Ruh hastalıklarının 7 erken belirtisi!

Ruh hastalıklarının 7 erken belirtisi!
TT

Ruh hastalıklarının 7 erken belirtisi!

Ruh hastalıklarının 7 erken belirtisi!

Ruh sağlığı, stresle nasıl başa çıktığımızı, strese nasıl tepki verdiğimizi belirlemede ve farklı seçimler yapmamızda hayati rol oynar. Ruh sağlığı sorunları duygusal ve sosyal rahatı etkileyebilir. Bu sorunlar, hafiften orta dereceye kadar problemlerle veya semptomlarla başlayan ve ciddi ruhsal bozukluklara kadar ilerleyebilen bir spektrum olarak da değerlendirilebilir. Tıbbi internet sitesi ‘Onlymyhealth’e göre ruh hastalıklarını 7 erken uyarı işareti şöyle:

1- Çok yemek
Olumsuz düşünceler ve alışkanlıklar aşırı yemeye yol açabilir. Doyumsuz şekilde yemek yemenin davranışsal ve duygusal belirtileri arasında; belirli bir süre içinde alışılmadık derecede fazla miktarda yemek yemek, yeme davranışınızın kontrol edilemez olduğunu hissetmek ve tok olduğunuzda veya aç olmadığınızda bile yemek yemek bulunur. Bu şekilde depresyonda aşırı yemek yenir. Gıda, depresyon veya başka bir ruh hastalığı için bir başa çıkma mekanizması görevi görür. Bu tür ruh hastalığı, tıkınırcasına yeme bozukluğu olarak bilinir. Aşırı yemek, kilo almanıza neden olur ve bu da fiziksel sağlığınızı bozar. Bu nedenle obez olan insanlar sıklıkla ruhsal hastalıklara da yakalanırlar.
Düzensiz yemek yediğinizi ve en sağlıklı öğünlerin bile açlığınızı gideremediğini fark ederseniz, ruh sağlığınızı düşünmelisiniz.

2-Aşırı uyumak
Aşırı uyku, zihinsel rahatsızlığa ve uyku yoksunluğuna neden olabilir. Gençlerin yüzde 65’inden fazlası uyku bozukluklarından mustarip. Doktorlar ayrıca üzüntü veren düşüncelerin çok az veya çok fazla uykuya yol açtığını öne sürüyorlar. Aşırı uyku, ruh hastalığının ana semptomlarından biri.
Aşırı uyku genellikle kişinin uyku kalitesinin düşük olduğunun bir işareti olsa da, obstrüktif uyku apnesi veya narkolepsi dahil olmak üzere klinik bir uyku bozukluğunun işareti olabilir. Doktorlar, vücudu rahatlatmak ve gençleştirmek için 8 saatlik uykunun fazlasıyla yeterli olduğunu belirtiyor.

3-Enerji düşüklüğü
Yorgunluk, ruh hastalıklarının en yaygın belirtilerinden biri. Herhangi bir ruhsal bozukluktan mustaripseniz, muhtemelen fiziksel ve zihinsel enerjiniz de yoktur. Düzenli olmayan bir ruhsal durumda, enerji seviyesi düşer, vücut ağırlaşır, hareketler yavaş ve ses tonu düşük olur. Bunlar düşük enerjili kişilerin semptomlarından bazıları.
Elbette yorucu bir günün ardından zihniniz ve bedeniniz yorgun hissedecek ve dinlenmek isteyecektir. Ancak, yeterince uyku sizi dinlenmiş hissettirmiyorsa, bir doktorla görüşmenin gerekir.

4-Aşırı sigara ve alkol tüketimi
Bağımlılık yapabildiğinden, aşırı alkol tüketimi sağlığınıza zarar verir. Aşırı alkol tüketimi dehidrasyona ve uyumayı zorlaştırabilecek çeşitli türde bozukluklara yol açar.
Öte yandan, sigara içmek, dikkat geliştirme yeteneğinizi azaltır. Ayrıca olumsuz düşüncelere neden olabilir ve ciğerlerinizi etkileyebilir. Herhangi bir miktarda sigara içmek ayrıca akciğer enfeksiyonuna, nefes darlığına ve vücutta bağışıklığın azalmasına neden olabilir. Yaşlılarda artrit (eklem romatizması) ve osteoporoz (kemik erimesi) gibi komplikasyonlara bile yol açabilir.

