Doğu ile Batı arasında: Ramazan'ın tüm dünyada kendine has bir tadı var

Yurtdışındaki Müslümanlar, Ramazan aylarında ülkelerinde oluşan büyüleyici atmosferden vazgeçemiyorlar. Bu yüzden Arap ve Müslüman topluluklar kendi Ramazan geleneklerini yaşadıkları diğer ülkelerde de sürdürüyorlar.

Hindistan'da iftara hazırlanan Müslümanlar (Reuters)
Hindistan'da iftara hazırlanan Müslümanlar (Reuters)
TT

Doğu ile Batı arasında: Ramazan'ın tüm dünyada kendine has bir tadı var

Hindistan'da iftara hazırlanan Müslümanlar (Reuters)
Hindistan'da iftara hazırlanan Müslümanlar (Reuters)

İnci Mecdi
Mübarek Ramazan ayının Arap ülkelerinde kendine has bir tadı vardır. Genellikle İslam sanatının özelliklerini taşıyan çeşitli formlardaki fenerler başta olmak üzere sokaklar ve evler rengarenk süslemeler ve ışıklarla süslenir. Bu estetik görünüm, aile toplantıları ve lezzetli yemeklerin ikram edildiği iftar sofralarına eşlik eder. Evlere ve camilere dolan manevi atmosfer ise bir başkadır. Sokaklarda, sadece mübarek Ramazan ayını müjdeleyen süslemeler olmaz. Aynı zamanda oruçlu bir kişinin ihtiyaç duyduğu temel gıda ürünleri olan tatlı patates, fındık ve hurmaların sergilendiği geniş tezgahlar da kurulur.
Bunlar Doğu’nun farklı halkların kültürlerine karışan ve özgün bir parçasını oluşturan, ruhlara neşe getiren unsurlar ve atmosferlerdir. Batı ülkelerinde genellikle azınlık olarak yaşayan Müslümanlar bile bu büyüleyici atmosferden vazgeçmiyorlar. Bu yüzden Arap ve Müslüman topluluklar kendi Ramazan geleneklerini yaşadıkları diğer ülkelerde de sürdürüyorlar. En büyük Arap topluluğunun yaşadığı ABD’nin Michigan eyaletinde, sokaklardaki görüntüler Müslümanların azınlıkta olduğu şehirlerdekinden çok farklıdır.
Ramazan'ın en dikkat çeken sahnesi İngiliz basınının kutlaması oldu. The Daily Telegraph gazetesi, ramazan ayının ne olduğu ve Müslümanların neden oruç tuttuğu hakkında bir makale yayınladı. The Daily Telegraph’ın yanı sıra çok sayıda İngiliz gazetesinde de Ramazan ile ilgili makalelere yer verildi.
Manchester Evening News, Birmingham Live ve iNews gibi yerel gazeteler özellikle namaz, sahur ve iftar vakitlerini yayınlamaya başladılar. Diğer gazeteler, İngiltere Premier Ligi’nde forma giyen bazı Müslüman oyuncularla röportajlar yaptılar. Wolves adlı spor haberleri sitesi, Ramazan ayının dini ve manevi yönlerinin yanı sıra kültürel gelenek ve göreneklerinden bahseden Faslı oyuncu Romain Saiss ile yaptığı bir röportajı yayınladı.

