Yemen Başkanlık Konseyi, ilk toplantısını geçici başkent Aden'de gerçekleştirdi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri, Aden'de yemin ettikleri meclis oturumu sırasında (Saba Net)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri, Aden'de yemin ettikleri meclis oturumu sırasında (Saba Net)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi, ilk toplantısını geçici başkent Aden'de gerçekleştirdi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri, Aden'de yemin ettikleri meclis oturumu sırasında (Saba Net)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri, Aden'de yemin ettikleri meclis oturumu sırasında (Saba Net)

Yemen'de yaklaşık iki hafta önce kurulan Başkanlık Konseyi, yeni dönemde öncelik verilecek meseleleri ve Konsey Başkanı Reşad el-Uleymi'nin verdiği sözleri görüşmek üzere bir araya geldi.
Yemen haber ajansı SABA'ya göre, dün geçici başkent Aden'de yemin ederek göreve başlayan Konseyin üyeleri bugün ilk toplantılarını gerçekleştirdi.
Toplantıda, yeni dönemde öncelik verilecek meseleler ile Uleymi'nin, "darbeyi ve savaşı bitirme, iktisadi sorunları çözme ve ülkeyi istikrara kavuşturma" vaatlerinin nasıl hayata geçirileceği konusu ele alındı.
Toplantıda, özellikle ekonomi ve kalkınmayla ilgili programın acilen uygulamaya konulmasının gerekli olduğu vurgulandı.
Konsey Başkanı Uleymi toplantıda, dünkü yemin törenine katılan kardeş ve dost ülke büyükelçileri ile Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'e, Aden'deki emniyet teşkilatına ve Yemen'e sınırsız destek veren Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Arap koalisyonu bünyesindeki ülkelere teşekkür etti.
Uleymi ayrıca, Adenlilere, kentin kalkınması ve yeniden barış, sevgi ve özgürlük merkezine dönüşmesi için çalışacakları sözünü verdi.
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, ülkede bir geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için Reşad el-Uleymi başkanlığında 8 üyeden oluşan Başkanlık Konseyini kurmuştu.
Cumhurbaşkanı Hadi, 7 Nisan'da Uleymi başkanlığındaki Başkanlık Konseyine tüm yetkilerini devrettiğini belirtmişti.
Başkanlık Konseyi üyeleri dün yemin ederek göreve başlamış, Uleymi de yeminin ardından yaptığı konuşmada Husilerin ülkedeki meşru yönetime yaptığı darbeyi sona erdirme ve ekonomik krizi çözme sözü vermişti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24