Analiz: ABD Çin’i caydırmak için Tayvan’ı hızlı bir şekilde silahlandırmalı

ABD Kongresi’nden heyet geçen hafta Tayvan Devlet Başkanı’nı ziyaret sırasında (AFP)
ABD Kongresi’nden heyet geçen hafta Tayvan Devlet Başkanı’nı ziyaret sırasında (AFP)
TT

Analiz: ABD Çin’i caydırmak için Tayvan’ı hızlı bir şekilde silahlandırmalı

ABD Kongresi’nden heyet geçen hafta Tayvan Devlet Başkanı’nı ziyaret sırasında (AFP)
ABD Kongresi’nden heyet geçen hafta Tayvan Devlet Başkanı’nı ziyaret sırasında (AFP)

Dünyanın Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal krizine tanık olduğu bir dönemde, Çin’in işgaliyle sonuçlanabilecek ve sonuçları bugün olanlardan çok da farklı olmayacak olan Tayvan meselesi gündeme geldi.
ABD Kongresi’nden bir heyetin Tayvan’a yaptığı son ziyaret, Çin’in sert tepkilerine yol açtı.
Çin, Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu defalarca vurguladı.
Birçok kişi, belki de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal senaryosundan cesaret alarak, Çin’in bir noktada Tayvan’ı işgal edebileceğini düşünüyor.
Bir diğer kısım ise, Rusya’nın karşı karşıya kaldığı ağır siyasi ve ekonomik yaptırımlar gibi çeşitli baskılar ışığında buna pek ihtimal vermiyor.
Gatestone Araştırma ve Politika Çalışmaları Enstitüsü’nde araştırmacı olan ABD’li yazar Gordon G. Chang konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı;
“Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian’ın ABD Kongre heyetinin Tayvan ziyareti de dahil olmak üzere son zamanlarda ABD’nin olumsuz eylemlerine karşı önlem olarak nitelendirdiği askeri tatbikatların bir parçası olarak, Çin ordusu Tayvan yakınlarına savaş uçakları, bombardıman uçakları ve fırkateynler gönderdi. Sözcü, Pekin’in egemenliği ve toprak bütünlüğünü tam olarak garanti altına almak için güçlü önlemler almaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.”
ABD’li Senatör Lindsay Graham ve Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Robert Menendez liderliğindeki altı Kongre üyesi, birkaç gün önce Tayvan’a gerçekleştirdikleri iki günlük gizli ziyarette Devlet Başkanı Tsai Ing-wen ve üst düzey yetkililerle görüştü.
Chang, “Global Times gazetesi, tatbikatların sadece Tayvan’ı ziyaret etmek isteyen diğer Kongre üyeleri için bir uyarı olmadığını, aynı zamanda gerektiğinde Tayvan sorununu tamamen çözecek gerçek eylemlere hazırlanarak caydırıcılığın ötesine geçtiğini bildirdi” dedi.
Araştırmacı yazar, “Çin şimdi Tayvan’ı işgal etmeyi planlıyor olsun ya da olmasın ABD’nin Tayvan konusunda on yıllardır sürdürdüğü yanlış politikadan vazgeçmesinin zamanı geldi. Washington acil olarak Tayvan’ı ihtiyaç duyduğu silahlarla silahlandırmaya başlamalıdır” yorumunda bulundu.
Çin Ordusu Doğu Saha Komutanlığı ise, “Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan’ın resmi adı olan Çin Cumhuriyeti’ni ilhak etmek için güç kullanma hakkını saklı tutar. Tayvan, Çin topraklarının vazgeçilmez ve kutsal bir parçasıdır ve Tayvan meselesinde yabancı müdahaleye yer yoktur” şeklinde bir açıklama yaptı.
Birçok analist, Rus işgalcilere karşı Ukrayna’nın kahramanca direnişinin Çin’in Tayvan’ı işgalini daha az olası hale getirdiğine inanıyor.
Ancak ne yazık ki, Çin’in son derece hırslı Devlet Başkanı Şi Cinping, Doğu Avrupa’daki son olaylardan cesaret almış olabilir.
Şi’nin, Ukrayna savaşının bugün Tayvan’ı işgal etmek için yeşil ışık yaktığına karar vermesi oldukça olası.
Genel olarak, ABD, Avrupa Birliği’ne (AB) üye 27 ülke ve İngiltere, yani geçen yıl ekonomisi Rusya’nınkinden 25 kat daha büyük olan 29 ülke, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i caydırmak için gücünü beklendiği gibi kullanamadı.
Dolayısıyla Şi, Çin’e karşı da benzer şekilde başarısız olacaklarını düşünebilir.
Chang, işgalin başlamasının ardından Moskova’ya uygulanan yaptırımların kapsamlı olmadığını vurgulayarak, “Şi, Putin’in işgalinin, başkalarının onun saldırgan eylemlerine karşı koymayacağı kadar kaosa neden olduğunu düşünebilir” dedi.
Çinli liderlerin son olaylardan cesaret aldıkları izlenimi verdiğini söyleyen Chang, “Örneğin, geçen yıl Kabil’in düşmesi, Pekin’in Washington’ı zayıf görmesine neden oldu. O kadar ki Global Times, ‘ABD, Taliban’la bile baş edemezken güçlü bir Çin’in karşısına nasıl çıkabilir?’ diye sordu” dedi.
Chang, söylenen her şeyin Çin’in Tayvan’ı işgal edeceği anlamına gelmediğini ancak Tayvan Boğazı’nda caydırıcılığın artık daha önemli olduğunu vurguladı.
ABD’nin onlarca yıldır ‘stratejik belirsizlik’ politikası izlediğini ve yakın bir çatışma durumunda Çin veya Tayvan’a ne yapacağını açıklamadığını söyledi.
Chang’a göre, Çin’in Tayvan’ı işgal etmesini önlemek için ABD Başkanı Joe Biden’ın ABD’nin Tayvan’ı savunacağını açıkça ilan etmesi gerekiyor.
ABD’nin müttefikleri Japonya ve Avustralya ile işbirliği yapması ve Tayvan için çok taraflı bir savunma anlaşması yapmasına da ihtiyaç duyuluyor.
Chang, Tayvan’ın statüsünün barışçıl bir şekilde çözülmesini sağlamak için Biden yönetiminin Tayvan’a silah, özellikle de uzun menzilli füzeler göndermeye başlaması gerektiğinin altını çizdi.
Chang değerlendirmesini, “ABD ve dost ülkeler de Tayvan’da asker bulundurmalı. Caydırıcılık barışın en iyi garantisidir” ifadeleri ile bitirdi.



Çin ve ABD, Pasifik’teki ada ülkesi için nüfuz savaşı veriyor

Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
TT

Çin ve ABD, Pasifik’teki ada ülkesi için nüfuz savaşı veriyor

Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)
Palau Cumhuriyeti, ABD yönetimiyle yakın ilişkilere sahip (Reuters)

ABD ve Çin, Pasifik'teki Palau için nüfuz savaşına girişti.

Reuters’ın haberinde, Amerikan ordusunun Palau’da Asya-Pasifik’teki askeri varlığını güçlendirmek için “kritik” öneme sahip uçak pistleri ve radar tesisleri inşa ettiği belirtiliyor.

Diğer yandan Çin hükümetiyle bağlı kişilerin, ABD’nin ülkedeki etkisini zayıflatmak için Washington karşıtı propaganda yürüttüğü ifade ediliyor.

ABD’nin istihbarat bilgilerine göre ada ülkesindeki bazı Çinliler, Palaulu üst düzey siyasetçilerle ilişkiler geliştiriyor ve kampanyalarına bağış yapıyor. Bu kişilerin ayrıca Pekin yönetiminden yetkililerle Palaulu siyasetçiler arasındaki görüşmeleri koordine ettiği öne sürülüyor.

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yabancı ülkelerdeki etki faaliyetlerini yürüten Birleşik Cephe Çalışma Birimi’yle bağlantılı bir yetkilinin, Palau’nun ABD yanlısı Devlet Başkanı Surangel Whipps Jr.’ın yardımcısı Raynould Oilouch’la gizli görüşme yaptığı savunuluyor. Reuters, Oilouch’un görüşme iddialarına ilişkin yorum talebine yanıt vermediğini yazıyor.

Bunlara ek olarak Çin’in, ABD askeri tesislerinin genişletilmesini engellemeye çalıştığı belirtiliyor. Bazı Çinli iş insanları ve Pekin’le bağlantılı işletmelerin, Amerikan askeri tesislerinin bitişiğindeki arazileri kiraladığı aktarılıyor.

Haberde, ada ülkesinde uyuşturucu ve silah kaçakçılığından yasadışı bahis ve kara para aklamaya kadar birçok suçun işlendiği ifade ediliyor. Palau'daki suç örgütlerinin bir kısmının Çin'le bağlantılı olduğu savunuluyor. ABD'nin Palau Büyükelçisi Joel Ehrendreich, Pekin’in Palau’ya sızmak ve siyasi liderlerin desteğini kazanmak için bu organize suç örgütlerini kullandığını ileri sürüyor.

Öte yandan Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, iddiaları yalanlayarak şu ifadeleri kullanıyor:

Palau'da askeri üsleri kim inşa ediyor? Palau'yu stratejik bir askeri karakola dönüştürmek isteyen kim? ABD’yi Çin'e iftira atmayı bırakmaya ve bölgede sorun çıkarmaya son vermeye çağırıyoruz.

Pasifik ada ülkeleri arasında Çin’e coğrafi açıdan en yakın konumdaki Palau, Tayvan’ı tanıyan sayılı ülkelerden biri.

Yaklaşık 18 bin kişinin yaşadığı ve 340 adadan oluşan ülke, II. Dünya Savaşı’nda ABD ve Japonya arasında kanlı çatışmalara da sahne olmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Focus Taiwan