Liverpool’da Ramazan etkinlikleri
Müslümanların büyük bir bölümü son iki yıldır, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan ihtiyati tedbirler nedeniyle aileleriyle bir araya gelmekten uzak kaldılar. Ancak vaka sayılarındaki azalma ve aşı yaptıranların sayısının artmasıyla elde edilen koruma çerçevesinde prosedürlerin gevşetilmesiyle, yurtdışındaki birçok aile ve Müslüman topluluk, dini faaliyetlerin yanı sıra iftar ve sahur için yeniden bir araya gelmeye başladılar. Liverpool, 2019 yılından bu yana ilk kez ‘Ramazan'ın Tadı’ etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Etkinlik, şehrin çeşitliliğini kutlamayı amaçlıyor.
Etkinliğe 2019 yılında 4 binden fazla kişi katılmıştı. Etkinlikte nefrete karşı barışı, dostluğu ve dayanışmayı yaymak için şehirdeki tüm dinlerin temsilcilerinin ortak insanlık ilkelerine bağlı kalacağına dair verdikleri söze tanık olundu. Bu yıl, Liverpool Bölge Cami, Liverpool Futbol Kulübü Vakfı ve Liverpool Kent Konseyi işbirliğiyle 8 Nisan'da gerçekleştirilen etkinlikte toplu iftar yapılırken bir grup yerel sanatçı sahne aldı.

Ningşia Hui Özerk Bölgesi’nde bir Arap ülkesinde gibi hissetmek
Birleşik Krallık'tan yaklaşık 5 bin mil uzaklıkta bulunan Çin anakarasına bağlı Ningşia Hui Özerk Bölgesi, Müslümanların en yoğun olduğu bölgedir. Burada 3 milyondan fazla Müslüman Hui yaşıyor ve nüfusun yüzde 36'sını oluşturuyorlar.
Pekin’de yaşayan ve Çin'in önde gelen şirketlerinden birinde çalışan Mısırlı Hani Kamil, Independent Arabia'ya, Çinli Müslümanların örf ve adetlerinin Arap ülkelerindeki Müslümanlarınkilerden pek farklı olmadığını söyledi. Kamil, “Örneğin Ningşia Hui Özerk Bölgesi’nde kendinizi bir Arap ülkesinde gibi hissediyorsunuz” dedi.
Ningşia Hui Özerk Bölgesi’nde insanlar, Ramazan'ın ilk gününde oruçlarını birlikte açmak, evleri Kuran-ı Kerim ayetlerinin yazılı olduğu resimlerle süslemek, sokakları ve caddeleri İslam sanatının desenleriyle dekore etmek için toplanırlar. Bölgedeki camilere genellikle yeni halılar serilir. Ayrıca, Ramazan ayı boyunca Kur'an-ı Kerim, Arapça ve diğer dini bilgilerin öğretimi için dini programlar düzenlenir.
Kamil'in anlattığına göre camilerde toplu iftar programları yapılıp ardından teravih namazı kılınıyor. Zenginler, Ramazan'da fakirlere cömertçe ikramlarda bulunuyor ve bölgedeki fakirlere yardımlar götürülüyor.
Ramazan kutlamaları genellikle çok sayıda Müslümanın yaşadığı büyük şehirlerde bu bölgelerden farklı oluyor. Süslemelerin az olduğu Pekin ve Şanghay gibi büyük şehirlerde, Arap ve Müslüman topluluklar Ramazan kutlamalarını kendi aralarında yapıyorlar. Kamil, büyük şehirlerde genellikle ya Ramazan çadırlarında ya da iftar yemekleri hazırlayan Arap restoranlarında toplandıklarını söyledi.