5-Kendine zarar verme düşüncesi
İnsanlar genellikle derin bir ruhsal sarsıntı içinde olduklarında kendilerine zarar verirler ve kendilerini ve çevrelerindeki insanları etkileyebilecek adımlar atabilirler. Halsizlik, kendine zarar verme dürtüsüne yol açabilir. Bununla birlikte, bu tür tekrarlayan düşünce, ruh hastalığının çok ciddi bir belirtisi olarak görülür.

6-Haksız yere öfkelenme
‘Aralıklı patlayıcı bozukluk’, gözden kaçan ve kişinin kontrolünü tamamen kaybettiği öfke ve ani patlama nüansları ile tanımlanan bir ruhsal bozukluk olarak bilinir. Bu zihinsel bozukluk genellikle aşırı düşünme ve aşağılık kompleksi nedeniyle ergenlik döneminde başlar. Bununla birlikte, çoğu insan bunu hayatlarının daha sonraki evrelerinde de deneyimlemeye devam eder.

7-Özgüven eksikliği
Hepimiz zaman zaman kendimizi eleştiririz ama eğer kendinizden çok nefret ediyorsanız bu bir ruh hastalığı belirtisi olabilir. Güven eksikliği birçok düzeyde çok can sıkıcı olabilir. Özgüven eksikliği, sonunda akıl hastalığına neden olan aşırı düşünmeye yol açar. Bu nedenle uygun bir kişiyle konuşmak, yükü hafifletmek ve güveni artırmak için iyi bir yol.



Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
TT

Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)

Oscar ödüllü unutulmaz film Cennet Sineması'yla (Nuovo Cinema Paradiso) sinema tarihine geçen Giuseppe Tornatore, Şanghay Uluslararası Film Festivali'nde verdiği ustalık sınıfında, başyapıtının ardındaki uzun ve sabırlı yaratım sürecini anlattı.

"İlk filmim Il Camorrista'yı, yani mafya üzerine yaptığım yapımı çekerken bile Cennet Sineması'nın senaryosu zihnimde demleniyordu" diyen Tornatore, senaryoyu kaleme almadan önce tam 11 yıl boyunca "sadece düşündüğünü" açıkladı.

2,5 ayda bitirmiş

69 yaşındaki İtalyan yönetmen, yıllar süren bu içsel hazırlığın ardından kaleme aldığı senaryonun ise yalnızca 2,5 ayda tamamlandığını söyledi:

Bu hikayeyi 11 yıl boyunca düşündüm. Yazmaya başladığımda zaten kafamda bitmiş gibiydi.

Festivalde 1988 yapımı Cennet Sineması gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Tornatore, kendi çocukluk anılarından yola çıkarak sinema ve hikaye anlatımına dair düşüncelerini paylaştı. Sicilya'da geçen çocukluğuna dair şu sözleri söyledi:

6-7 yaşlarındaydım, devasa yakın planları ilk kez perdede gördüğümde hep 'Bu insanlar nereden geliyor?' diye düşünürdüm. Ara olup da ışıklar açıldığında hepsi bir anda kaybolurdu. 'Nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar?' diye kendime sorup dururdum.

"Kurgu çok önemli bir iş"

Bu merak onu yerel sinema salonundaki makinistle arkadaş olmaya götürmüş. O makinistten hem teknik bilgileri hem de fotoğrafçılığı öğrenmiş.

14 yaşına geldiğinde ise hem okula devam etmiş hem de sinema salonunda projeksiyon görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

"Film şeritlerine bakarak kurgu yapmayı öğrendim. Kurgu çok önemli bir iştir" diyen Tornatore, genç sinemacılara da şu tavsiyede bulundu:

Sadece bir alanda uzmanlaşmayın. Özellikle kurguyu öğrenin. Çünkü sinemada kurgu çok ama çok önemlidir.

Halen çoğu filminin kurgusunu kendisi yapmaya devam eden Tornatore, bu süreci yaratıcılığının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor.

27. Şanghay Uluslararası Film Festivali'nin Altın Kadeh Ödülleri'nde jüri başkanlığı görevini üstlenen Tornatore, Çinli genç yönetmenleri ve onların anlatı biçimlerini keşfetmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Xinhua'ya verdiği röportajda, 1900 Efsanesi'nin (La Leggenda del Pianista Sull'Oceano) Çince afişini göstererek, filmin Çin'de iki kez vizyona girdiğini ve büyük ilgi gördüğünü hatırlatmıştı:

Çinli izleyicilerin filmlerimi sevmesinden büyük mutluluk duyuyorum.

Tornatore, Şüpheli (Una pura formalità), En İyi Teklif (La migliore offerta) ve Malena gibi filmlerle de tanınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Xinhua