Ürdün Kralı’ndan İsrail’e Kudüs’teki eylemlerini durdurma çağrısı

İsrail güçleri ve Filistinli siviller arasında çıkan çatışmalarda bir Filistinli yaralandı. (Reuters)
İsrail güçleri ve Filistinli siviller arasında çıkan çatışmalarda bir Filistinli yaralandı. (Reuters)
TT

Ürdün Kralı’ndan İsrail’e Kudüs’teki eylemlerini durdurma çağrısı

İsrail güçleri ve Filistinli siviller arasında çıkan çatışmalarda bir Filistinli yaralandı. (Reuters)
İsrail güçleri ve Filistinli siviller arasında çıkan çatışmalarda bir Filistinli yaralandı. (Reuters)

Ürdün Kralı 2. Abdullah son günlerde Filistinli siviller ve İsrail güçleri arasında çatışmaların arttığı yaşandığı Mescid-i Aksa’da ‘tüm yasa dışı ve provoke edici eylemlerin durdurması’ için İsrail’e çağrıda bulundu.
Ürdün Kraliyet Mahkemesi tarafından yayınlanan bildiride, bel fıtığı ameliyatı için Almanya’da olan Kral 2. Abdullah’ın video konferans yolu ile Ürdün Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile Kudüs’te yaşanan son gelişmeler hakkında görüştüğü belirtildi. Kral 2. Abdullah, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya ve Mescid-i Aksa’nın tarihine ve hukuki statüsüne saygı duyması, hukuk kurallarını ihlal eden ve yaşananların daha da kötüleşmesine neden olan eylemleri durdurması gerektiğini belirtti.
Kral 2. Abdullah, iki devletli çözüm temelinde Filistin halkı için İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saygı duyması ve bölgede yaşayanların haklarını vermesi gerektiğini vurguladı.
Yapılan açıklamaya göre Kral 2. Abdullah, Ürdün hükümetine Mescid-i Aksa’nın Arap ve Yahudi, Müslüman ve Hıristiyan kimliğinin korunmasına ilişkin çalışmalara başlaması için talimat verdi.
Ürdün, Mescid-i Aksa’da yaşanan çatışmalardan İsrail’i sorumlu tuttu.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heysem Ebu Ful yaptığı açıklamada “Barışın korunması için gösterilen tüm çabaları baltalayan çatışmaların tehlike sonuçlarından İsrail sorumludur” ifadelerini kullandı.
Ebu Ful, Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesini ve ibadet eden sivillere şiddet uygulamasını kınadığını belirtti.
Açıklamada, uluslararası toplumun yaşanan olayların tüm sorumluluğunu üstlenmesi ve bunlara son verilmesi için İsrail’e baskı yapması çağrısında bulunuldu. 
Ebu Ful, Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’in faaliyetlerinin durdurulması ve bölgedeki sakinliğe zarar veren şiddet dolu olayların son bulması için bölgesel ve uluslararası alanda yoğun temaslar yürüttüğünü kaydetti.
İşgal altındaki Mescid-i Aksa ve çerçevesinde yaşanan olaylarda 19 Filistinli ve 7 İsrailli yaralanırken 18 kişi göz altına alındı. Filistin Kızılayı'nın açıkladığı verilere göre olaylarda 150'den fazla Filistinli yaralandı.
İsrail, 1994 yılında Ürdün ile varılan barış anlaşması ile Ürdün’ü Kudüs’teki kutsal yerlerin hamisi olduğunu kabul etti.
Bölgede yaşananlar, Ramazan Ayı ve Yahudilerin Hamursuz Bayramı ile aynı zamana denk geldi.
Mescid-i Aksa’nın avlusunda çıkan çatışmalarda 150’den fazla Filistinli yaralandı. İşgalci İsrail polisi, 400’ten fazla kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların çoğu daha sonra serbest bırakıldı.



Gazze’de hapse atılan doktor sayısı 28’e yükseldi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 60 bine yaklaştı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 60 bine yaklaştı (AP)
TT

Gazze’de hapse atılan doktor sayısı 28’e yükseldi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 60 bine yaklaştı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 60 bine yaklaştı (AP)

Gazze savaşında İsrail tarafından hapse atılan Filistinli doktorların sayısı 28'e yükseldi.

Filistin merkezli sağlık kuruluşu Healthcare Workers Watch'un (HWW) verilerine göre, Gazze'den İsrail hapishanelerine götürülen doktorlardan 8'i cerrahi, ortopedi, yoğun bakım, kardiyoloji ve pediatri alanlarında kıdemli uzmanlar.

HWW, 28 kişiden 21'inin 400 günden uzun süredir hapiste tutulduğunu, hiçbiri hakkında İsrail makamları tarafından hukuki işlem başlatılmadığını aktarıyor.  

Gazze Sağlık Bakanlığı, Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi Müdürü ve Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Mervan el-Hams'ın "İsrailli özel bir silahlı birim" tarafından götürüldüğünü pazartesi duyurmuştu.

Hams'ın nerede olduğu bilinmiyor ve İsrailli yetkililer henüz olaya dair herhangi bir açıklama yayımlamadı. Ancak İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) Guardian'a gönderdiği yazılı açıklamada, Gazze'deki sağlık personeli ve doktorların "Hamas'ın terör faaliyetlerine karıştığı" iddia edildi.

Gazze'de İsrail ablukası nedeniyle açlık krizi yaşanırken, Birleşik Krallık (BK) bölgeye havadan yardım göndermeyi planlıyor.

Tel Aviv yönetiminden cuma günü yapılan açıklamada, yabancı ülkelerin Gazze'ye havadan yardım yapmasına müsaade edileceği duyurulmuştu. BK Başbakanı Starmer, "Bu yöntemle bölgeye yardım göndermek için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Starmer'a Filistin devletini tanıması için yapılan baskı da artıyor. Yarısından fazlası İşçi Partisi'nden olmak üzere 9 siyasi partiden 220 parlamenter, Starmer'a böyle bir adımın iki devletli çözüm için hayati önem taşıdığını belirten ortak bir mektup gönderdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, cuma günkü açıklamasında Filistin devletini eylülde tanıyacaklarını duyurmuştu.

Diğer yandan Gazze'deki ateşkes süreci yeniden çıkmaza girdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, "Hamas'ın ateşkese isteksiz" olduğunu öne sürerek, Katar'ın başkenti Doha'da görüşmeleri yürüten ekibini geri çağırdığını perşembe duyurmuştu.

Wall Street Journal'ın analizinde, İsrail'in "Ortadoğu'da kontrolsüz bir güce" dönüştüğüne dikkat çekilerek, Washington'ın Tel Aviv'le sürtüştüğü belirtiliyor.

MAGA (Make Amerika Great Again/Amerika'yı Yeniden Harika Yap) ideologlarının, İsrail'in ABD'yi savaşa çekmeye çalıştığını düşündüğü ve Trump'ın İsrail lideri Binyamin Netanyahu'ya desteğine daha eleştirel yaklaştığı ifade ediliyor.

Eski ABD Başkanı Joe Biden'ın kıdemli danışmanlarından Amos Hochstein, "İsrail'in artık Ortadoğu'daki en büyük güç olduğunu" savunarak, bunu dengeleyecek hiçbir unsur kalmadığını söylüyor. Ancak danışman, bunun ABD açısından iyi bir gelişme olmadığını, Tel Aviv'in de savaşları uzatmasına yol açtığını belirtiyor.

Analizde, hiçbir Amerikan başkanının İsrail'e mesaj göndermek adına askeri desteği tamamen kesmeyi göze almayacağı, Netanyahu'nun da bunu bilerek hareket ettiği yorumu yapılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, Wall Street Journal