Dibeybe, Başağa’nın Trablus’a girme girişimlerini engellemeye çalışıyor  

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Trablus’taki Tunus Büyükelçisi Uceyli’yi kabul etti (Libya Hükümeti)  
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Trablus’taki Tunus Büyükelçisi Uceyli’yi kabul etti (Libya Hükümeti)  
TT

Dibeybe, Başağa’nın Trablus’a girme girişimlerini engellemeye çalışıyor  

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Trablus’taki Tunus Büyükelçisi Uceyli’yi kabul etti (Libya Hükümeti)  
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Trablus’taki Tunus Büyükelçisi Uceyli’yi kabul etti (Libya Hükümeti)  

Libya’da Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, siyasi rakibi İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın, başkent Trablus’a girişini engellemek için, diplomasi ve güvenlik odaklı çabalarını sürdürüyor. Öte yandan birçok şehirdeki liman ve petrol üretim alanlarının, Dibeybe’nin yönetimi Başağa’ya devretmesi için baskı kurmak amacıyla kapatıldığı öğrenildi.  
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan gayrı resmi kaynaklar, Dibeybe’nin Tunus makamlarını, Fethi Başağa’nın bu ülkede yaptığı siyasi ve güvenlik toplantılarına engel olmaları yönünde ikna girişiminde bulunduğunu aktardı. Dibeybe’nin önceki gün Tunus’un Trablus Büyükelçisi El-Esad el-Uceyli ile sürpriz bir görüşme yapması da bu bağlamda değerlendirildi. Ancak Dibeybe görüşmeyle ilgili yaptığı açıklamada bu hususlara değinmedi. Dibeybe’nin basın ofisinden yapılan açıklamada, görüşmede, “İki ülke arasındaki güvenlik koordinasyonunun arttırılmasının ve Tunus büyükelçiliğinin güvenlik birimleri arasındaki toplantıları düzenlemedeki rolünün tartışıldığı, ayrıca içişleri bakanları düzeyinde bir güvenlik toplantısı yapılması üzerinde anlaşıldığı” kaydedildi.  
Abdulhamid Dibeybe önceki gün Nalut Belediye Başkanı Abdulvehhab el-Haccam ile görüştü. Dibeybe görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ‘’Batı bölgelerinde güvenlik ve istikrarı zedelemeye yönelik eylemlere karşı güvenlik tedbirlerinin arttırılması talimatını verdiğini’’ söyledi. Nalut Belediye Başkanı Haccam’a yakın milis güçleri, mevcut hükümette üst düzey bir askeri yetkili olan Üsame Cuveyli’ye bağlı silahlı bir grubun Batı Libya’ya sızma girişimini engellemişti. Söz konusu silahlı grubun, Fethi Başağa’nın Tunus’tan Trablus’a gelişine zemin hazırlama amacı taşıdığı iddia edildi. Haccam önceki gün basına verdiği demeçte, Cuveyli’ye bağlı güçlerin, Başağa’yı karşılamak üzere Vazin Sınır Kapısı’na gitmek amacıyla şehrin Tekvit bölgesine giriş yapmak istediğini ancak kent savunma birliklerinin bu duruma mâni olduklarını duyurdu.  
Dibeybe ayrıca, İçişleri ve Kabine İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanları eşliğinde, İç Güvenlik Ajansı genel merkezine ziyarette bulundu. İç Güvenlik Ajansı Başkanı Lutfi el-Harari ile görüşen Dibeybe, kurumun ülke güvenliğini sağlamadaki rolünün önemini vurguladı ve kurum çalışmalarını övdü. Harari ise başında olduğu kurumun, gıda güvenliği de dahil olmak üzere ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarın korunması için elinden gelen çabayı gösterdiğini ve uyguladıkları programların yakın vadede olumlu sonuçlarının görüleceğini ifade etti.  
