Katar: Mescid-i Aksa'daki ihlallerin durması için acil ve kararlı müdahale gerekli

Katar: Mescid-i Aksa'daki ihlallerin durması için acil ve kararlı müdahale gerekli
TT

Katar: Mescid-i Aksa'daki ihlallerin durması için acil ve kararlı müdahale gerekli

Katar: Mescid-i Aksa'daki ihlallerin durması için acil ve kararlı müdahale gerekli

Katar, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'da yaşanan ihlallerin uluslararası toplumun 'acil ve kararlı' müdahalesini gerektirdiğini belirtti.
Katar Bakanlar Kurulunun, İçişleri Bakanı Halid bin Halife bin Abdulaziz Al Sani başkanlığındaki haftalık olağan toplantısının akabinde konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Katar'ın, İsrail güçlerinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmesi, Filistinlilere yönelik saldırılarını artırması ve milyonlarca Müslümanın duygularını kasıtlı olarak provoke etmesini kınadığı ifade edildi.
İsrail güçlerinin, Mescid-i Aksa, Kudüs ve diğer işgal altındaki topraklarda 'öldürme, baskı kurma, sindirme, Yahudileştirme ve yerleşim birimlerinin alanını genişletme' gibi eylemlerde bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Tüm bunlar, İsrail'i Filistin halkına dönük saldırılarını durdurmaya ve Kudüs'ün tarihi statüsüne saygı duymaya zorlamak için Arap ve İslam dünyasının harekete geçmesini ve uluslararası toplumun acil ve kararlı müdahalesini gerekli kılmaktadır."
Mescid-i Aksa'ya baskınlarını dördüncü gününde de sürdüren İsrail polisi, sabah namazının ardından yine Harem-i Şerif'e girmişti.
Buradaki Filistinlileri zorla dışarı çıkaran İsrail güçleri, ardından fanatik Yahudi yerleşimcileri Mağaribe Kapısı'ndan Aksa'ya almıştı. İsrail polisi Yahudi yerleşimci gruplara Aksa'nın avlularında da eşlik etmişti.
 



Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
TT

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)

Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) dün yaptığı açıklamada, bölgedeki gelişmelerden kaynaklanabilecek radyasyon sızıntılarına karşı ülke çevresinin güvenliğini teyit etti.

NRA X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, İran ve İsrail arasında birinci haftasını tamamlayan ve giderek tırmanan gerilimin ışığında bu açıklamayı yaptı.

Kurum, bugün şafak vakti yaptığı bir başka paylaşımda, İran'daki Arak Araştırma Reaktörünün askeri olarak hedef alınmasının, nükleer yakıt içermediği için herhangi bir radyolojik yansıması olmayacağını belirtti.

NRA yaptığı açıklamada, bölgedeki durumun günün her saati takip edildiğini, Krallıktaki radyasyon seviyelerinin normal olduğunu ve çevrenin her türlü sonuçtan korunduğunu teyit ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın NRA’dan aktardığına göre Kurum, “operasyon merkezinin” olası nükleer acil durumların yansımalarını proaktif bir şekilde tahmin etmek, insanları ve çevreyi radyolojik etkilerden korumak için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda çalıştığını açıkladı.

Kurum, deniz suyu tuzdan arındırma tekniklerinin suyun tuzluluğunu ve beraberinde olabilecek radyoaktif maddeleri gidermek için çalıştığını açıkladı: “Üretilen suda herhangi bir iz bulunmayacaktır, ancak izlemenin yoğunlaştırılması için önleyici proaktif tedbirler alınmaktadır.”

Bu haftanın başlarında, Suudi Arabistan'ın radyolojik yansımaları öngörmek için ulusal proaktif yeteneklerinin Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerini içerdiğini ve durumun nükleer acil müdahale planlarının etkinleştirilmesini gerektirmediğini ifade etti.