Yemen nadir barış fırsatını değerlendirebilecek mi?

Yemen, Husi uzlaşmazlığı karşısında Başkanlık Konseyi’nin uyumuna bel bağlamış durumda

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği himayesinde ve Riyad ev sahipliğinde bu ayın başında düzenlenen Yemen- Yemen istişareleri sonunda oluşumu açıklanan yeni Yemen Başkanlık Konseyi üyeleri (AFP)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği himayesinde ve Riyad ev sahipliğinde bu ayın başında düzenlenen Yemen- Yemen istişareleri sonunda oluşumu açıklanan yeni Yemen Başkanlık Konseyi üyeleri (AFP)
TT

Yemen nadir barış fırsatını değerlendirebilecek mi?

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği himayesinde ve Riyad ev sahipliğinde bu ayın başında düzenlenen Yemen- Yemen istişareleri sonunda oluşumu açıklanan yeni Yemen Başkanlık Konseyi üyeleri (AFP)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği himayesinde ve Riyad ev sahipliğinde bu ayın başında düzenlenen Yemen- Yemen istişareleri sonunda oluşumu açıklanan yeni Yemen Başkanlık Konseyi üyeleri (AFP)

Yemen kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada eski Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi’nin 7 Nisan’da yetkilerini Başkanlık Konseyi’ne devretmesinin son saatlerinde yaşanan olaylara değindi.
Kimliklerini açıklamayı kabul etmeyen kaynaklar, Eski Devlet Başkanı Hadi’nin Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyelerine hitaben bir konuşma yaparak, “Yemen, boynunuzda bir emanettir” dediğini belirtti.
Hadi, bir başkanlık kararnamesi yayınlayarak, yetkilerinin tamamını Reşad el-Uleymi başkanlığındaki ve Sultan el-Arada, Aidarus ez-Zubeydi, Tarık Salih, Ebu Zeraa el-Muharrami, Farac el-Bahsani ve Abdullah Bavazir’in üyeliğindeki Başkanlık Konseyi’ne devretmişti.
Kaynaklar, yeni konseyin ülkenin yüksek çıkarlarına öncelik vermeyi kabul ettiğini söyledi. Kaynaklar ayrıca, “Herkes sahnenin ciddiyetinin ve anlaşmazlıkları aşmanın öneminin farkında. Eski Devlet Başkanı Hadi, onlarla yaptığı son görüşmede Yemen’i koruma görevini onlara emanet etti” ifadelerini kullandı.
Darbeci Husiler, Birleşmiş Milletler (BM) ateşkesini ihlal etmeye ve başta Marib cepheleri olmak üzere çeşitli cephelerde unsurlarını, teçhizatını ve mekanizmalarını seferber etmeye devam ederken, Batılı bir diplomat ise “tüm hareketliliğin takip edildiğini” belirtti.
BM, Ramazan ayının başlarında Yemenli tarafların iki aylık bir ateşkes ve Yemen’deki askeri operasyonların kapsamlı bir şekilde durdurulması konusunda uzlaşı sağladıklarını açıklamıştı. Ayrıca aktarılana göre taraflar, akaryakıt gemilerinin Hudeyde Limanı’na girmesi ve Sana Havalimanı’ndan bölgede önceden belirlenmiş noktalara ticari uçuşlar yapılması konusunda da anlaşmıştı.
İsmini vermeyi kabul etmeyen bir kaynak, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “BM ateşkesinin ilanından sonra meydana gelen Husi seferberliği takip edildi ve tüm gelişmeler de takip ediliyor. Herkes, hala barış umudu taşıyor ve buna destek veriyor. Gelişmeleri önümüzdeki günlerde göreceğiz” dedi.
17 Nisan’da meclis başkanı ve üyeleri, geçici başkent Aden’e ulaştı. Aynı şekilde Başkanlık Konseyi ve hükümet liderlerinin de şehre gelmesi bekleniyor. Yeni Başkanlık Konseyi başkanı ve üyelerinin Temsilciler Meclisi önünde anayasa yemini etmesi ve faaliyetlerine başlaması bekleniyor.
Yeni Başkanlık Konseyi’nin şekli ve işleyişi, henüz netlik kazanmasa da bilgi sahibi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Şeyh Sultan el-Arada’nın Başkanlık Konseyi üyeliğinin yanı sıra Marib valisi olarak görevini sürdürmesinin beklendiğini söyledi. Vilayetteki olağanüstü koşullar ve devam eden Husi tehdidi göz önüne alındığında Arada’nın, görevini Marib’deb yürüteceği belirtildi.
Başkanlık Konseyi, gelecek iki ay boyunca bir öncelik olarak, 7 yıllık savaşı sona erdirmek için BM liderliğindeki barış sürecine katılmaya odaklanacak. Aynı kaynaklara göre bu durum, Husileri zor seçimlerle karşı karşıya bırakıyor.
Kaynaklar, yaptıkları açıklamada “Yemen meşruiyetinin yapılandırılmasına dair gerçekleşen reform sürecini, ateşkesin ilan edilmesini, Sana Havalimanı’nın açılmasını ve petrol türevlerinin Hudeyde Limanı’na girmesine izin verilmesini görmezden gelemeyiz. Tüm bu adımlar, barışın sağlanması ve Yemenlilerin acılarının sona erdirilmesi içindir” dedi.
Kaynaklara göre Husi grup, barışın tarafı olmak ve savaşı bitirmek için nadir bir fırsata sahip. Ayrıca kaynaklar, “Savaşı durdurmak ve kapsamlı bir siyasi sürece ulaşmak için uluslararası bir fikir birliği var. Başkanlık Konseyi, barış için elini uzattı ve topun artık Husi milislerin oyun sahasında olduğuna inanıyoruz” dedi.
Buna rağmen kaynaklar, tüm bu uluslararası çabalar ve meşruiyet adına verilen tavizlerden sonra Husilerin barışı reddetmesi halinde oluşacak diğer seçeneklerden bahsetmeyi reddetti. Bu çerçevede kaynaklar, “Eğer bu olursa, o zaman buna dair konuşmalar olur” dedi.
Yemenli yazar ve politikacı Lutfi Numan ise “Kendisini koruyan bir güç olmadan barış olmaz. Her ikisi de birbirini güçlendiren, barıştan yana olmayan güçlerin hiçbir anlamı yoktur” şeklinde konuştu. Şarku’l Avsat’a konuşan Numan, “Denklem, güç olmadan barış yönünde hiçbir baskı olmadığını ve siyasi ve gerçekçi olarak aktif güçlerin anlayışı olmadan barış olmadığını söylüyor” ifadelerini kullandı.
Lutfi Numan, “Yemen istişarelerine dair açıklamalarına göre çözüm olarak başarısızlıkla sonuçlansa bile askeri seçeneği kullanmak, barış müzakerelerini yeniden başlatma seçeneklerini artırmanın bir yoludur ve biz bunu, gönüllü olarak yapmayı tercih ediyoruz” dedi.
Yemenli gözlemciler, yeni Başkanlık Konseyi’nin yapısının sahadaki güç dengesini değiştirebilecek bir gücü temsil ettiğine dikkati çekti. Gözlemciler ayrıca, Husilerin her zaman meşru tarafların dağılmasından ve anlaşmazlıklarından yararlandıklarını söylerken, Suudi Arabistan- Körfez himayesinde birleşmelerinden sonra Husilerin düşünce şekillerini değiştirmenin faydalı olduğunu vurguladı.
Başkanlık Konseyi, hükümet ve valilerle yaptığı ilk toplantıda ‘kararlarında ortak sorumluluğa bağlı kalma’ taahhüdünde bulundu. Konsey, ekonomik istikrarın ve vatandaşların acılarının hafifletilmesinin en önemli ulusal öncelik olduğunu ve ilerleyen dönemin öncelikleri arasında yer aldığını kaydetti.
Başkanlık Konseyi, adil ve kapsamlı bir barış için elini uzattığını söylerken, Yemen’in ve halkının güvenliğini savunmaktan ve Arap kimliğine yönelik her türlü yabancı projeyi yenilgiye uğratmaktan çekinmeyeceklerini dile getirdi.



Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)

Hamas bugün (Çarşamba)  yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkese ulaşma çabalarının bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini belirtirken, İsrail'in “uzlaşmazlığı” nedeniyle devam eden ateşkes görüşmelerinin “zor” olduğunu kaydetti.

Hamas, devam eden ateşkes görüşmelerinin yardım akışı, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve kalıcı bir ateşkes için “gerçek garantiler” de dahil olmak üzere birçok anlaşmazlık noktasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

İsrail bugün yaptığı açıklamada askerlerini Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir koridorda tutmak istediğini ve bunun görüşmeleri rayından çıkarabilecek bir koşul olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'in 60 günlük ateşkes süresince Şerit'te “Morag” olarak adlandırdığı doğu-batı koridoru da dâhil olmak üzere bölgede kuvvetlerini bulundurma isteğinin müzakerelerde bir tıkanma noktası olduğunu söyledi.

Morag, Refah ile Han Yunus arasında yer alan bir Yahudi yerleşiminin adı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu koridorun iki şehir arasında uzanmasını önermişti.

Morag koridorunda tutunmak, İsrail'in yüz binlerce Filistinliyi güneye, Mısır sınırında ‘insani şehir’ olarak adlandırdığı küçük bir alana itme planının kilit unsurlarından biri.

Hareketi eleştirenler, bunun Gazze'nin iki milyon sakininden birçoğunu yer değiştirmeye zorlamanın bir işareti ve İsrail hükümetinin bölgenin kontrolünü sürdürme planının bir parçası olduğundan korkuyor.

Halen onlarca rehineyi elinde tutan ve İsrail'in teslim ol çağrılarını reddeden Hamas, herhangi bir kalıcı ateşkes anlaşmasının parçası olarak İsrail'in tüm güçlerini geri çekmesini istiyor. Gazze'de kalıcı bir İsrail varlığını ise şiddetle reddediyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İsrail başbakanı üzerindeki baskısı, Hamas ile İsrail arasında Doha'nın ev sahipliğinde Gazze'de iki aylık bir ateşkes sağlanması ve savaşın sona erdirilmesine yönelik görüşmelerin başlatılmasını amaçlayan dolaylı müzakereleri harekete geçirdi.

Hamas kaynaklarıŞarku'l Avsat'a Trump ve Netanyahu'nun Beyaz Saray'da bir araya gelmesinin ardından müzakerelerde “ilerleme” kaydedildiğini söylerken, Netanyahu Çarşamba günü Fox News'e verdiği röportajın tanıtım klibinde “kısmi bir ateşkes anlaşmasına varma ihtimalinin yüksek olduğunu” söyledi.

Hamas, Washington'un Netanyahu üzerindeki baskısına güvenerek, savaşın tamamen durdurulmasını garanti altına alacak bir anlaşmaya varılmasını istiyor.

Trump Netanyahu ile iki gün üst üste (Pazartesi ve Salı) iki kez bir araya geldi ve Beyaz Saray'daki 90 dakikalık ikinci görüşme Gazze dosyasına ayrıldı.