Öte yandan ülkenin batısındaki Misrata kentindeki bazı siyasi, sosyal ve askeri bileşenlerin liderlerinin, Tunus’a giderek Fethi Başağa ile Trablus’a giriş şartlarını ele aldığı öğrenildi. Buna karşılık Misrata’daki el-Sumud Tugayı komutanı Salah Badi, şehirdeki bazı milis güçlerinin liderleri ve ileri gelenlerle bir toplantı düzenleyerek, Dibeybe hükümetine verdiği desteği vurguladı.  İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, gayrimeşru olarak nitelendirdiği Dibeybe hükümetini, ‘iktidarını sürdürmek için kamu mallarını israf etmek, nifak tohumları ekmek ve kaosu yaygınlaştırmakla’ suçladı. Başağa, bu duruma ‘siyasi yollarla ciddiyetle karşı durma’ sözü verdi. Başağa ayrıca, Trablus ve Misrata’daki milis güçlerin ‘şiddet eğilimli’ açıklamalarını da kınayarak, şiddet çağrılarının sorumluluğunu Dibeybe hükümetine yükledi. Başağa önceki gün yaptığı açıklamada, Dibeybe hükümetinin görev süresinin dolduğunu vurgulamış, barışçıl yollarla Trablus’un ele geçirilmesinin ardından, uzlaşmacı bir politika izleyeceğinin sözünü vermişti.  
Mustafa Kaddur liderliğindeki Sekizinci Kuvvet Tugayı’ndan dün yapılan açıklamada, Dibeybe ve Başağa ‘askeri bir çatışmaya girmemeleri’ yönünde uyarıldı. Açıklamada, iki hükümet arasındaki siyasi gerilimin neredeyse silahlı bir çatışmaya dönüşmek üzere olduğuna dikkat çekilerek, ülkedeki silahlı güçlerin tarafsız kalması gerektiği ve ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik herhangi bir eyleme iştirak etmemeleri gerektiği vurgulandı.  
Libya Hukuk Komisyonu, Misrata’dan başkent Trablus’a gelen milis güçlerinin, yeni bir çatışmanın habercisi olduğunu öngördü. Komisyondan yapılan açıklamada, söz konusu askeri hareketlenmelerin, sivillerin hayatını tehdit eden çatışmaların yeniden başlayabileceğine dair işaretler barındırdığı, Başağa hükümetinin Trablus’a zor kullanarak girme girişiminde bulunmasının, ülkede geniş kapsamlı silahlı çatışmaları başlatacağı belirtildi.  
Bu arada Zuveytina, Ubari ve Berika bölgelerindeki yerel halk, bu bölgelerde bulunan liman ve petrol üretim alanlarının, Başağa yönetime gelene kadar üretim ve faaliyetlerinin durdurulduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Mareşal Halife Hafter’in bu yönde bir kararı ya da talimatı olmadığını duyurdu. Bu bölgelerdeki yerel halkın temsilcileri önceki akşam okudukları benzer ifadelere yer verilen açıklamalarda, ‘ülkenin bölünmesini finanse’ etmekle suçladıkları, Libya Ulusal Petrol Şirketi Başkanı Mustafa Sanallah’ın istifası istendi. Sanallah Temsilciler Meclisi’nin aksi yöndeki talimatına rağmen, Dibeybe hükümetine 8 milyar doların aktarılmasını onaylamıştı.  
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde, seçimler için anayasal zemin bulma amacıyla Mısır’ın başkenti Kahire’de Temsilciler Meclisi ve Başkanlık Konseyi temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantılar sona erdi. Anadolu Ajansı’nın aktarımına göre, Başkanlık Konseyi üyesi Abdulkadir el-Huveyli, komisyonun dört gün süren toplantılarda, anayasadaki seçimlerle ilgili maddelerin değiştirilmesi yönünde bir değişiklik tasarısı üzerinde uzlaştığını söyledi. Huveyli, söz konusu tasarının Temsilciler Meclisi ve Başkanlık Konseyi’ne sunulmasının ardından, referandumda oylanacağını belirtti.  
Libya’daki uluslararası göç kuruluşu, Trablus’un batısındaki Sabrata kenti kıyılarında yasadışı göçmenleri taşıyan ahşaptan yapılmış ilkel bir teknenin battığını, altı kişinin cansız bedenine ulaşılırken 26 kişinin kayıp olduğunu bildirdi. Bu hafta Libya sahillerinde en az 53 yasadışı göçmen hayatını kaybetti.



Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
TT

Suriye-İsrail görüşmelerinde “büyük uçurum”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Bakü'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın terasından etrafı izlerken (AP)

Şam ve Tel Aviv'den Bakü'de yapılacak Suriye-İsrail görüşmesi hakkında çelişkili haberler çıkarken, Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, iki ülke arasındaki ön görüşmelerin pozisyonlar arasında “büyük bir uçurum” olduğunu ve Şam'ın İsrail’in işgali altındaki Suriye toprakları Golan Tepeleri’nden tamamen çekilmesi talebinden vazgeçmediği sürece İsrail'in derin bir normalleşme konusunda istekli olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Aynı kaynaklar, İsrail'in Suriye’nin normalleşmenin ‘bir miktar’ olması ve Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra işgal ettiği bölgelerden çekilmesiyle sınırlı kalması yönündeki tutumunu reddettiğini ve bu bölgelerin büyük bir kısmında kalmak karşılığında daha fazla normalleşme istediğini söyledi. Kaynaklar, İsrail'in Şeyh dağlarının zirvelerinde ve Golan Tepeleri’nin doğusunda işgal ettiği 9 bölgede kalmakta ısrar ettiğini vurguladı.

İsrail, Suriye'deki birçok tarafın Golan Tepeleri’ndeki Yahudi yerleşimlerine saldırı düzenleme niyetinde olduğuna dair bilgilere sahip olduğunu iddia etti. Bu bilginin, İsrail ordusunun geçtiğimiz haftalarda Suriye'nin iç kesimlerinde gerçekleştirdiği tutuklamalarla doğrulandığını ve İran'a bağlı milis güçlerin üyelerinin, Suriye'nin güneyinde faaliyet gösteren cihatçı gruplarla iş birliği içinde yerleşim yerlerine saldırı düzenlemeyi planladıklarını itiraf ettiklerini öne sürdü.

cvfgh
İşgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri eğitim sırasında ilk yardım eğitimi alan İsrail askerleri (AFP)

İsrailli bir yetkili, hükümetinin Suriye yönetimine güvenmediğini ve onun vaatlerine güvenemeyeceğini belirterek, İsrail ordusunun sadece İsraillilerin güvenliğini sağlayacak savunma önlemleri almakta kararlı olduğunu, bu nedenle sıkı güvenlik garantileri içeren tam bir barış anlaşmasının imzalanmasının bu güvenliği sağlamanın tek yolu olduğunu düşündüğünü söyledi.

İsrailli kaynaklar, Suriye yönetiminin şu aşamada İsrail ile ‘karşılıklı olarak saldırganlığı durdurma’ garantisi veren bir güvenlik anlaşması yapmakla ilgilendiğini doğruladı. Bu anlaşma, 1974 yılında imzalanan iki ülke arasındaki kuvvetlerin ayrılması anlaşmasına ve İsrail'in bu anlaşmada kabul edilen sınır hattına çekilmesine dayanıyor.

Ancak İsrail, ilişkilerin bir miktar normalleşmesi ile bağlantılı olsa bile geri çekilmeyi reddediyor. İsrail ordusu, Suriye ile birincisi İsrail sınırları içinde (yani İsrail'in Golan Tepeleri’nde işgal ettiği bölge) olup, burada İsrail ordusu büyük bir kuvvet ve ağır tahkimatlarla konuşlanacağı, ikincisi, sınır boyunca 3-5 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağı oluşturulması ve bu kuşağın içinde silahlı kişilerin bulunmasının yasaklanacağı, üçüncü ise Şam'dan güney ve güneybatıya kadar silahsızlandırılacak üç bölge oluşturulmasını öngören ‘yeni bir güvenlik doktrini’ belirlemişti. Söz konusu güvenlik kuşağında 9 adet müstahkem askeri üs kuran İsrail, bu üsleri kalıcı olmasında ısrar ediyor.

vfbghyj
İsrail ordusuna ait Hummer araçları, 8 Temmuz'da işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki bir eğitim alanında askeri tatbikat sırasında (AFP)

İsrail'in Arapça, İbranice, İngilizce ve Fransızca yayın yapan haber sitesi I24 dün, ‘Suriyeli bir kaynağa’ dayandırdığı haberinde Şara'nın ‘cumartesi günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de İsrailli yetkililerle en az bir kez yüz yüze görüşme yaptığını’ bildirdi.

I24, Şara’ya yakın olduğu belirtilen kaynağın, görüşmenin iki taraf arasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve Suriye hükümetinin İsrail ile güvenlik toplantılarını koordine eden Ahmed ed-Dalati'nin de katıldığı iki veya üç toplantılık görüşmelerde yer aldığını açıkladığını iddia etti.

vfgbhy
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınır yakınlarında bir İsrail askeri aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)

İsrail heyetinin Başbakan Binyamin Netanyahu’nun özel temsilcisinin yanı sıra üst düzey güvenlik ve askeri yetkililerden oluştuğunu söyleyen aynı kaynağa göre toplantılar, Suriye ve İsrail arasında olası bir güvenlik anlaşmasını görüşmek ve İran'ın Suriye ve Lübnan’daki varlığı, Hizbullah'ın silahları, Filistinli silahlı gruplar, Lübnan'daki kamplar, Gazze'den gelen Filistinli mültecilerin geleceği ve Şam’da diplomatik nitelikte olmayan bir İsrail koordinasyon ofisi açılması olasılığını ele almak amacıyla gerçekleştirildi.

İsrail televizyonu KAN, cumartesi günü Bakü'de Suriye ve İsrail yetkilileri arasında bir toplantı yapıldığını ve bu toplantıda tarafların Suriye'nin güneyinden İsrail güçlerinin çekilmesi talebini ve iki taraf arasında çok sayıda ‘koordinasyon’ konusunu görüştüğünü bildirdi. KAN ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile İsrailli mevkidaşı Gidon Sa'ar'ın bugün Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) merkezinde bir araya geleceğini, ancak ayrı bir ikili toplantı konusunda kesin bir bilgi olmadığını aktardı.