Fethi Başağa: Birleşik Krallık’ın büyük bir hayranıyım

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe destek talebiyle Cezayir’i ziyaret etti  

Fethi Başağa (AA)
Fethi Başağa (AA)
TT

Fethi Başağa: Birleşik Krallık’ın büyük bir hayranıyım

Fethi Başağa (AA)
Fethi Başağa (AA)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, dün resmi ziyaret kapsamında beraberindeki heyet ile Cezayir’e gitti. Dibeybe’ye çok sayıda bakan, Genelkurmay Başkanı ve İstihbarat Teşkilatı Başkanı ve Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı eşlik etti. Dibeybe bu ziyaretiyle hükümetine yönelik siyasi izolasyonu sonlandırmayı hedeflerken, rakibi İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa ise İngiltere’ye ‘terör ve yasadışı göç’ sinyalleri gönderdi. Başağa, “Libya ve İngiltere’nin daha yakın ve güçlü ilişkiler kurması gerektiğini düşünüyorum, yeni ticari anlaşmalar yapmamız gerekir” dedi.
Temsilciler Meclisi tarafından başbakan olarak atanan Fethi Başağa, henüz başkent Trablus'a girememiş olsa da iktidarı döneminde, terörizm ve organize suçla mücadele çabalarını yoğunlaştıracağına, Libya’nın limanlarını kontrol altında tutarak yasadışı göçün önüne geçeceğine söz verdi. İngiliz Express gazetesine demeç veren Başağa, "İngiltere'nin bizimle ilişki kuracağını, yatırımlarını arttıracağını ve güvenlik güçlerimize eğitim ve teknoloji paylaşımı sağlayacağını umuyorum, bu destekler ülkemizde güvenliğin sağlanması için önemli olacaktır” dedi.  
Başağa, “Birleşik Krallık’ın büyük bir hayranıyım ve İngiliz halkının Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı almasının nedenlerini anlıyorum, bu halkın doğru yönde bir kararıydı. Libya ve İngiltere’nin daha yakın ve güçlü ilişkiler kurması gerektiğini düşünüyorum, yeni ticari anlaşmalar yapmamız gerekir” dedi.
Libya’nın, Rus Wagner güçlerinin eylemleri nedeniyle ‘yaşadığı sıkıntılara’ değinen Başağa, “Açık konuşayım, Wagner Grubu’nun ya da Çeçen askerlerinin Libya’da bir yeri olmayacak, ancak Dibeybe ve Çeçen lider arasında güçlü bir ilişki söz konusu. Libya’da istikrarın ve barışın sağlanması Birleşik Krallık’ın da çıkarınadır. İçişleri Bakanı görevindeyken mahkemelerimiz Haşim Abedi’nin (Manchester saldırısı) İngiltere’ye teslim edilmesini sağladı, çünkü o bir İngiliz vatandaşıydı ve doğru olan da buydu. Görevdeyken her zaman barış, güvenlik ve hukukun üstünlüğüne odaklanacağım. Ulusal uzlaşının sağlanması ve yolsuzlukla mücadele önceliklerim arasında olacak, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele edeceğim. Ülkede istikrarın sağlanması, adalet, eşitlik ve hukukun egemen olması için çalışacağım” ifadelerini kullandı.  

Dibeybe Cezayir’i ziyaret etti  
Öte yandan Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, beraberindeki kalabalık heyetle Cezayir’e dün resmi bir ziyaret düzenledi. Dibeybe’nin ziyaretinin başlıca amacının, Cezayir’in desteğini almak ve hükümetine uygulanan siyasi izolasyonunu kırmak olduğu değerlendirildi. Dibeybe, Mısır ve Tunus ziyaretlerinden umduğu desteği bulamamıştı. Dibeybe Cezayir’e gitmeden önce başkent Trablus’ta Mısrata Belediye Başkanı Mahmud es-Sukuturi ile bir toplantı düzenledi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, ikilinin ülkedeki son durumu değerlendirdiği ve Mısrata Belediyesinin çalışmalarını ele aldığı belirtildi. Dibeybe ayrıca Telekomünikasyon Kurumunu ziyaret ederek, seçim çalışmalarına teknik destek sunmasını talep etti. Dibeybe, oğlunun kurumla 47 milyon dolarlık bir sözleşme yaptığını iddia eden eski Telekomünikasyon Kurumu başkanına tepki gösterdi ve sözleşme bedelinin sadece 900 bin dolar olduğunu söyledi. Eski başkanın tutuklanmasıyla bir ilgisi olmadığını belirten Dibeybe, “Kendisi Libya tarihindeki en büyük hırsızlardandır. Bizde ses kayıtları mevcut, görevinde kalmak için yalvarıyordu” dedi.
Dibeybe önceki gün, çok sayıda bakanın katılımıyla Trablus içindeki Endülüs Caddesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Endülüs Caddesi’nde genişletme ve onarım çalışmaları yapılmıştı. İçişleri Bakanlığı, başkent Trablus’ta güvenliğin sağlanması, kamu ve özel mülklerin korunması için ek tedbirlerin alındığını ve şehirdeki güvenlik güçlerinin sayısının arttırıldığını duyurdu.

Milletvekili adayları BM Misyonu’nun desteğini istedi
Birleşmiş Milletler Libya Misyonu Başkanvekili Risdon Zeninga, başkent Trablus’ta bazı milletvekili adayları ile bir araya geldi. Zeninga, BM Misyonu ve BM Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams'ın, mevcut siyasi tıkanıklığın aşılması için seçimlerin öncelikli bir mesele olduğunun farkında olduğunu vurguladı. Zeninga, seçmenlerin ve adayların isteklerinin dikkate alınmasının önemine değinirken, adaylar ise seçimlerin bir an önce gerçekleşmesini istediklerini belirterek, BM Misyonu’nun desteğini istedi. Milletvekili adayları Yüksek Seçim Kurumu’nun bir an önce aday listesini yayınlaması çağrısında bulundu.  

El-Fil petrol sahasında üretim durdu
Öte yandan Ulusal Petrol Şirketi, ülkenin güneyindeki El-Fil petrol sahasında üretimin durduğunu duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, bazı kişilerin petrol sahasına girdiği ve çalışanların üretimi sürdürmesini engellediği belirtildi. Açıklamada, petrol üretiminin siyasi çatışmalardan uzak tutulması çağrısı yinelendi.
El-Fil petrol sahası Trablus’un 750 kilometre güneybatısında yer alıyor ve günlük 70 bin varil petrol üretimi gerçekleştiriyor. Libya Petrol ve Gaz Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, petrol üretiminin aksatılmasının ulusal çıkarları zedelediği ve kamu gelirlerinde düşüşe neden olduğu vurgulandı ve tüm taraflara, petrol üretimini siyasi anlaşmazlıklara dahil etmemeleri çağrısı yapıldı.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.