Pekin'de oruç tutanlar işten erken çıkabiliyor
Çin'in Sincan Özerk Bölgesi’nde Uygur Müslümanlarına baskı yaptığı ve Uygurların ‘beyinlerinin yıkanması’ için eğitim kamplarında alıkonulduklarından bahseden birçok uluslararası insan hakları raporu var. Raporlarda sayılarının bir milyon ya da daha fazla olduğu düşünülen Müslümanların ve diğer azınlıkların Komünist Parti’ye bağlılıklarını artırmak amacıyla bu kamplara yerleştirildikleri belirtiliyor. Bu uygulamalar ABD tarafından insan hakları ihlali olarak kınandı. ABD bu yüzden son iki yılda çok sayıda Çinli şirkete mali yaptırımlar uyguladı.
Pekin, Müslümanlara ve dini azınlıklara kasten zulmettiği iddialarını defalarca kez reddetti. Din özgürlüğünü koruduğunu ve vatandaşların yasalara ve düzenlemelere uydukları sürece dinlerini yaşayabileceklerini vurguladı.
Çin Din İşleri İdaresi İslami ilişkiler yetkilisi Kun Shan, daha önce yaptığı basın toplantılarında Batı medyasını Çin'deki din özgürlüğü hakkında gerçek dışı iddiaları desteklemekle suçladı. Kun Shan, Çin'deki Müslümanların Ramazan ayı boyunca ibadet etme, dini vazifelerini yerine getirme ve oruç tutma haklarına sahip olduklarının altını çizdi.
Çin’deki birçok şirketin oruç tutan Müslüman çalışanların iftar yapmaları için işten erken çıkmasına izin verdiğini söyleyen Kamil, “Çalıştığım şirket oruç tutanların sabah resmi çalışma saatlerinden bir saat sonra işe gelip daha erken çıkmasına izin veriyor. Müdürümüz bize ramazan feneri gibi hediyeler getiriyor. Bizim için toplu iftar programları düzenliyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan Türkçe konuşan Sincan Özerk Bölgesi Müslümanları, Pekin'in ulusal ilkesi olan ‘Tek Çin’ ilkesine karşı ciddi bir tehdit olarak gördüğü ayrılıkçılık nedeniyle Çin hükümetiyle kendi sıkıntılarını yaşıyorlar. Bu ayrılıkçılık olgusu, Çin hükümetinin bölge sakinlerini Çin'e bağlılıklarını güçlendirmek için özel yeterlilik programları hazırlamaya itti.

Minneapolis'te bir ilk: Günde üç vakit hoparlörlerden ezan sesi yükselecek
Müslümanların nüfusun yaklaşık yüzde 1,1'ini oluşturduğu ABD’de çok sayıda Arap ve Müslüman göçmene ev sahipliği yapan New York, Michigan ve Minnesota gibi eyaletlerin sokakları Ramazan kutlamalarının tezahürleriyle dolup taşıyor. Minnesota eyaletinin Minneapolis şehrinde, şehrin tarihinde ilk kez ve Ramazan ayı vesilesiyle sabah 7'den akşam 10'a kadar hoparlörlerden günde üç vakit ezan okunmasına izin verildi.
Ezan ABD’de ilk olarak 2004 yılında Michigan eyaletinin Hamtramck şehrinde yasallaştırıldı. Burası aynı zamanda ABD’de tamamen Müslüman bir yönetimin bulunduğu tek şehirdir. Minneapolis, belediye meclisinin 24 Mart'ta hoparlörlerden ezanın okunmasına izin vermesiyle ezanın yasallaştığı dördüncü şehir oldu.
Washington'da yaşayan gazeteci Muhammed el-Bedevi, “Ramazan alışkanlıkları bölgeden bölgeye farklılık göstermez. Aileler bu ayda evlerine süsler asar ve özel yemekler hazırlarlar. ABD’nin çeşitli yerlerindeki camilerde ve İslam merkezlerinde toplu iftarlar düzenlenir. Aile içindeki kutlamalar her yerde aynı. Ramazan'ın ilk günü ailem ve ben bir arkadaşımla iftara davetliydik” ifadelerini kullandı.
Araplara ait birçok dükkanda Ramazan ayı boyunca ikram edilen kadayıf, künefe ve diğer doğu tatlılarının hazırladığına dikkati çeken Bedevi, “New York'ta da Ramazan ayı etkinliklerinin tezahürleri açıkça görülüyor. Queens'teki Steenway ve Brooklyn'deki Bay Ridge gibi Arap dükkanlarıyla dolu sokaklarda, şenliklerin büyüsünü ve Ramazan ruhunu, gerek asılı süslemelerde, gerek yiyeceklerde gerekse diğer her şeyde hissedebilirsiniz” dedi.



Yeni korku filmi vizyona girer girmez gişeyi kasıp kavurdu

57 yaşındaki Josh Brolin, İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men), Sicario, Suç Çetesi (Gangster Squad), İz Peşinde (True Grit) ve Korkusuzlar (Only The Brave) gibi filmlerdeki rolleriyle de tanınıyor (Warner Bros. Pictures)
57 yaşındaki Josh Brolin, İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men), Sicario, Suç Çetesi (Gangster Squad), İz Peşinde (True Grit) ve Korkusuzlar (Only The Brave) gibi filmlerdeki rolleriyle de tanınıyor (Warner Bros. Pictures)
TT

Yeni korku filmi vizyona girer girmez gişeyi kasıp kavurdu

57 yaşındaki Josh Brolin, İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men), Sicario, Suç Çetesi (Gangster Squad), İz Peşinde (True Grit) ve Korkusuzlar (Only The Brave) gibi filmlerdeki rolleriyle de tanınıyor (Warner Bros. Pictures)
57 yaşındaki Josh Brolin, İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Men), Sicario, Suç Çetesi (Gangster Squad), İz Peşinde (True Grit) ve Korkusuzlar (Only The Brave) gibi filmlerdeki rolleriyle de tanınıyor (Warner Bros. Pictures)

New Line'ın beğeni toplayan korku filmi Silahlar (Weapons) ve Disney'in beden değiştirme konulu komedisi Daha Çılgın Cuma (Freakier Friday), yaz sonu gişesinde kıyasıya bir yarışa girdi. 

Hafta sonuna girerken ön gösterim verileri, iki yeni filmin gişede başa baş bir yarışa gireceğini ve her birinin ABD'de 25–30 milyon dolarlık açılış yapmasının beklendiğini gösteriyordu. Ancak büyük ses getiren, Zach Cregger imzalı Silahlar, cuma günü ABD'de elde ettiği 18,1 milyon dolarlık hasılatla liderliği garantiledi. Filmin hafta sonunu 40–43 milyon dolarlık kazançla tamamlaması bekleniyor. 

Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 95'lik beğeni puanına sahip. Bu, bir korku filmi için son derece yüksek bir skor.

Silahlar, bu yaz başında vizyona giren Son Durak: Kan Bağı'yla (Final Destination: Bloodlines) birlikte, korku türünde bir başka önemli başarıya imza attı. Kan Bağı, ABD'de 51,1 milyon dolarlık açılış yapmış, dünya çapında ise 285 milyon doların üzerine çıkmıştı.

Özgün bir hikayeye dayanan ve 18 yaş sınırıyla vizyona giren Silahlar, stüdyolar arasında ciddi bir teklif savaşına sahne olmuştu. New Line ve Warner Bros., yönetmen Cregger'a 10 milyon dolar dahil olmak üzere toplam 38 milyon dolar ödeyerek projeyi rakiplerinin elinden almıştı. Cregger, 2022'de yazıp yönettiği çıkış filmi Barbarian'la adını duyurmuştu.

Silahlar'da Julia Garner, aynı sınıfta okuyan 18 çocuktan 17'sinin gece 02.17'de yataklarından kalkıp ortadan kaybolduğunu öğrenen bir öğretmeni canlandırıyor. Josh Brolin ise kaybolan çocuğunu bulmaya kararlı, yaslı bir babayı oynuyor ve genç öğretmenin olayla ilgisi olabileceğinden şüpheleniyor. 

Filmin kadrosunda ayrıca Alden Ehrenreich, Austin Abrams ve Amy Madigan yer alıyor. Silahlar, IMAX salonlarında da gösteriliyor. 

Daha Çılgın Cuma için de üzülmeye gerek yok. Lindsay Lohan ve Jamie Lee Curtis'i, 23 yıl önce kült klasik haline gelen Çılgın Cuma'dan sonra yeniden bir araya getiren aile komedisi, cuma günü 12,7 milyon dolar hasılat elde etti. Böylece açılış tahmini 30–33 milyon dolara yükseldi. 

Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter