Tunus’ta haklarında soruşturma açılan milletvekilleri için Alman Parlamentosu'ndan destek istendi

Fotoğraf: Şarku'l Avsat
Fotoğraf: Şarku'l Avsat
TT

Tunus’ta haklarında soruşturma açılan milletvekilleri için Alman Parlamentosu'ndan destek istendi

Fotoğraf: Şarku'l Avsat
Fotoğraf: Şarku'l Avsat

Tunus Meclis Başkan Yardımcısı Mahir Mezyub, geçen ay düzenlenen çevirim içi Meclis oturumuna katılan milletvekillerine yönelik açılan 'devlete karşı komplo kurmak' suçlamasının düşürülmesi için Almanya Federal Meclisi İnsan Hakları Komisyonundan destek istedi.
Meclis Başkan Yardımcı Mezyub, çevirim içi Meclis oturumuna katılan milletvekillerine yönelik açılan 'devlete karşı komplo kurmak' suçlamasına ilişkin sosyal medya hesabında bir açıklama yayımladı.
Almanya Federal Meclisi İnsan Hakları Komitesi Başkanı Renata Alt’a hitaben yazılan mesaja yer verilen açıklamada, “Şahsınızda, İnsan Hakları Komisyonunda yer alan diğer 19 milletvekilinin, 121 Tunuslu milletvekilinin darağacından kurtarılması ve tekrar demokrasiye dönülmesi için acil desteklerinizi bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Tunus ile Almanya arasında ikili ilişkilerin güçlü olduğu vurgusu yapılan açıklamada, Tunuslu milletvekillerine yönelik ciddi insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için dünya genelinde çaba sarf edilmesi çağrısı yapıldı.

Meclisin feshedilme süreci ve milletvekillerine açılan soruşturmalar
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz 2021'de Temsilciler Meclisi'nin çalışmalarını askıya almasına karşı çıkan milletvekilleri 30 Mart'ta çevrim içi bir oturum düzenlemişti.
Meclis'teki 217 milletvekilinden 121'inin katıldığı oturumda, Said'in 25 Temmuz olağanüstü kararlarının iptali için sunulan yasa tasarısı onaylanmıştı.
Düzenlenen çevrim içi oturumu 'yasa dışı' olarak nitelendiren ve milletvekillerini başarısız bir 'darbe girişiminde' bulunmakla suçlayan Cumhurbaşkanı Said ise aynı gün 'Meclis'i feshettiğini' duyurmuştu.
Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi ise Meclis'in feshedilmesi kararını reddettiğini bildirmişti.
Bu gelişmenin ardından 1 Nisan'da Gannuşi ve beraberindeki milletvekilleri Terörle Mücadele Şubesi'nde ifade vermiş ve 5 Nisan'da Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vermek üzere serbest bırakılmışlardı.
Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 15 Nisan’da yapılan açıklamada ise, Tunus Cumhuriyet Savcılığı'nın 30 Mart'ta çevrim içi oturum düzenleyen milletvekillerine 'devlete karşı komplo kurmak' suçlamasıyla yeni bir soruşturma başlattığını duyurmuştu.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz