Yemen'deki Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi'den, Husilerin darbesini sona erdirme ve KİK üyeliği taahhüdü

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi (EPA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi (EPA)
TT

Yemen'deki Başkanlık Konseyi Başkanı Uleymi'den, Husilerin darbesini sona erdirme ve KİK üyeliği taahhüdü

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi (EPA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi (EPA)

Yemen'deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, Husilerin ülkedeki meşru yönetime yaptığı darbeyi sona erdirme ve ekonomik krizi çözme sözü verdi.
Yemen'in resmi ajansı SABA'nın haberine göre, Uleymi, Aden'de Meclis'te yemin ettikten sonra bir konuşma yaptı.
Uleymi, konsey yönetiminin, kuzey ve güneydeki tüm Yemen halkının, tüm siyasi, askeri, güvenlik, ekonomik ve sosyal zorluklara karşı koymak için ortaklık ve ulusal uzlaşma temelinde hareket edeceği sözü verdiğini aktardı.
Konsey Başkanı Uleymi, zorlukların başında darbeyi ve savaşı bitirmek, devleti, ülke genelindeki kurumları ve barışı yeniden inşa etmek, ekonomik ve yaşam durumuyla ilgili sorunları çözmek ve istikrara kavuşturmanın yer aldığını kaydetti.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeliğine katılmanın, konseyin ulaşmaya çalışacağı temel hedefi teşkil ettiğini belirten Uleymi, bunun, Yemen'in rehabilitasyonu ve KİK ülkeleriyle işbirliği ve ortaklığın geliştirilmesiyle gerçekleşeceğini söyledi.
Yemen'de geçiş sürecinin tamamlanması için kurulan Başkanlık Konseyi'nin üyeleri, dün geçici başkent Aden'deki mecliste yemin etmişti.
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik'in yanı sıra bakanlar, milletvekilleri, Başkanlık Konseyi üyeleri ve Riyad'daki istişareye katılan heyet üyeleri son iki gün içinde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'dan Yemen'in geçici başkenti Aden'e gelmişti.
Yemen’de meşru hükümet, Mart 2015'te Suudi Arabistan'a geçerek çalışmalarını Riyad'da ve Aden’de sürdürmeye başlamıştı.

Başkanlık Konseyi kurulması
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, ülkede bir geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için Reşad el-Uleymi başkanlığında 8 üyeden oluşan Başkanlık Konseyini kurmuştu.
Cumhurbaşkanı Hadi, 7 Nisan'da Uleymi başkanlığındaki Başkanlık Konseyine tüm yetkilerini devrettiğini belirtmişti.
Ülkede yıllardır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.

Yemen'de BM girişimiyle 2 ay süreli ateşkes
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg, Yemen hükümeti ve Husilerin 2 Nisan'da yerel saatle 19.00'dan itibaren hava, kara ve deniz operasyonlarını 2 ay boyunca durdurmayı kabul ettiğini duyurmuştu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24