslümanların deneyimlerini aktardığı videolarıyla biliniyor. 
Şarkıcı, Mekke ve Medine'yi ziyaret etmek istediğini daha önce YouTube'da sık sık dile getirmişti. Kim isteğini üç yıl sonra gerçekleştirebildi. 
"Dünyanın en şanslı kişisi" olduğunu düşünen şarkıcı, Instagram hesabında ziyaretinden fotoğraflar paylaştı. 

 K-pop yıldızı 8 Nisan'daki fotoğrafında ihrama girmiş şekilde Kabe'nin önünde görülüyor. YouTuber görüntüleri şu ifadelerle paylaştı:
"Nihayet Mekke'ye geldim. En şanslı kişi benim çünkü Allahü Teala beni seçti ve beni buraya getirdi."
Tüm Müslümanlar için dua ettiğini söyleyen Kim, "Bu fırsat için minnettarım" diye ekledi.
Herkesin ramazan ayını kutlayan şarkıcı ayrıca, "Allah'a şükürler olsun, dünyanın en kutsal şehrine gelme şansını verdiğin için teşekkür ederim. Bütün Müslümanlar için dua ettim. Allah günahlarımızı bağışlasın. Dualarımızı kabul etsin" ifadelerini kullandı. 
Kim perşembe Cidde'de büyük bir toplulukla birlikte orucunu açtığını ve bunun hayatının en güzel iftarı olduğunu dile getirdi. 
Dinini değiştirdiği için hedef alındığını da belirten Kim bunun ironik olarak "inancını güçlendirdiğini" söylemişti. 
K-pop yıldızı, İslam'a merakının birkaç yıl önce Endonezya'ya yaptığı gezi sırasında tanıştığı "nazik Müslümanlar" sayesinde uyandığını belirtmişti. 
Independent Türkçe, Gulf Today, The National News



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe