ABD İran’ın ‘bildirilmemiş nükleer faaliyetler’ine karşı uyardı

ABD Dışişleri Bakanlığı, İran'daki ‘bildirilmemiş nükleer faaliyetler’ konusunda uyardı

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Rob Malley geçen Mart ayında Viyana görüşmelerinin oturum aralarında (EPA)
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Rob Malley geçen Mart ayında Viyana görüşmelerinin oturum aralarında (EPA)
TT

ABD İran’ın ‘bildirilmemiş nükleer faaliyetler’ine karşı uyardı

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Rob Malley geçen Mart ayında Viyana görüşmelerinin oturum aralarında (EPA)
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Rob Malley geçen Mart ayında Viyana görüşmelerinin oturum aralarında (EPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı, İran'ın nükleer anlaşmaya dönüş karşılığında ABD yaptırımlarını kaldırmaya çalıştığı bir dönemde, silah kontrolü ve nükleer silahların yayılmasını önleme yükümlülüklerine uyum konusundaki yıllık raporunda, İran rejiminin beyan edilmemiş nükleer faaliyetleri konusunda uyarıda bulunurken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın çabalarıyla işbirliği yapmadığı aktarıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yıllık raporu, İran'ın uranyumu zenginleştirmeye, nükleer tesislerine santrifüjler yerleştirmeye ve anlaşmalara uymamaya devam etme çabalarının yanı sıra, nükleer faaliyetlere tanık olan bir dizi bildirilmemiş bölgeyi örtbas etme çabalarının altını çizdi.
Rapor, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini genişletmeye devam etmesinin, Tahran’ın nükleer silah aramaya karar vermesi adına silah için yeterli bölünebilir malzeme üretimine yol açacağı konusunda uyarıda bulundu . Ayrıca raporda, uranyum metalinin geleneksel sivil ve askeri kullanım olmasına rağmen, üretiminin de büyük bir nükleer silah kapasitesi olduğunu kaydedilirken, İran'ın nükleer silah bileşenleri yapmak için uranyumu zenginleştirmede kullanılan gazı metale dönüştürmesi gerekeceği aktarıldı.
Rapor, İran'ın 23 Şubat 2021'de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması protokolünü terk etmesine işaret ederken, bu durumun Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) doğrulama faaliyetlerini "ciddi şekilde" baltaladığı aktarıldı. UAEA’nın devam eden güvenlik soruşturmaları, dört bölge de dahil olmak üzere İran'daki olası ve bildirilmemiş nükleer faaliyetlerle ilgili endişelere işaret ediyor.
Raporda, ABD'nin İran'ın şu anda nükleer silah üretmek için gerekli gördüğü büyük nükleer silah geliştirme faaliyetlerini üstlenmediğini değerlendirmeye devam ettiği, ancak İran’ın bir nükleer silah üretmesi veya başka bir şekilde edinmesi halinde Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın 2. Maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal edeceği kaydedildi.
Kapsamlı Korunma Önlemleri Anlaşması ve Ek Protokolün uygulanmasına ilişkin UAEA tarafından sunulan raporlara dayanarak, ABD’nin İran'daki olası beyan edilmemiş nükleer malzeme ve faaliyetlere ilişkin ciddi endişelerin devam ettiği sonucuna varıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 56 sayfalık raporda, “İran, antropojenik uranyum parçacıklarının varlığına dair güvenilir bir açıklama ve UAEA'nın orijinal sorularına tam bir cevap sunmadı. Raporlama döneminde, Ajans Genel Müdürü Rafael Grossi defalarca İran'ı UAEA ile tam işbirliği yapmaya ve ajansın öne çıkan sorularını yanıtlamak için gerekli bilgi ve belgeleri sağlamaya çağırdı” ifadelerine yer verilerek İran’ı, Birleşmiş Milletler teşkilatının sorularına teknik olarak güvenilir veya tatmin edici cevaplar sağlamadığı bildirildi.
Ayrıca, atom enerjisi müfettişlerinin, İran'daki nükleer tesislerde İran güvenlik personeli uluslararası kabul görmüş güvenlik uygulamalarıyla tutarsız uygunsuz muameleye tabi tutulduğunu da belirtildi.
ABD’nin 2015 yılında imzalanan İran nükleer anlaşmasından tek taraflı çekilmesinden bir yıl sonra İran’ın nükleer programını kademeli olarak genişletmeye çalıştığı aktarılan raporda, İran hükümetinin nükleer anlaşmanın uygulanmaması durumunda İran'ın  yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyumun yanı sıra geliştirilmiş santrifüjlerin kurulumu ve UAEA ile azaltılmış işbirliği dahil nükleer faaliyetlerini daha da genişletmesini gerektiren “Yaptırımların Kaldırılması ve İran Milletinin Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı” başlıklı bir yasa çıkardığı aktarıldı. İran, 11 Nisan 2021'de İran'ın Natanz  tesisinde meydana gelen patlamadan kısa bir süre sonra yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye başladı.
Raporda, Kerec’deki santrifüj bileşenlerinin üretimi için “Tissa” atölyesinin 23 Haziran 2021'de bir insansız hava aracı (İHA) saldırısından zarar gördüğünü belirten ticari uydu görüntülerine atıfta bulunuldu. İran, atom enerjisi kameralarının saldırıya uğradığını ve saldırıya yardım edilmiş olabileceğini iddia etti, bu da İran'ın atom enerjisi müfettişlerinin bölgeye erişimini reddetmesine katkı sağladı.
Rapor, Cumhuriyetçiler ve Demokratların ABD Başkanı Joe Biden'in İran'la nükleer anlaşmaya dönme çabalarına giderek daha fazla karşı çıktığı bir zamanda geldi.



Umman duyurdu: ABD ile Husiler ateşkes anlaşmasına vardı

Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayan ABD askeri birlikleri (ABD Ordusu)
Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayan ABD askeri birlikleri (ABD Ordusu)
TT

Umman duyurdu: ABD ile Husiler ateşkes anlaşmasına vardı

Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayan ABD askeri birlikleri (ABD Ordusu)
Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayan ABD askeri birlikleri (ABD Ordusu)

Umman tarafından dün yapılan açıklamada Maskat’ın çabalarının ABD ile Husiler arasında bir ateşkes anlaşmasıyla sonuçlandığı belirtildi.

Umman Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ve ülkenin resmi haber ajansı ONA tarafından aktarılan açıklamaya göre Umman’ın gerilimi azaltmayı amaçlayan her iki tarafla yaptığı son görüşmeler ve temasların ardından ateşkes anlaşmasına varıldı.

Açıklamada “Gelecekte, seyrüsefer özgürlüğü ve uluslararası ticari gemiciliğin sorunsuz akışını sağlamak amacıyla, Kızıldeniz ve Bab’ul-Mendeb Boğazı’ndaki ABD gemileri de dâhil olmak üzere, taraflardan hiçbiri diğerini hedef almayacak” ifadeleri yer aldı.

Umman Dışişleri Bakanlığı bu gelişmenin herkes için adalet, barış ve refahın sağlanması amacıyla birçok bölgesel konuda daha fazla ilerleme kaydedilmesine yol açmasını umduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah saatlerinde Husilerin teslim olduğunu ve gemilere yönelik saldırıları durduracaklarını, bunun karşılığında da ABD'nin Yemen'deki hava saldırılarını durduracağını açıkladı.

Kanada Başbakanı Mark Carney'i Beyaz Saray’daki Oval Ofis'te ağırladığı sırada açıklamalarda bulunan Trump, “Dün gece çok iyi haberler aldık. Husiler artık savaşmak istemediklerini açıkladılar ya da en azından artık bizimle savaşmak istemediklerini açıkladılar. Basitçe savaşmak istemiyorlar ve biz de bunu onurlandıracağız ve bombardımanı durduracağız, teslim oldular. Daha da önemlisi, onların sözlerine inanacağız. Onlar da artık gemileri havaya uçurmayacaklarını söylüyorlar. Bizim de yaptığımızla elde etmeyi hedeflediğimiz şey buydu” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sadece koridorlarla ve kanalla (Bab’ul-Mendeb Boğazı) ilgili değil, diğer yerlerle de ilgili çok olumlu bir gelişme. Onların sözünü kabul ediyorum ve şu andan itibaren askeri bombardımanı durduruyoruz.”

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin seyrüsefer özgürlüğünü tehdit eden gelişmiş silahlara sahip kişilerden oluşan grupları durdurma görevini, onları durdurarak tamamladığını açıkladı.